Guardian gazetesinin haberine göre bu “daha önce benzeri görülmemiş” işbirliğinde GlaxoSmithKline ve Sanofi’nin güçlerini birleştirmesiyle, dünyanın en büyük aşı üretim kapasitesi ortaya çıktı.
İki şirketin, insanlar üzerinde aylar içinde denemelerine başlanabilecek yüksek teknolojili bir aşı üzerinde birlikte çalıştıkları kaydedildi.
İki şirketin güçlerini birleştirmesi önemli görülüyor, çünkü iki şirket böylece aşı bulunduğu takdirde dünya genelinde gerekebilecek yüzmilyonlarca dozu üretme kapasitesine sahip olacak.
Üzerinde çalışılan aşı, Sanofi’nin grip aşısını yaparken kullandığı mevcut DNA temelli teknolojiye dayanıyor.
Koronavirüs vücüdu işgal ettiğinde, bağışıklık hücreleri antikor üreterek yanıt veriyor. Bu antikorlar, yabancı işgalcinin üzerindeki antijen adı verilen belirli yapılara yapışıyor. Covid-19 vakalarında antijen dışındaki dikene benzeyen proteinler.
İki şirketin aşıya katkıları
Sanofi, bu protejinin genetik dizilimini çözen bir DNA kesitini sentezledi. Bu DNA laboratuvarda zararsız bakteriye zerk edildiğinde, aktif koronavirüsün kendisini değil, bu antijenin küçük kopyalarını üretiyor. Böylece, hastalığa yol açmadan bir antikor tepkisinin tetiklenmesi umuluyor.
GSK de daha güçlü bir antikor tepkisi tetiklemek için aşıya karıştırılabilecek bir adjuvanla (artırıcı) katkıda bulunuyor. Böylece bir kişi için gereken dozun dört kart azaltılabileceği ve gerekli aşıların üretim hızının yükseltilebileceği düşünülüyor.