Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Arda Ermut, AA muhabirine Türkiye’nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek, bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla yürütülen Barış Pınarı Harekatı’nın yatırım ortamına etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Harekatın, Türkiye’nin uzun dönem yatırım ortamına etkisinin sınırlı olduğunu vurgulayan Ermut, “Yatırımcılara, Türkiye’nin şu ana kadar bu tip krizlerde gösterdiği performansın bunun en büyük ispatı olduğunu söylüyoruz. Haklı davamızı daha iyi anlattıkça, aynı zamanda operasyonun pozitif sonuçları ortaya çıkmaya başladıkça, Türkiye’nin aleyhine çıkan sesler yavaş yavaş kesilecektir diye umuyorum. Bunların yatırım ortamına olası etkileriyle ilgili endişeler azalacaktır.” diye konuştu.
Ermut, Türkiye’nin genel uluslararası yatırım pastasından aldığı payın istikrarlı bir şekilde artırılması için yoğun şekilde çalışma yapıldığını söyledi.
Londra’da yatırımcılarla birebir görüşmeler yaptıklarını anlatan Ermut, şunları kaydetti:
“Bir kısmı Türkiye’de hali hazırda yatırımcı olan, bir kısmı Türkiye’deki yatırım fırsatlarıyla ilgilenen ama Türkiye’ye henüz yatırım yapmamış firmalardı. Bugün Türkiye’de Asia House adı altında özelikle Asya ülkelerindeki ekonomik fırsatlarla ve gelişmelerle ilgilenen, güncel olarak da Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi bağlamında ortaya çıkacak yeni ilişkilerle ve fırsatlarla ilgilenen bir düşünce kuruluşunun konuğu olduk. Oradaki ilgide de gözlemlediğimiz her ne kadar bölgesel olarak bazı politik gelişmeler olsa da yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi anlamında pek sıkıntı yaşamıyoruz.”
BÜYÜMENİN YATIRIM ORTAMINA ETKİLERİ
Arda Ermut, Türkiye’nin 2002 öncesinde toplamda 15 milyar dolar yatırım çektiğine işaret ederek, “2002’den günümüze kadar ise Türkiye’ye toplam 210 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Dolayısıyla yıllık ortalama 12-13 milyar dolarlık yabancı yatırım çeken bir ülkeyiz.” dedi.
Ermut, şunları ifade etti:
“Bütün krizlere rağmen, problemli yıllara rağmen, özellikle 2015-2016’da yaşanan üzücü terör olayları, hain darbe girişimi, bölgesel krizler, arka arkaya atlattığımız politik bazı gelişmeler, bunların hepsini göz önüne aldığınızda yatırımların çok fazla azalma sürecine girmeden istikrarlı bir şekilde ülkemize geliyor olması, yatırımcıların uzun vadede ülkemize duyduğu güvenin önemli bir ispatı. Yeni Ekonomi Programında da belirtildiği gibi önümüzdeki iki yıl içerisinde büyümenin son 15-20 yıldaki ortalamamız olan yüzde 5 seviyelerine çıkmasının, doğrudan yatırım ortamına etkileri pozitif olacaktır.”