Gelişen 8 Ülke Ekonomik İşbirliği Örgütü’nün (D-8), üye devletlerin küresel ekonomideki konumunu güçlendirmeyi amaçlayan ekonomik iş birliğine dayalı hükümetler arası bir kuruluş olduğunu belirten D-8 Genel Sekreteri Büyükelçi Dato Ku Jaafar Ku Shaari, ticaretin sektörel iş birliğinin en önemli bileşeni olduğunu vurguladı.
EKONOMİK GÜÇ MERKEZİ
Küresel ticareti teşvik ettiklerini ifade eden Shaari, “D-8, dünya ticareti için önemli bir ekonomik anlam ifade eder. D-8 üye devletlerinin toplam ticaret hacmi 1.6 trilyon doları olup oldukça büyüktür. Bu büyüklük, tüm dünya toplam ticaret hacminin yüzde 4.5’ini oluşturmakta. Son 20 yılda, D-8 iç ticareti ise 6 kattan fazla arttı” diye konuştu. Shaari, D-8’in 21. yüzyılda önemli bir ekonomik güç merkezi haline geleceğini işaret ederek, “Üye devletler arasındaki iş birliğinin; ticari ilişkiler, ulusal düzeyde karar alma sürecine katılımının çeşitlendirilmesi, yeni fırsatlar yaratması ve vatandaşımıza daha iyi bir yaşam standardı sağlaması için kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz. 2030 yılı sonuna kadar, üye devletler, D-8 tercihli ticaret anlaşmalar aracılığıyla iç ticaretini toplam ticaretin en az yüzde 30’una çıkarmayı öngörüyor” ifadelerini kullandı.
TURİZM POTANSİYELİ
Bu yıl, D-8 ülkelerinin büyüme oranları açısından kendi bölgelerinde lider konumda olacağını kaydeden Shaari, D-8 ülkelerinin bireysel büyüme hikayelerine paralel olarak, D8’in dünya ekonomisindeki ağırlığının da son 20 yılda 2 katına çıktığını söyledi. D-8 ülkeleri toplamda 1.1 milyar nüfusa ve 3.8 trilyon dolarlık GSYİH’e sahip olduğunu belirten Shaari, şöyle konuştu: “D-8, küresel GSYİH’nın neredeyse yüzde 5’ini oluşturan, önde gelen ekonomik organizasyondur. Üye devletler, dünyadaki toplam yabancı yatırımın yüzde 10’una sahip oldukları için yabancı yatırımcılar için bir yatırım merkezi özelliği taşımaktadırlar. D-8 ülkeleri ekonomik olarak aktif genç nüfuslarıyla ilişkili yapısal bir varlığa sahipler. Özel sektör ise D-8 ekonomilerinin bel kemiğidir. Kırsaldan kente yapısal bir geçiş var. İstihdamın bileşimi, tarımdan sanayi ve hizmetlere benzer bir dönüşüme tanık oldu. Üye devletin 100 milyar doları aşkın turizm potansiyeli söz konusu. Dolayısıyla gelecek günler için çok büyük fırsatlar ve potansiyel mevcut. 2021, D-8 ve üye devletleri için yeni başlangıç olacak. Üye devletlerin büyüme hızlarını yeniden kazanacaklarına yürekten inanıyoruz.”
İSLAM KALKINMA BANKASI İLE PROJE
D-8 üye ülkelerinin sanayi üretimi, ihracatı ve ithalatının salgında ciddi şekilde sekteye uğradığını ifade eden Dato Ku Jaafar Ku Shaari, şunları kaydetti: “Üye ülkelerde turizm en düşük noktaya ulaştı. Bu krizin üye devletin işsizlik oranını korkunç derecede artırması bekleniyor. Salgın ile birlikte üye devletler birbirine yakınlaştı ve salgınla savaşmak için el ele vererek birlikte çalıştı. Uygulamalar çalışma grubu, ile acil salgın müdahale ve halk sağlığı sistemini güçlendirmek için kaynak seferberliği çalışma grubu oldu. D-8, atılan adımlara ek olarak, erişilebilir ve uygun fiyatlı bir sağlık sistemi inşa etmeyi, üye devletler arasında bölgesel iş birliği ve ticaret için pazarımızı yeniden canlandırmayı amaçlayarak, İslam Kalkınma Bankası ile bir proje başlatmak üzere.”
KAYIP 3.4 TRİLYON DOLAR
Geçen yıl dünyada koronavirüsten dolayı eşi benzeri görülmemiş bir insani ve ekonomik kriz görüldüğünü ifade eden Dato Ku Jaafar Ku Shaari, “Bu salgın hala devam ediyor ve ne zaman biteceğini bilmiyoruz, umarım yakında biter. Salgının ekonomik ve sosyal sonuçları çok büyük. Dünya GSYİH büyümesinin geçen yıl yüzde 4.2 daraldığını gösterdi. Dünya Bankası’nın en son analizi, koronavirüsün bu yıl içinde 88 milyon insanı aşırı yoksulluğa iteceği konusunda uyarıyor” diye konuştu. Salgından dolayı dünya çapında toplam gelir kaybının yaklaşık 3.4 trilyon doları bulduğunu belirten Shaari, D-8, yükselen ve gelişen ekonomileri kapsadığını söyledi.