Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan “Ekonomik Koşullar ve Para Politikasının Duruşu” adlı raporda parasal genişleme kararının alınması için olayların biraz daha açıklığa kavuşmasını beklemenin akıllıca olacağını belirtti.
Kaplan’ın kaleme aldığı ve 24 Haziran’da yayımlanan “Ekonomik Koşullar ve Para Politikasının Duruşu” adlı raporda ticaret savaşları ve belirsizliklerin ABD ekonomisinin görünümünü negatif yönde ne kadar etkileyeceğine dair karar vermek için henüz erken olduğu belirtildi.
Hanehalkı borçluluk oranının 2008’deki yüzde 97’lik seviyesinden 2019’un ilk çeyreğinde yüzde 75’e indiği ifade edilen raporda, ABD ekonomisinde tüketimin artış eğilimini koruduğu bildirildi.
Raporda işsizlik oranının yüzde 3,6 ile doğal işsizlik seviyesinde olduğu ABD’de, daha geniş kapsamlı bir ölçü kullanarak yarı zamanlı işte çalışanlar ve artık iş aramayan çalışanların da olduğu grubun yüzde 7,1 ile 2006’daki yüzde 7,9 seviyesinin altında kaldığı vurgulandı.
Geçen ay tarım dışı istihdam verisinin 75 binle 2018’deki ortalama 223 bin ve nisan ayına kadarki ortalama 186 binin altında kalmasının sebebi olarak işsizlik oranının doğal işsizlik seviyesine inmesi olarak gösterilen raporda, mevsimsel etkilerin de enflasyonu artırabileceği ve sıkılaşan iş gücü piyasasının fiyatlardaki yükselişi destekleyeceği ifade edildi.
Raporda, ticaret savaşlarından doğan belirsizliklerin özellikle son iki ayda şirketler üzerindeki negatif etkileri artırdığı ve girdi maliyetlerindeki yükselişle birlikte şirketlerin harcama planlarında kesintiye gitmeyi planladıkları ifade edildi.
New York, Philadelphia ve Dallas Fed tarafından yapılan anketlere atıfta bulunulan raporda, imalat sektöründe önemli güven kaybının beklendiği belirtildi.
Raporda, ABD hariç küresel büyümenin 2017’de yakaladığı yüzde 4,3’ten 2019’da yüzde 3,6’ya düşmesinin beklendiği, ticaret savaşlarının bu duruma etkisinin de göz önünde bulundurulduğu bildirildi.
Para politikasının duruşu hakkında daha tutarlı bir tavır gösterilmesi gerektiği vurgulanan raporda, buna sebep olarak güçlü ekonomik büyüme, iş gücü piyasasının tam istihdam seviyesinde olması ve enflasyon oranının periyodik olarak artış evresine girmiş olabileceği gösteriliyor.
“İYİ DENİLEBİLECEK BİR BÜYÜME RAKAMI YAKALANABİLİR”
Robert Kaplan’ın kaleme aldığı raporda mayıstan bu yana küresel ekonomide aşağı yönlü risklerin arttığı belirtildi.
Sorulması gereken asıl sorunun “Ticaret savaşları ve artan belirsizliklerin devam etmesi halinde, bu durum ABD ekonomisinin büyümesine ne derecede zarar verebilir?” olduğu kaydedilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Yaşanan bu evrede bahsedilen riskler arttı. Fakat karar vermek için henüz erken. Geçen yedi hafta içinde yaşanan tansiyon belirsizlikleri artırdı ancak risklerin yakın zamanda azalma ihtimali de bulunuyor. Durum böyle olduğundan, inanıyorum ki karar alma sürecinde olayların ne yönde geliştiğini izlemek akıllıca bir yaklaşım olur. Ekonomiye bu çerçeveden bakıldığında 2019 yılı için iyi denilebilecek bir büyüme rakamını yakalayabileceğimize inanıyorum. Kredi maliyetleri tarihi standartların da aşağısında. Parasal genişlemeye bunları göz ardı ederek gitmenin bir maliyeti olabilir. Parasal genişleme durumunda halihazırda yüksek olan özel sektör borcu daha da yükselebilir. Bu da kriz zamanında ödeme risklerini ortaya çıkarabilir.”
“TAHVİL GETİRİLERİ YAKINDAN TAKİP EDİLECEK”
Raporda, Kaplan’ın “Finansal Olmayan Sektör Borcunun Resesyon Durumunda Potansiyel Etkileri” adlı makalesine de atıfta bulunuldu.
Şu anda finansal olmayan sektör borcunun GSYH’ya oranının 2008 küresel finans krizi seviyesinin üzerinde olduğu belirilen raporda, tahvil getirilerinin de yakından izlendiği ifade edildi. Raporda, terse dönen getiri eğrisinin düzelmediği takdirde, kısa dönemli borçlanıp uzun dönemli borç vermeyi engellediği için kredi daralmasına sebep olabileceği kaydedildi.
Sonuç olarak parasal genişleme kararının alınması için olayların biraz daha açıklığa kavuşmasını beklemenin akıllıca olacağı belirtilen raporda, “Ülke içinde yaşanacak gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdüreceğiz. Parasal genişleme veya sıkılaştırma konusunda henüz bir tarafa ağırlık vermedik. Ticaret savaşlarında yaşanacak gelişmeler ve küresel ekonomideki belirsizlikler para politikası duruşu için önem arz ediyor.” ifadelerine yer verildi.