İnsanın kendine güveni olması, kişinin bütün hayatını etkileyen bir durumdur. Aşk hayatı, iş hayatı, başarıları ve başarısızlıkları gibi daha nice durumun belirlenmesinde büyük rol oynar. İnsanın kendisine güveni olmasında ise ebeveynlerin payı çok büyüktür. Çocuklarına verdikleri tepkiler, yaklaşımları ve yükledikleri sorumluluklar gibi birçok şey çocuklarının kendilerine olan güvenini arttıran ya da düşüren faktörlerdir. Bu konuda size sunacağım ufak bir hikâye ile konuyu daha iyi açıklayabileceğimi düşündüm…
Bir rivayete göre Edison uzun bir zaman uğraşıp bir ampul yapar ve bu ampulü taşıması için çırağına verir, çocuk ampulü taşırken elinden düşürür ve ampul kırılır. Edison çocuğa kızmaz, hatasını anlatır ve teselli eder. Edison tekrardan çalışmalarına devam eder ve aynı ampulü tekrardan yapar. Ampulü güvenli olması açısından kendisi taşıması gerekirken yine çocuğa verir ve çocuk ampulü bu sefer kırmadan götürür. Çevresindeki insanlar Edison’un ampulü taşırken kıran çocuğa neden ikinci bir kez yine ampul taşıttırdığı konusuna bir anlam veremezler ve bu durumu Edison’a sorarlar. Edison ise durumu şöyle açıklar; “Eğer ki ona ilk hatasını telafi etmek adına bu ikinci şansı vermeseydim kendisini bu konuda sürekli beceriksiz olarak görecekti ve kendine güveni olmayacaktı.”
Bu yüzden anne ve babaların, çocuklarının hatalarında verdikleri tepkiye dikkat etmeleri gerekir. Çocukları hataları yüzünden gereğinden fazla azarlamak ve aşağılamak, çocukların kendilerine olan güvenlerinin kırılmasında büyük bir rol oynayabiliyor. Bu yüzden bu tarz durumlarda öncelikle neden hatalı olduklarını, nerede hata yaptıklarını ve hatalarının çözümünü yol gösterici bir şekilde anlatmak onların büyük ihtimalle aynı hatayı tekrarlamamaları konusunda yararlı olacaktır ve mümkünse hatalı oldukları konuyu tekrardan denemeleri konusunda teşvik edilmelidirler. İster ikinci ister üçüncü ister onuncu denemelerinde başarsınlar. O an kazandıkları başarmış olmanın duygusu onlar için çok büyük bir kazanım olacaktır.