Business Line bu bölümde koronavirüs salgınından büyük oranda etkilenen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Tayvan ekonomisini, bunun yanında Birleşik Arap Emirlikleri’nde gelişen finans sektörünü ele aldı.
Covid-19 salgını sebebiyle tüm dünyada olduğu gibi Noel tatili yaklaşırken New Yorklular da harcamalarını biraz azaltıp kemer sıkmak zorunda kaldı. Bazı uzmanlar bu sebeple yakın bir zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nde arz ve talebin düşeceğine inanıyor.
Amerika’da ekim ayında perakende satışları yüzde 0.3 azaldı. Koronavirüs sebebiyle işsiz kalanlara sağlanan haftalık 500 euroluk alışveriş çeklerinin süreleri doldu. Bu durum, ülkede bahar ayından bu yana en düşük perakende satışlarına sebep oldu.
Debbie McIndoe, New York Sakini: “Alışveriş yaparken zorlanıyorum çünkü gelirim az. Biliyorsunuz, herkes evlerine kapandı ve iş bulmak zor. Ekonomi pek iyi gitmiyor. Umarım bu durum yakında değişir.”
Karantina sebebiyle ekonomide görülen durgunluk tüketici alışkanlıklarını da tamamiyle değiştirmeye başladı.
ABD’de talep ve arz yüksek, tüketicinin beklediği büyük indirimler olmayabilirSimeon Siegel, BMO Capital Markets, Perakende Satış Analisti: “Son 10 yıldır şu sözü sıklıkla duyuyoruz: Tüketiciler bir eşya değil, aslında bir şeyi satın almayı tecrübe etmek istiyor. Şu andaki şartlarda insanlar evlerinde çalışıyor ve alışveriş tecrübelerini ev içinde yaşıyor. Seyahat edemiyoruz. Evlerde mobilyalarımızla birlikteyiz, çatı katları artık yeni spor salonlarımız oldu.”
Mağazalar, indirimlerle satışlarını devam ettirebilirler. Talep, genel olarak stoklara nazaran biraz daha yüksek seyrediyor. Kara Cuma indirimleri gibi toplu satışlar da, talebi artıracak diğer unsurlar arasında…
Simeon Siegel: “Uzun bir süre sonra ilk kez talebin arzı geçtiği bir tatil dönemine gireceğiz. Bu sebeple büyük indirimler beklememek gerekli. Tüketiciler stokların azaldığını düşünüyor ancak belli ki çok iyi indirimler olmayacak. Açıkçası stoklar bizi hayal kırıklığına uğratabilir. Bununla birlikte son günlerde satıcıların karlarında da artış gözlemliyoruz.”
Noel döneminde evlerinde olan tüketicilerin tuğla ve harç gibi inşaat malzemelerine yönelmesi bekleniyor.
Simeon Siegel: “Bence tüketiciler cazip fiyatlarla satış yapan ve internette bulamayacağı ürünleri satan mağazalara yönelecek. İnsanlar hava kötü de olsa dışarı çıkmak isteyecek. Çünkü herkes pandeminin getirdiği kısıtlamalardan bıkmış durumda.”
Ilana Habibi, New York Sakini: “Maskeyle geziyorum ve hiçbir şeye dokunmamaya çalışıyorum. Ancak bu şekilde alışveriş yapmak zor olsa da bir şekilde çok para harcamayı başardım.
Amerika’daki perakendeciler satış rakamlarından memnun olmasa da Noel döneminde kar marjını artırmak ve bunu istikrarlı hale getirmek istiyor.
ABD ve Avrupa’ya ihracat yapan Tayvan ekonomisinde yavaşlamaÖte yandan ekonomisi ihracata dayalı bir ülke olan Tayvan, Amerika ve Avrupa’daki kısıtlamaların kendi ekonomisine 4. Çeyrekte domino etkisi yaratmayacağını umuyor.
24 milyon nüfuslu Tayvan’da bugüne kadar sadece 700 koronavirüs vakası görüldü ve salgından dolayı sadece 7 kişi hayatını kaybetti.
Ancak Tayvan’ın ihracata ve Batılı ülkelerin talebine bağlı bir ekonomisi var. Bu durum 2020’nin son çeyreğinde ekonomide yaşanacak toparlanma için pek umut verici değil.
