Bu yıl 76 ülkeden iş, deneyim ve teknoloji çerçevesinde görev yapan 2 bin 380 yöneticinin katkılarıyla gerçekleştirilen araştırmada, yöneticilerin dijital ortamdaki davranışlarını ve işlerine olan etkileri incelendi. Araştırmada, kardan inovasyona, müşteri deneyiminden çalışan deneyimine kadar dijital dönüşüm sürecinde yaşanan tüm yönetici deneyimleri ele alındı.
Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 5’lik bir kısmının bu dönüşüm sürecinde istenen başarıyı elde ettiği gözlemlendi.
“Sınır Tanımayanlar” diye tanımlanan bu yüzde 5’lik grubun çalışma şekilleri incelendiğinde, hiçbir konuyla yüzeysel ilgilenmeyen bu grubun, konuları tüm ayrıntılarıyla derinlemesine değerlendirip, alışkanlıkları yıkmaktan ve geleneksel yaklaşımlara meydan okumaktan çekinmedikleri görüldü.
Araştırma kapsamında, “Sınır Tanımayanlar” grubunun dijitalden fayda elde etmek için attığı dört temel adım, değişimi zorunlu tutmak, yatırımları ciddiyetle yapmak, çalışanların gelişimine odaklanmak, esnek ve uyumlu bir yapı kurmak olarak ele alınıyor.
“Şirket kültürlerine değişimi kodluyorlar”
Dijitalleşmeyi kurumsal bir strateji olarak gören “Sınır Tanımayanlar”, dijital yatırımları maliyet kaygısı ile değil şirketlerini geliştirmek amacıyla yapıyor.
Bu nedenle şirketlerinin kar marjı büyümesi diğer şirketlere kıyasla yüzde 17 daha fazla bulunuyor.
“Sınır Tanımayanlar”ın bir diğer ortak özelliği ise yatırımlarını planlarken çalışanlarının becerilerini geliştirmeyi esas almaları ve böylece en yetenekli çalışanlarını elde tutmaları olarak öne çıkarken, şirket kültürlerine değişimi kodlamaları ise her tür değişime hazır olmak için şirketlerini güçlendiriyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen PwC Türkiye Dijital Hizmetler Lideri Oktay Aktolun, dijital dönüşümün, belirli bir zaman diliminde gerçekleştirilecek ve tamamlanacak bir projeden çok daha fazlası olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Şirketler dijitalleşme konusunda nasıl bir strateji izleyeceğini netleştirmeli. Bu stratejiyi hazırlarken, hedefleri, dijitalin getirdiği fırsatlardan faydalanarak iş süreçlerini iyileştirirken deneyimi ve hizmetlerini farklılaştırmak olmalı. Şirketler, iş yapış biçimlerinde kullandıkları araçları yenilerken, çalışanların becerilerini de bu yönde geliştirmeye öncelik vermeliler. Yöneticiler değişime ayak uydurabilecek esnek ve uyumlu bir yapıyı bugünden kurarak, şirket kültürleriyle bütünleştirdikleri takdirde dijitalleşmede hedefledikleri başarıyı yakalayabileceklerdir.”
Kovid-19 salgını nedeniyle iş dünyasının karşı karşıya kaldığı krizin yönetimini dijital dönüşüm açısından ele alan Aktolun, “Uzaktan ve esnek çalışma modelini benimsemek durumunda olduğumuz bir dönemi deneyimliyoruz. Bu deneyim bize şirketler için en önemli yatırımın iş gücünün dijital yetkinliklerinin geliştirilmesi olduğunu bir kez daha gösterdi.” değerlendirmesinde bulundu.