Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölge Baş Yöneticisi Carrie Lam, ayaklanmalar daha da kötüleşirse Çin ordusunun Hong Kong’a müdahale edebileceğini söyledi.
Lam düzenlediği basın toplantısında, Hong Kong hükümetinin bu duruma kendi başına çözüm bulması gerektiğini belirterek, Hong Kong’daki durumun daha da kötüleşmesi halinde Çin ordusunun devreye girebileceğini ifade etti.
Hong Kong Baş Yöneticisi Lam, dört aydır devam eden ve şiddetin artış gösterdiği protestoların artık “demokrasi için barışçıl eylemler” olmadığını söyledi.
Lam ayrıca diyaloğun devam etmesinden yana olduğunu ifade etti.
Hong Kong’taki protestolarda dün maske takma yasağını ihlal etmekle suçlanan iki gösterici gözaltına alınmış ardından kefaletle serbest bırakılmıştı.
Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, bölgede dört aydır süren gösterilere hükümetin yaklaşımını sertleştirerek protestocuların maske takmalarını yasaklamıştı.
Yasağın duyurulmasından önce Hong Kong’un da binlerce maskeli gösterici yürüyüş yapmıştı. “Maske takmak istiyorum.” ve “Maske takmak suç değildir.” şeklinde slogan atan göstericilere, trafikte sıkışıp kalan araçların sürücülerinin de korna çalarak destek verdiği görülmüştü.
Aktivistler ve birçok meclis üyesi, maske yasağının geri tepeceği, işe yaramayacağı ve uygulanmasının zor olduğu görüşünü taşıyor.
Hong Kong’da protestolar
Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’ndeki protestoların hedefindeki zanlıların yargılanmak üzere Çin’e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı yerel meclise nisan ayında sunulmuş ancak protestolar üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam temmuz ayında tasarının “öldüğünü” açıklamıştı.
“Tasarı öldü” açıklamasına rağmen devam eden gösterilerin ardından Baş Yönetici Lam, 4 Eylül’de tasarının geri çekileceğini belirterek “Hükümet, halkın endişelerini yatıştırmak için tasarıyı resmi olarak geri çekecek.” ifadesini kullanmıştı.
Protestocular, tasarının geri çekilmesinin yanı sıra eylemcilere yönelik polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız bir komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını, protestoların “ayaklanma” olarak adlandırılmasına son verilmesini ve siyasi reformların yeniden başlatılmasını talep ediyor.
Protestolar, zaman zaman göstericilerle polis ya da karşıt görüşlü göstericiler arasında çatışmalara sahne oluyor.