Antalya’nın Kaş ilçesi sınırlarındaki Patara Antik Kenti, kum tepeleriyle Mısır’ın çöllerini anımsatıyor. Antik kentin içinden geçen tatilciler, kum tepelerini aşarak Patara Plajı’nın eşsiz güzelliğinde tozlu bir yolculuğa çıkıyor. Plaj, aynı zamanda caretta carettaların önemli yuvalama alanı olma özelliğini taşıyor.
Patara Antik Kenti kıyısındaki kumsalda, Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyüp Başkale koordinatörlüğünde deniz kaplumbağalarını koruma çalışması yürütülüyor. Mayıs ayında caretta carettaların yumurtlama döneminin başlamasıyla bölgede görevli gönüllü ekip, yuvalarının kafeslenmesi, kaplumbağaların markalanması ve yavruların yumurtadan çıktıktan sonra yırtıcı hayvanlara yem olmaması için çaba gösteriyor.
Ana üreme alanları arasında yer alıyor
Prof. Dr. Eyüp Başkale, kumsala gelmeden Patara Antik Kenti’nin içinden geçildiğini söyledi. Başkale, “Bu sene Patara’da deniz kaplumbağalarının korunması çalışmasını yürütüyoruz. Patara, Türkiye’deki 21 deniz kaplumbağası ana üreme alanı arasında yer alıyor. Kumsal, bakir kalmış ve yapılaşmadan uzak haliyle kaplumbağalar için çok önemli bir alan” dedi.
Bu sene yuva sayısı 286
Yuvalardan çıkan yavruların gönüllüler tarafından denize ulaştırıldığını belirten Prof. Dr. Eyüp Başkale, şöyle konuştu: “Geçen sene 254 olan yuva sayısı bu sene 286’ya ulaştı. Bu da koruma çalışmalarının başarısını gösteriyor. Yavruların denize ulaşma başarılarını da geçmiş yıllarla karşılaştırdığımızda yüzde 30’luk bir artış var. Buradaki yuvaların yüzde 88’i tamamen korunmuş durumda. Korunan yuvalardan çıkan yavruların da yaklaşık yüzde 92’si denize ulaşmış. Koruma başarısı olarak yüzde yüzlük bir başarı bekleyemeyiz. Çünkü doğal bir süreç var. Kaplumbağaların geleceği için bu rakamlar memnun edici.”