Dünyanın en büyük eğitim vakıfları ortasında yer aldığı belirtilen İngiliz Varkey Vakfı tarafından düzenlenen müsabakaya, Türkiye’den Sivas Zübeyde Hanım Anaokulunun yanı sıra altı kıtadan binlerce okul başvurdu. Sonuçları eylül ayında açıklanan müsabakada, Zübeyde Hanım Anaokulu, birinci 100 okul ortasına girme başarısı gösterdi. Bahçesinde tavuk ve köpekler bulunan, hobi bahçesinde ise domates, salatalık ve biber yetiştirilen okulda, çocuklar sayıları, halleri, renkleri ve objeleri dokunarak öğrenme fırsatı buluyor.
‘ARKADAŞLARIMIZLA GURUR DUYUYORUZ’
Sivas Valisi Salih Ayhan, eğitimde yeni yaklaşımlar, yeni bakış açıları çerçevesinde Varkey Vakfı tarafından düzenlenen ‘Dünyanın En Güzel 100 Okulu’ müsabakasında Sivas Zübeyde Hanım Anaokulu’nun en âlâ 100 okul ortasında seçilmesinin memnunluğunu yaşadıklarını söyledi. Zübeyde Hanım Anaokulu’nun Türkiye’de devlet okulları ortasında bu manada tek olduğunu belirten Ayhan, şöyle konuştu:
“Bu okulumuz Sivas’ın eğitimde marka seyahatinde değerli bir kilometre taşıdır. Buradaki fiziki altyapının hazırlanmasında ve dönüştürülmesinde eğitimcilerimizin dünyadaki örnekleri alarak bu hoş hazırlıkları yapmaları çok olağanüstü. Sivas’ta eğitim çok düzgün noktaya gelecek. Zübeyde Hanım Anaokulu çok değerli bir motivasyon kaynağı oldu. Sivas’ta bu üslup okulların sayısını arttırmayı hedefliyoruz. Çocuklarımızın dünyasına eğlenceli bir eğitim ortamı hazırladığını çok rahat görebiliriz. Buna emek veren arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Sivas’ın eğitimdeki marka seyahatinde burası bize değerli bir kazanım oldu.
OKULLARIMIZ DAHA EĞLENCELİ OLACAK
Okulda çocukların dünyalarına hitap eden farklı ve özgün yaklaşımlar bulunuyor. Çocukların kullandıkları malzemeler, okulun fiziki ortamları, veli, öğretmen ve öğrenci bağları çok çok kıymetli. Bilhassa eğitimin eğlenceli hale getirilmesi, eğlenerek eğitim alınması, doğal bir ortam sağlanması bunlar çok kıymetli. Hasebiyle çok disipliner bir yaklaşımdan fazla daha özgün, daha özgürlükçü, daha sempatik eğitimin sergilenerek, çocuğun ruh ve gönül dünyasına girilmektedir. Bu okulun konuttan, sokaklardan çocukları çeken bir cazibesi var, işin en değerli kısmı bu.”
MONTESSORİ VE TABİAT EĞİTİMİ MODELİ
Proje yürütücüsü uzman öğretmen ve müellif İrem Savcı Köroğlu ise Anadolu’nun hoş kenti Sivas’ın, Ulusal Eğitim Bakanlığını temsilen müsabakada yer almasının gururu ve onurunu yaşadıklarını söyledi. Alternatif eğitim modeli olan ‘montessori’yi harmanlayarak Türk eğitim sistemine entegre ettiklerini anlatan Köroğlu, şöyle konuştu:
“Her ülkenin, her bölgenin bir kültürü ve ömür usulü var. Direkt bir Avrupa eğitim modelinin ülkemize entegre edilmeyeceğini düşündüğüm için üç eğitim modelini harmanlayarak yeni bir eğitim modeli ortaya çıkarttık. Bunun üzerine küçük bir müfredat oluşturduk. Öğretmen eğitimlerimiz oldu ve Sivas’ta 13 okulda bunu gerçekleştirdik, yüzlerce çocuğa ulaştık. Zübeyde Hanım Anaokulu’nda yalnızca montessori eğitimi uygulamıyoruz tıpkı vakitte tabiat eğitimini de temel alıyoruz. Çocuklar birebir vakitte tabiatta tahsil gerçekleştiriyor.
BU, SİVAS İÇİN BİR ONUR, GURUR
Altı kıtadan binlerce okulun başvurduğu yarışta birinci 100 içerisinde yer aldık. Bu Sivas için bir onur, gurur. Bu çalışmada öncelikli olarak çocuğu temel aldık. Çocuğu bir birey olarak kabul eden, onun kendi düzeyinde ilerlemesini sağlayan, dokunarak, hissederek, yaparak, yaşayarak öğrenmesini temel alan bir eğitim modeli üzerinde durduk. Burada çocuklar kendi kendine tahsil gerçekleştiriyor, öğretmenler gerçek manada birer rehber. Biz yalnızca onların yapabildiklerini seyrediyoruz, yalnızca onlara uzaktan dayanak oluyoruz ve çocuklar kendileri başarıyorlar. Bu sınıflarda ödül yok, ceza yok, bir çocuk bir işi yapmak istediği için yapıyor. Ceza yerine farklı alternatifler var. Her gerecin bir kusur denetimi var, yani öğretmenden bağımsız çocuklar yetiştirmek istiyoruz.”
