Yarın 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü ve işçiler pandemi koşullarında bugünü tüm dünyada kutlayacak. Ancak Türkiye’de Covid-19 önlemleri nedeniyle alanlarda kutlama yapılamayacak.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Türkiye’deki işçiler için “bıçağın kemiğe dayandığını” vurgulayarak, “Adeta kölelik koşullarında çalışan, buna rağmen asgari yaşam standartlarına bile sahip olamayan milyonlarca işçi açısından bıçak kemiğe dayanmıştır. Bir taraftan pandemi bir taraftan ise derinleşen ekonomik kriz akabinde, başta kıdem tazminatı hakkı olmak üzere işçilerin en temel haklarına dahi göz dikmiş olan iktidar, milyonlarca emekçiye kuru ekmeği reva görmekte ve işçiler lehine hiçbir düzenlemeye yönelmemektedir” diye konuştu.
Adaletsiz gelir dağılımına dikkat çeken Tanrıkulu, “Türkiye hızla yoksullaşırken sırça köşklerinden, saraylarından, tekerleği bile yüzlerce işçinin aylık gelirine denk düşen makam arabalarından, lüks uçaklarından feragat etmeyen iktidar mensupları, bu utanç verici koşulları işçilerin sırtından sağlamaktadır” diyerek ülkenin durumunu özetledi.
“İşçilerin sendikal haklarını bile yandaş sendikalar üzerinden görünmez kılmaya çalışan AKP, yolun sonuna gelmiştir” diyen Tanrıkulu, şunları belirtti:
12 milyon işsiz
Türkiye işçi sınıfı AKP Hükümetleri döneminde sürekli mağdur edilmiş, haklı talepleri görmezden gelinmiştir. Hamasi nutuklar ile 2023 yılı hedeflerinden söz edilirken, 2018 yılında 1797, 2019 yılında 1736 ve 2020 yılında 2 bin 427 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. 10 Mart 2021 tarihi itibariyle salgının birinci yılında (11 Mart 2020-10 Mart 2021) ise Covid-19 nedeniyle en az 861 işçi (71 kadın, 790 erkek) hayatını kaybetmiştir. Covid-19’unetkisiyle yaşanan toplam iş kaybı ve işsizlik 12 milyon 115 bin! Türkiye’de her 3 kişiden biri işsiz.
Meslek hastalığı kabul edilmiyor
Meslek hastalıklarından ölen işçilerle ilgili verilerin kamuoyundan saklandığı gibi, ayrıca Pandemi süresince canla başla çalışan ve hayatını da kaybeden sağlık emekçilerinin hakları verilmemiştir. Sağlık çalışanları için Covid-19’un illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi taleplerine ise dönemin Bakanının ‘Evde hastalananlar var, nasıl meslek hastalığı kabul edelim’ ifadesi ile bu iktidarın işçilere ve emekçilere bakış açısı çok net ortaya konmuştur.”
ANKA