“Denizin Türküsü” adını verdiği sergilerle deniz kültürünü aşılamaya çalışan ve deniz üzerine yazılar yazan 78 yaşındaki emekli makine mühendisi Ali Candaş, denize olan bağlılığını ve tecrübelerini anlattı.
Denize tutkusunun küçük yaşlarda başladığını ve su altına ilk dalışını 18 yaşında yaptığını söyleyen Candaş, sonrasında ara vermeden dalış yaptığını belirtti. Denizin kendisine sıhhat ve mutluluk verdiğini, ömrü yettiğince dalmayı sürdüreceğini vurgulayan Candaş, “Yaşım 78 oldu. 60 yıldır aralıksız dalıyorum. Kışın daha dinç hissediyorum kendimi. Hem insanı dinçleştiriyor hem de kendine olan güvenini artırıyor. Dünyaya olan bakışını da daha güzel yapıyor. Aynen bir ilaç gibi” dedi. Kışın dalış yapmadan önce mutlaka pekmez içtiğini vurgulayan Candaş, “Vücudu çabucak ısıtıyor. Dönünce de bir miktar içiyorum vücudu ısıtıp koruyor ondan sonra da sobamı yakıp keyfime bakıyorum” dedi.
“Vazgeçemeyeceğim bir tutku”
Denizin altındaki güzelliklerin kirlenme nedeniyle hızla yok olduğuna dikkat çeken Candaş, şöyle konuştu: “Suyun altında inanılmaz bir dünya saklı. Muhteşem bir güzellik var ama insanlar hiç durmadan bu güzellikleri yok ediyorlar. Bu fotoğraflar ile de denizin kirletilmesiyle nelere kıyıldığını göstermek istiyorum. Ayrıca bu güzellikleri tüm insanlarla tanıştırmak istiyorum. Deniz insana sıhhat veriyor ve bu güzellikler karşısında Allah’ı daha iyi anmamı sağlıyor. Herkese, çocuk, genç, kadın, erkek fark etmeksizin tavsiye ediyorum. Deniz insana aradığı bütün güzellikleri sunuyor, orası Rabbimizin yarattığı, apayrı bir güzellikler ülkesi.”
Denizin tehlikeli olduğu görüşüne katılmadığını vurgulayan Candaş, “Deniz emniyetli bir yerdir. Başlangıçtan beri süregelen bu sevgim, bağlılığım devam ediyor. Bu benim için bir aşk diyebilirim, sakinliğimi, dinginliğimi orada buluyorum. Benim için vazgeçemeyeceğim bir tutku, ölünceye kadar orada olmayı umuyorum” dedi.