Koronavirüs salgını nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de evlerde daha fazla vakit geçirildiğinden teknolojiyi her zamankinden daha fazla kullanıyoruz. Bu süreçten etkilenen çocukların da önceki dönemlere kıyasla, ekran başında kalma ve internet kullanım süresi de artıyor. Samsung’un “İnterneti Tadında Kullan” sosyal sorumluluk hareketi kapsamında açıklamalarda bulunan Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ayşe Rodopman Arman, günümüzde çocukların artık “dijital nesil” olarak adlandırıldığına dikkat çekerek anne ve babalara çocukların bu süreçte akıllı cihazları kullanırken her zamankinden daha temkinli olmaları uyarısında bulundu.
Rodopman Arman, uyarı veren etkileşimli ortamların beyin hücrelerinin çalışmasını ve daha çok iletişim ağı oluşturmasını beraberinde getirdiğini, bu nedenle teknolojinin de dijital nesil olan çocukların beyninin şekillenmesine etki ettiğini ifade ederek, ailelerin çocuklarına telefon ve tablet gibi cihazları verirken onlar için özel olarak geliştirilmiş arayüz uygulamalarının kullanmanın önemine dikkat çekti. İçerik ve kullanım süresi kontrolü sağlayan bu uygulamaların özellikle on yaş öncesi çocuklar için çok önemli olduğunu belirten Arman, “Teknoloji bağımlılığını etkileyen en önemli etkenlerin başında ‘maruz kalma yaşı’ ve ekrana ‘maruz kalma sıklığı’ geliyor. Sağlıklı aile içi iletişimin sağlanamadığı durumlarda sadece kullanımı kontrol etmeye çalışmanın yeterli olmayıp saat sayar ya da içerik kontrolü sağlayan telefon uygulamalarının kullanılması gerekiyor.” dedi.
“Anne ve babalar ekranın bir tür çocuk bakıcısı olmadığının farkına varmalı”
Çocukların bilinçli teknoloji kullanıcıları olması için yetişkinlerin dikkat etmesi gereken bazı önemli noktalar olduğunun altını çizen Rodopman Arman, “Günümüz dijital neslinin dürtü kontrolü konusunda desteğe ve yönlendirilmeye ihtiyacı var. Dahası hiçbir neslin sahip olmadığı kadar seçenek fazlalığına maruz kalıyorlar ki, bu durum onların irade gücünü ve hayattan keyif almasını azaltabiliyor. Bu nedenle anne ve babalar ekranın bir tür çocuk bakıcısı olmadığının farkına varmalı. Ayrıca artan ekran kullanımını önlemek amacıyla ev ortamında kurallar ve sınırların belirlenmesi tek başına yeterli olmayabiliyor. Çünkü bir şeyi engellemeye çalıştığınızda dikkati de tam oraya çekiyorsunuz. Çocuklara ‘Oynayamazsın’ ya da ‘Sadece on dakika oynayabilirsin’ dediğinizde, tam tersine yasaklar çekici hale gelebiliyor. Bu nedenle, teknolojiyi güvenli kullanım yollarından biri olan Samsung Kids gibi çocuk kilidi uygulamaları yerinde kullanıldığı zaman hem belirli zaman aralıklarında çocuğun ilgi alanını genişletiyor hem de olası zararları ortadan kaldırabiliyor.” şeklinde konuştu.
Çocuklar için eğlenirken öğrenebilecekleri güvenli ortam
Samsung Kids arayüz uygulamasının akıllı telefon ve tablet kullanımını anne ve babaların kontrol ve takip etmesini sağlayarak bu cihazları çocuklar için güvenli ve eğlenceli bir öğrenme ortamına dönüştürdüğüne dikkat çeken Rodopman Arman uygulama ile ilgili olarak şunları söyledi: “Bu uygulama oyun süresi sınırını belirlemenize, izinleri kontrol etmenize olanak veriyor ve çocuğunuzun ne öğrendiğini bilmenizi sağlayan kullanım raporlarını sağlıyor. Çocuklar, anne babaları tarafından izin verilen önceden tanımlanmış bir liste dâhilindeki kişileri arayabiliyor ve onların izin verdiği belirli çevrim içi sitelerde, zamanlanmış belirli süreler dâhilinde güvenli bir biçimde gezinebiliyor. Aynı zamanda çocukların özel bilgileri korunmuş olup, çevrim içi kimlikleri de güvenceye alınmış oluyor.”
Çocuklar eğlenirken yeteneklerini de geliştirebiliyor
Samsung Kids’te yer alan çeşitli uygulamaların yanı sıra birbirinden renkli sanal arkadaş sayesinde de çocuklar eğlenirken yeteneklerini de geliştirebiliyor. Örneğin Crocro’nun Macerası oyunu sayesinde çocuklar programlama ve algoritma teorisinin bazı temel unsurlarını önceden edindikleri bir kodlama bilgisi olmadan öğrenebiliyor. Yine çocuklar Bobby’nin Tuvali ile istedikleri resimleri çizebiliyor ve hayal güçlerini özgürce geliştirebiliyor, Lisa’nın Müzik Grubu sayesinde ise kendi müziklerini yapabiliyor.