Venson Tsai, Cathay Pacific Group, Finans Analiz Uzmanı: “Şu andaki durum şöyle; Avrupa ve Amerika’da koronavirüs salgını yavaş yavaş düzelme eğiliminde ve bu bizim için en önemli şey. Avrupa’da bazı ülkeler hala karantinada ve ekonomileri hala yavaş seyrediyor. Ancak bu durum pek değişeceğe benzemiyor. Amerika’daki şehirlerde karantina uygulanmazsa, 4. çeyrekteki alışveriş oranı artacaktır. Böyle bir durumda Tayvan’ın ihracatı yüksek seyrederek ekonomik iyileşmeyi devam ettirebilir.
Ancak turizm ve iç tüketime yönelik yerel işletmelerde umutlu bir tablodan pek de söz edemeyiz.
Chen, Tayvan Esnafı: İşlerimiz yüzde 50-60 oranında azaldı. Hiç turist gelmiyor ve bu durum bölgedeki işletmeleri büyük oranda etkiledi. Eski dükkanlar kapatmak zorunda kaldı.Birçok dükkan kapandı çünkü hiç iş olmuyor. Çok az insan dışarı çıkıyor. Yurt dışına seyahat edebilmeyi isterdim. Uzun zamandır başka bir ülkeye seyahat etmedim.
2021’de tüm beklentiler etkili bir Covid-19 aşısının bulunması ve tüm dünyada hayatın olabildiğince normale dönmesi.
Abdulla Mohammed Al Awar Dubai İslam Ekonomisi (DIEDC) Kurumu CEO’su
Dubai’de finans sektörü 2020’de gelişme gösterdiGlobal Islamic’in verilerine göre, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan ülkelerdeki tüketici harcamaları 2019’da 1.85 trilyon euro olarak gerçekleşti.
Bu konuyu, Dubai İslam Ekonomisi (DIEDC) icra kurulu başkanıyla görüşüyoruz.
euronews: “Bize söyler misiniz, dünya genelindeki İslam ülkelerinde ekonomik durum ve beklentiler ne yönde olacak ?”
Abdulla Mohammed Al Awar, CEO-DIEDC: “Sağladığımız veriler, İslam ülkelerindeki harcamalarla ilgili referans niteliği taşıyor. Bu sayede, gelecek dönemlerde İslam ülkeleri yatırımlarıyla alakalı analizler yapılabilir.”
“2019’da helal gıda, eczacılık, kozmetik, aile temelli turizm ve medya gibi alanlarda 2 trilyon dolara yakın bir ticaret hacmi söz konusu. İslam ülkelerindeki ekonmik yatırımlar da 2.9 trilyon dolar olarak gerçekleşti.”
Abdulla Mohammed Al Awar: “Birleşik Arap Emirlikleri’nin ekonomik açıdan iyi gittiğini görmek güzel. Şu anda İslam ülkeleri arasında ticaret hacmi açısından ilk 3 sırada. Ekonomide, medya ve eğlence sektörü ilk iki sırada ve az da olsa moda sektörü biraz hareketli.”
euronews: “Birleşik Arap Emirlikleri’nin başarısı sizce finans sektörüne mi bağlı?”
Abdulla Mohammed Al Awar: “Dürüst olmam gerekirse finans sektörü oldukça başarılı ve 2020’de daha da hareketlendi. Son yıllarda bankacılık ve finans sektöründe yaşanan dijitalleşme başarının anahtarı olduğunu kanıtladı. Bu sebeple finans sektörüne önem vermeliyiz.”
euronews: “Bu sene ekonomide yaşanan beklenmedik gelişmeler neydi?”
Abdulla Mohammed Al Awar: “Helal gıda sektöründe büyük bir büyüme söz konusu. Bu gelişme açıklanabilir çünkü helal gıda üreten ve ihraç eden Avustralya, Kuzey ve Güney Amerika ile Avrupa ülkeleri. Ve bu ülkelerde ciddi manada ihracat artmış durumda. Bu açıkça gösteriyor ki artık küresel bir dünyada yaşıyoruz.”
Abdulla Mohammed Al Awar: “Bu göstergeler İslami ekonomiyi kendi mali politikalarında ön planda tutan ülkelerle de işbirliği için bir alan sağlıyor. Örneğin Malezya, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ülkeler bu göstergelerde yıllardır başı çekiyor. Ancak son 2 senede Endonezya’nın sıralamada oldukça hızlı yükseldiğini görüyoruz. Çünkü Endonezya hükümeti İslam ekonomisini baz alan bir strateji güdüyor.”