Tokmaklar / Ayvalık
Kırmızının en güzel tonu
Kırmızı mercanları görebileceğiniz ender yerlerden. Kuzey Ege ekosistemine özgü akıntıların sağladığı besleyici elementlerin çokluğu, dip yapısını canlı türleri açısından zenginleştiriyor. Tokmaklar da Ayvalık’ın 60 dalış noktasından biri. ‘Paramuricea clavata’ adı verilen mercanları en bol bu bölgede görebilirsiniz. 30 metreden 50 metrelere kadar inen bölge oldukça zengin bir biyoçeşitliliğe sahip. Istakoz, müren, mercan kolonileri görebileceğiniz bazı türler.
Altınsaç / Van
Dünyanın en büyük mikrobiyaliti
Van Gölü son dönemde yıldızı parlayan önemli dalış noktalarından… Ekolojik ve arkeolojik açıdan önemli bir hazine. ‘Mikrobiyalit’ Van Gölü’nün en önemli ekolojik değerlerinden biri. Bu aslında bir tür mercan! Göldeki çatlaklardan çıkan kalsiyum ve zengin sularla oluşan mikrobiyalitler, siyano bakterilerle birleşerek bu muhteşem görüntüleri ortaya çıkarıyor. Geçen yıl dünyanın en büyük mikrobiyalitini 23.3 metreyle Altınsaç’ta keşfettik ve görüntüledik. Yaklaşık 70 bin yaşında olduğu tahmin edilen bu muhteşem yapı, derinlerde heybetiyle büyüleyen ulu bir dağı andırıyor.
Küçük Reef / Bodrum
Balık sürülerinin resmi geçit alanı
Bodrum’un en az kendi kadar ünlü dalgıç hikâyeleri var. Burası antik çağdan beri bir deniz süngeri merkeziydi. Bodrum’daki Küçük Reef bir sualtı tutkununun dalmak istediği noktaların başında geliyor. Su altı faunası, florası açısından son derece zengin olan bölgede barakuda ve akya sürülerini resmi geçit yaparken izleyebilirsiniz. Küçük Reef her seviye için uygun bir lokasyon. 5 metreden başlayan derinliği 32 metreye kadar ulaşıyor.
Değirmendere / Kocaeli
Marmara’da denizaltı diyarına yolculuk
Marmara Denizi’nin canlılık açısından en zengin noktalarından biri İzmit Körfezi’ndeki Değirmendere. Özellikle denizatlarını görüntülemek isteyen sualtı fotoğrafçılarının favorisi. Su sıcaklığı ve berraklık Ege ve Akdeniz kadar konforlu olmasa da görecekleriniz kesinlikle tüm zahmetlere değecek. Özellikle makro fotoğraf tutkunları için vazgeçilmez bir dalış noktası. Değirmendere’nin diğer görülmesi gereken dalış noktasıysa 17 Ağustos Marmara Depremi’nde sular altında kalan ve adeta bir açık hava müzesine dönüşen batık şehir.
Monem Batığı / Çeşme
Sualtındaki canlıların demirden evi
Derinlerinde gizlediği tarihi batıklarla ev sahipliği yaptığı canlılar bu dalış noktasını özel ve önemli kılıyor. Çeşme’nin
en önemli batığı Monem… 75 metre uzunluğundaki batık, ‘Derindeki demir ev’ olarak da adlandırılıyor. Yaklaşık 18 metre derinlikteki Monem ülkemiz sularındaki en zevkli batık dalış noktası.
Kanyon / Kaş
Her seviye dalgıç için
Kaş, hiç şüphesiz Türkiye’nin en popüler dalış noktası… Gerek 12 ay yüksek su sıcaklığı gerekse berraklığı popüler olmasındaki en önemli nedenler. Çok sayıda dalış noktasıyla her seviyeye hitap eden Kaş’ın en gözde noktası Kanyon… Büyük bir dağın zirvesinden süzüldüğünüzü hissettiren bu noktanın derinliği 42 metre. 6 metreden 22 metreye, oradan da 42 metreye inebileceğiniz Kanyon’da mavinin her tonunu görüyorsunuz. 20’nci metrelerde kanyonun kum-kaya zeminine ulaşıyorsunuz. Burada, hemen dipteki mini mağaranın karanlığını mesken edinen sünger, tüplü formlar, anemon, yengeç gibi kabuklular bolca görülebilir. Daha derinlerde, kanyonun büyüleyici güzelliğine bir de batık ekleniyor. 30-42 metre derinlikteki batığa ‘pamuk batığı’ deniyor.