Bu anlamda tasarım beceri atölyelerini çok önemsediğini belirten Selçuk, şöyle devam etti:
“Çünkü eğitim sistemleri ikiye ayrılır. Bazıları bilmek bazıları da yapabilmek üzerine çalışır. Eğer sadece bilmek ve teori olursa çocuklar hafızalarını geliştirmiş olurlar ama hayatlarını geliştiremezler. Soru çözerler ama sorun çözemezler. O yüzden yapabilmek çok önemlidir. Yapabilmenin de ortamını sağlamak tasarım beceri atölyeleriyle doğrudan doğruya ilgili. Bu bilimsel bir metodolojiyle kalkındırılması, güçlendirilmesi gereken bir mesele. Öğretmenlerimizin eğitimi, içerik geliştirilmesi, etkinlik kitaplarının oluşturulmasına çok ihtiyacımız var. 8 bini geçen tasarım beceri atölyeleri 100 bin olduğunda çok daha mutlu olacağım. Bunun için de çaba gösteriyoruz.
ÖĞRETMENLERİMİZİN BAKIŞI DEĞİŞİYOR
Tasarım beceri atölyeleri ilkokul, ortaokul ve liselerde artması gayesini devam ettiriyoruz. Bu mekanların evlatlarımızın kendileri, arkadaşları ve meslekleri tanımaları, gerçek hayatla, ekonomiyle bağlantı kurabilmeleri için ne kadar değerli olduğunu daha da içselleştirmelerini bekliyoruz. Çünkü bir okula birkaç atölye girdiğinde, bir tane atölye bile girse okulun rengi, öğretmenlerimizin bakışı değişiyor. Öğretmenlerimizin yan dal eğitimi, beceri sertifikaları alarak bu atölyelerde çalışmasını çok arzuluyorum. Çünkü bir sınıf, bir branş öğretmeni seramik, robotik, otomasyon, siber güvenlik öğrendiğinde ve müzikle alakalı bir hususta kendini geliştirdiğinde çocuklarımıza verecekleri dersler çok değişir. Drama bilen öğretmenin dersi tamamen değişmeye başlar.
BU BİZİM İÇİN BİR MİLLET, ÜLKE ÖDEVİ
Bu çerçevede atölyeler çok kritik. Salgın döneminde elbette şikayetlerimiz, sıkıntılarımız var. Ama bizler şikayet değil, çözüm makamıyız. Kayseri’yi bütün illere örnek olarak gösteriyorum. Buradaki çabanın, gayretin her ilimizde yükselerek ortaya çıkmasından büyük bir memnuniyet duyacağım. Bu bayrağın gölgesinde, altında ‘mücadelemizi ahlaki bir norm, bir ahlak telakkisi içerisinde sürdürüp insanlığa katkımızı sergileyeceğiz’ diyen çocuklarımızı hayal ediyoruz. Bu bizim için bir millet, ülke ödevi.”