Alişan’la beraber sunduğu “Sabah Sabah” adlı şova konuk bulamamaktan yakınan Demet Akalın’a göre katılmamak için yalan söylüyorlar; ‘müziği bıraktım’ deyip 1 hafta sonra şarkı çıkaran var…
Haftanın en komik haberi: İnsanlar Demet Akalın’dan kaytarmak için “müziği bıraktım” diyormuş, programa katılmıyormuş.
Yalana bak yuh: Ben müziği bıraktım!
“Şarkıcılığı bıraktım” deyip 1 hafta sonra şarkı çıkaran kim acaba, en çok onu merak ettim.
Dışarıdan bakınca komik ama bırakın her günü, haftada bir kere bile olsa, televizyondaki programınıza, gazetedeki köşenize konuk bulmak aslında çok stresli bir iş.
Yaşadığım için biliyorum.
Konuğu bulmak da yetmiyor. Aniden işi çıkan mı ararsınız, son dakika annesi hastalanan mı…
Gelecek mi gelmeyecek mi, ya bir aksilik olursa vs. gibi kaygılar yaşıyorsunuz.
Hele ki şu pandemi döneminde… İnsanlar evlerinden çıkmaya, stüdyo falan gibi yerlere gitmeye korkuyor doğal olarak.
Geçen bayram Cüneyt Arkın ile röportaj yapmak istemiştim, eşi Betül Hanım kibarca reddetmiş, “Sadece sabah kimseler yokken denize sokuyorum, onun dışında Cüneyt Bey’i kimselerle görüştürmüyorum maalesef” demişti.
Başka etkenler de var tabii. Mesela pandemi başladığından beri insanların daha geç kalktığını gözlemliyorum.
Hele de programın adını, “vaktinden erken, münasebetsiz zamanda” anlamına da gelebilecek “Sabah Sabah” koymuşsanız…
Ama asıl büyük etken sosyal medya tabii.
Ünlülerin kendilerini göstermek, işlerini duyurmak için radyolar, televizyonlar, gazeteler dışında bir alternatifleri daha ortaya çıktı.
On binlerce takipçili hesapları var, ne mesaj vermek istiyorlarsa oradan da verebiliyorlar.
Asıl faktör kendisi mi?
Demet Akalın faktörünü de unutmamak lazım bu arada. Alişan sempatiklikten kazanan bir insan ama Demet Akalın için dünyanın en diplomatik, en geçimli, en tatlış insanı denemez şimdi.
Tanıdıklarının bir yarısıyla barışırken, diğer yarısıyla küsüyor.
Demeç verirken dünyayı o an oradaki üç-dört gazeteciden ibaret sanıyor, sözlerinin başka yerlerde doğurabileceği reaksiyonları hesaba katmadan konuşuyor.
Bütün bunlara rağmen koca programa konuk bulmakta zorlanmaları yine de tuhaf.
Zaten başlayalı hepi topu 1 ay oldu.
“Müziği bırakmak” bahanesi ise milli yalan sözlüklerimize girecek cinsten.
– Akşam sinemaya gidelim mi?
– Yok abi ya, ben müziği bıraktım.