Çin’in dünyanın geri kalanıyla ticari, sermaye ve teknoloji alanlarındaki bağını inceleyen McKinsey araştırmasına göre, yerel tüketim Ocak 2015 ve Aralık 2018 aralığında 16 çeyrek dönemden 11’inde Çin ekonomik büyümesine yüzde 60 katkı sağladı. Araştırmada, Çin’deki üreticilerin ulusal olarak daha fazla satış yaptığı belirtilirken, satışlardaki ihracat payının azaldığına dikkat çekildi.
Araştırma sonuçları, Çin ekonomisinin büyüme kaynağı olarak gün geçtikçe ihracata olan bağlılığının azaldığını ortaya koyarken, geçen yıl Çin cari işlemler (ödemeler dengesi) fazlasının ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediğini gösterdi.
McKinsey Asya Başkanı Oliver Tonby, CNBC’ ye yaptığı açıklamada, Çinin daha dirençli ve çeşitli bir ekonomi inşa etmeyi amaçladığını belirtti:
Çin artık dış dünyaya daha az maruz kalıyor; çünkü, Çin ekonomik büyümesinin ana destekçisi artık ihracat veya yatırım değil, iç tüketim. Söz konusu durum ayrıca, Çin ekonomisinin diğer gelişmiş ülkelere göre hala dışarıya daha kapalı olduğunu da gösteriyor.
Raporda ayrıca diğer ülkelerin Çine daha bağımlı duruma geldiklerinin de altı çizildi:
Çin ekonomisine farklı düzeylerde bağlı sektörler ve ülkeler, Çin ve dünya arasındaki değişen dinamikten farklı düzeylerde etkilenebilir. Dünyanın Çine daha fazla maruz kalması, Çinin piyasa, tedarikçi ve sermaye sağlayıcısı olarak öneminin arttığını gösteriyor.