Chp Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır‘da kanaat başkanları, muhtarlar ve STK temsilcileri ile buluştu. Burada kendisini dinlemeye gelenlere seslenen CHP önderi, Diyarbakır‘da partisinin aktifliğinin az olmasıyla ilgili özeleştiri yaptı.
“DİYARBAKIR’DA OYUMUZ YOK FARKINDAYIM”
Partisinin bölgeye gitmediğini ve yanılgı yaptığını belirten CHP önderi, “CHP bu bölgeye fazla gelmedi, onun farkındayım. CHP’nin, Diyarbakır‘da fazla oyu yok onun da farkındayım. Ancak bunun kabahati Diyarbakırlılarda değil, bunun kabahati bizde. Gelmedik, oturmadık, konuşmadık. Çayınızı kahvenizi içmedik, sofranızda oturmadık.” dedi.
“SİZİN KAYGILARINIZA TALİBİM, BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ”
Kelamlarına devam eden CHP önderi, “Ankara’da oturduk, hoş güzel laflar ettik, ‘Niye bize oy vermiyorlar.’ Oy istiyorsan gideceksin, vatandaşın sıkıntısını dinleyeceksin. Ondan sonra diyeceksin ki, ‘Ben sizin kederlerini çözmeye talibim.’ Buraya geldim. Sizin sıkıntılarınıza talibim, sıkıntılarınızı çözeceğim, bir arada çözeceğiz. Birlikte çözeceğiz, huzur içinde bütün bunları sağlayacağız” tabirlerini kullandı.
DİYARBAKIR ANNELERİYLE GÖRÜŞTÜ
Kılıçdaroğlu öğretmenevinde, HDP Diyarbakır Vilayet Başkanlığı önünde, çocuklarının PKK tarafından kaçırıldığı gerekçesiyle bekleyen Diyarbakır Anneleri’nin temsilcileri ile buluştu. Kılıçdaroğlu’nun Ayşegül Biçer, Raif Biçer ve Celil Bektaş ile görüştüğü bildirildi. Görüşmede; CHP Genel Lider Koordinatör Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak ile CHP Diyarbakır Vilayet Lideri Gönül Özel de yer aldı.
“TÜRKİYE’NİN MESELELERİ HEPİMİZİN”
CHP önderi Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şu biçimde: “Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntılar hepimizin ortak problemleri. Var olan sıkıntıları nasıl çözebiliriz? Bunun anahtarı demokrasidir. Biz 6 partinin genel lideri olarak bir ortaya geldik. Demokrasi için bir ortaya geldik. İnsan hakları, ekmek, aş için bir ortaya geldik. Var olan derin yoksulluğu nasıl gidebiliriz onun için geldik. Istıraplar, keder var. Meydanlar işsizlerle dolu.
“KİMLİKLER BİZİM ONURUMUZDUR, ONURUMUZDUR”
Diyarbakır’da küçük bir esnaf ziyareti yaptık cebim ‘evladım işsiz’ kağıtlarıyla doldu. Tahlili siyaset kurumu bulacak öteki yer değil. Devleti yönetmeye talip olanların tahlil üretmeleri gerek. Biz o denli bir noktada değiliz. Bizi o denli bir noktaya getirmediler tam bilakis bizi ayrıştırdılar. ‘Kimliğin ne, inancın ne?’ sana ne kardeşim insanın kimliğinden, inancından, ömür biçiminden. Kişinin kimliği siyasete gereç olabilir mi? Kimlikler bizim gururumuzdur, onurumuzdur.
“SORUNLARI BİRLİKTE AŞMAK İSTİYORUZ”
Siyasete gereç etmek asla gerçek değil. Kimin ulu Yaradan’a yakın olup olmadığını şanlı Yaradan’dan gayrı kim bilebilir? 6 siyasi partinin genel lideri olarak sıkıntıları birlikte aşmak istiyoruz. Yapacağımız birliktelik, Türkiye’yi aydınlığa çıkartabilirsek, kucaklaştırabilirsek, yeni bir atmosferi yaratabilirsek emin olun yalnızca Türkiye için değil dünyada siyaset tarihini yazan bütün kitaplara bu bahis girecektir. Üniversitelerde ders olarak anlatılacaktır ben bundan eminim.
“16 BİN 918 ÇİFTÇİ ÜRETİM YAPMAKTAN VAZGEÇMİŞ”
Mezopotamya çok hoş. Dicle’si, Fırat’ı, bereketli toprakları, surlar, bahçeler var çok hoş… Bu topraklarda ne oldu? 2002 yılında çiftçi sayısı 50 bin 81 kişi. 2021 yılında 50 binden sayı 33 bin 163 şahsa düşmüş. 16 bin 918 çiftçi üretim yapmaktan vazgeçmiş. Devleti yönetenlerin düşünmesi gerekmez mi?
“NEDEN BUĞDAY VE NOHUT DIŞARIDAN GELİYOR?”
2004 yılında tarım alanı 7 milyon 981 bin dekar, 2021 yılında 7 milyonluk dekar alanı 5 milyona düşüyor. Diyoruz memlekette yağ yok, buğday, nohut dışardan geliyor. Ne oluyor da dışarıdan geliyor? Ben bu soruları soruyorum sizin de sormanız lazım.
“DIŞARIDAN KARPUZ ALIYORUZ”
Diyarbakır’ın karpuzu vardı değil mi? Karpuz eksildi. Dışarıdan karpuz alıyoruz. Benim Diyarbakırlılara sözümdür. Diyarbakır’ın karpuzu piyasaya çıkmadığı sürece bir tek karpuz bile ithal etmeyeceğiz. Vatanseverlik budur. Benim ülkemde karpuzu üreten kazanmalı. Çiftçi ziyan eder mi? Tarım bölümü dünyanın bütün yerlerinde stratejik bölümdür. Tarıma kıymet, kıymet vermemiz lazım.
“BU BÖLGELERE YATIRIM YAPILMIYOR”
Yatırımlar İstanbul’a, İzmir’e, Ankara’ya, Bursa’ya yapılıyor. Bu ülkenin Diyarbakır’ı, Tunceli’si, Sivas’ı, Kayseri’si yok mu? Bu bölgelerde yatırım yapılmıyor. Sizin evlatlarınız büyük kentlerin varoşlarında taban fiyatla nasıl iş bulabilirim diye uğraşıyorlar. Diyarbakır’dan Erdoğan’a söylüyorum. Elimi tutan sensin delikanlıysan benim istediklerimin tamamını verirsin birinci yatırımı geleceğiz Şanlıurfa ve Diyarbakır’da yapacağız.
“DİYARBAKIR HAPİSHANESİ MÜZEYE DÖNÜŞTÜRÜLMELİDİR”
Toplum olarak helalleşmek zorundayız. Problemlerimiz var. Diyarbakır yaşadı, bu bölge büyük meşakkatler yaşadı. Diyarbakır Hapishanesindeki azaplar unutulmadı. Oradaki beşerlerle bizim helalleşmemiz lazım. Bunu yapmazsan barışamayız. Diyarbakır Hapishanesi’nin İnsan Hakları Müzesine dönüştürülmesi lazım.
Roboski’de öldürülen gencecik evlatlarımız vardı. Onların aileleriyle de helalleşmek lazım. Haksızlıkla yüzleşmektir helalleşmek.”