Onca bonusun yanında bu kadarcık sıkıntıya da katlanılabilir sanırım
1. Arkadaş grubunda sevilmemek ve özellikle yeni girilen ortamlarda dışlanmak.
2. Hiçbir rasyonel sebebi olmaksızın iş ortamında ciddiye alınmamak.
Eğer alımlıysanız ve dış görünüşünüze özen gösteriyorsanız iş hayatında kısmen ayrımcılığa maruz kalmanız olası. İş alımlarında pozitif olarak karşımıza çıkabilen bu durum, çalışırken nedense negatif bir imaj yaratabiliyor.
3. Cinsel obje olarak görülmek.
Ne kadar çekici olursanız olun yalnızca cinsel obje olarak değerlendirilmek kimsenin hoşuna gitmez. Cazibesi yüksek insanların bu durumdan şikayetçi oldukları yadsınamaz bir gerçek.
4. İnsanların aşırı ilgisine maruz kalmak.
Yer yer keyifli olabilen bu durum, kimi zaman insanı bunalma noktasına getirebiliyor. Karakterinizle değil dış görünüşünüzle ilgi görüyor olmak zaman zaman can sıkıcı olabiliyor.
5. Karakterinden ve başarılarından ziyade görünüşünle insanların hafızalarında yer etmek.
Bu gibi eğlenceli tweetlerle de betimlenen durum, gerçek hayatta sıklıkla karşılaşılan dezavantajlardan biri. Ne kadar başarılı olursanız olun dış görünüşünüz bu durumun önüne geçebiliyor.
6. Cazibenizden dolayı insanların sizinle konuşmaya çekinmesi ve utangaç davranması.
Konuya romantik yaklaşmaya hiç gerek yok. Günlük alışverişinizi yaparken bile karşı cinsin çekingen tavırları sizi yorabilir. Size bakarken derinlere dalıp ne dediğinizi duymakta zorlanan kasiyere hiç denk geldiniz mi? Ben gelmedim ama çekici arkadaşlar denk gelmiş olabilir…
7. Göz kamaştıran tarzınızdan dolayı insanların yalnız olmanıza ihtimal vermemesi.
‘O kız sana bakmaz’ ya da ‘O çocuk sana bakmaz’ gibi söylemler yüzünden kaç ilişki başlamadan bitti saymak mümkün değil! Bu durumdan en çok mağdur olan insanların, bu cümleleri duyanlar olduğunu sanıyorsanız size bir sürprizimiz var: Yanılıyorsunuz!
8. Partnerinizin ilişkinin tadını çıkartmak yerine sizi elinden kaçırmamaya odaklanması.
Kulağa ilginç gelse de bu duruma oldukça sık rastlanıyor. Partnerinin kendi liginin üzerinde olduğunu düşünen insanlar, biraz da kıskançlıkla birlikte, partnerlerini kaybetme korkusuna kapılabiliyor. Elbette, bu durum ilişkiye ciddi hasarlar veriyor.
9. Çekiciliğinizden dolayı en ufak samimiyetinizin dahi ‘flörtöz’ olarak algılanması.
Eğer çok çekici biriyseniz, en ufak gülümsemeniz bile flört olarak görülebilir. Üzerinizdeki ilgiyi düşününce bu durum kaçınılmaz gibi bir şey.
10. Ne kadar mütevazı davranırsanız davranın ‘burnu havada’ olarak yaftalanmak.
Eğer çok çekici biriyseniz en doğal hareketler bile üzerinizde bir farklı duracaktır. Kıvanç Tatlıtuğ’un su içmesiyle sıradan çinko karbon (!) bir bireyin su içmesi aynı şey mi?
11. Çekiciliğinizden dolayı ‘stalker’ların ilgi odağı haline gelmek.
Eğer ortalamanın üzerinde bir çekiciliğe sahipseniz, hiç haberdar olmadığınız platonik aşıklarınız olabilir. Maalesef güzel ya da yakışıklı bireylerin bu ilgiden mağdur oldukları doğru.
12. Çekiciliğin zeka ile ters orantılı olduğu yanılgısı.
Çekiciliğiyle ön planda olan insanların en çok mağdur olduğu konulardan biri, zeki olmadıkları varsayımı. Maalesef, insanlar bu ikisinin birbiriyle zerre alakası olmadığını kabullenmekte zorlanıyor.
13. Sizden yaşça büyük insanların ilgisini çekmek.
İlgilendiğiniz yaş grubunun üzerindeki insanların ilgisini çekmek, çoğu zaman yorucu hale gelebiliyor.
14. Size ilgi duyduğunu bildiğiniz insanların size bir türlü açılamaması.
Aşırı çekici insanların çoğu zaman ilk adımı atmak durumunda kaldıkları bir gerçek. Aksi halde karşı tarafın açılacak cesareti toplaması için uzunca bir süre beklemek durumunda kalabilirler.
15. Yaş aldıkça gençken görülen ilginin azalışını kabullenmek.
Çekici olmanın birçok güzel tarafı olduğu kesin. Yaşlılıkla birlikte yavaş yavaş eski çekiciliğini kaybeden insanlar, bu duruma alışmakta sıkıntı çekebiliyor. Anti-aging sektörünün neden bu kadar geliştiğine şaşırmamalı.
Bu içerikler de ilginizi çekebilir;