Araştırmaya göre şirketler gerçekleştirdiği önemli dijital değişime rağmen müşterilerin ilgisini çekemiyor ve tüketiciler bu durumdan fazlasıyla rahatsız. Avrupalı tüketicilerin yalnızca yüzde 32’si etkileşimde bulundukları şirketlerin pandemi öncesine kıyasla daha iyi dijital deneyim sunduğunu düşünüyor. Yüzde 48’i eğer bekledikleri dijital deneyimi bulamazlarsa rakip firmaları tercih edeceğini belirtirken, marka tercihini değiştirmeyeceklerini söyleyenler katılımcıların yüzde 13’ünü oluşturuyor.
Finansal Hizmetler: Cüzdanların Yerini Akıllı Telefonlar Alıyor
Avrupalı tüketicilerin yüzde 42’si banka işlemlerini uygulamaları üzerinden halletmeyi tercih ediyor. Yüzde 36’lık bir kesim ise finansal işlemlerde akıllı telefonlarının cüzdanlarından daha önemli hale geldiğini paylaşıyor. 18-24 yaş aralığında bu cevabı verenlerin oranı ise yüzde 47’ye yükseliyor. Tüketicilerin yüzde 46’sı finansal hizmet için tercih edeceği kurumu kullanılması kolay uygulamalara ve dijital hizmetlere göre belirliyor. Finansal hizmet alacağı sağlayıcısını seçerken tüketicilerin yüzde 66’sı güvenliğe ve verilerinin korunmasına öncelik veriyor. Cevaplayanların yüzde 44’ü tüm cihazlarda kullanım kolaylığına, yüzde 41’i de basit ve etkili uygulamalara dikkat ediyor. Paralarını bankacılık uygulaması üzerinden değerlendirecek kişiler, yüzde 12’lik bir kesimi oluşturuyor.
Perakende: Tüketiciler Zengin Bir Deneyim İçin Yeni Teknolojilerin Kullanılmasına Hazır
Yüzde 48’lik bir kesim eğer sunulan dijital hizmet, beklentilerini karşılamazsa rakibi tercih ediyor. Yüzde 32’lik bir kesim ise sunmaya başladıkları dijital hizmetler sayesinde perakendecileri heyecan verici buluyor. Tüketicilerin sadece yüzde 10’u perakendecilerle fiziksel mağaza yerine sanal olarak etkileşime geçmekten mutluluk duyuyor. Anketi cevaplayanların yüzde 46’sı satın alma deneyimini zenginleştirmek için sanal gerçekliğin kullanılmasını olumlu karşılıyor. Yüzde 57’lik kesim ise chatbot’la veya çalışanla bile anında çözülemeyen bir sorunla karşılaştığında perakendecinin web sayfasını terk ediyor. Bir tüketici, hizmet alacağı perakendeciyi seçerken sırasıyla yüksek seviye güvenliğe ve verilerinin korunmasına (yüzde 66), tüm cihazlarda kullanım kolaylığına (yüzde 44), basit ve etkili uygulamalara (yüzde 41) öncelik veriyor.
Sağlık Hizmetleri: Daha Az Deneyimli Doktorun Fiziksel Ameliyatı Yerine Deneyimli Doktorun Teknolojiyle Uzaktan Ameliyat Yapması Tercih Ediliyor
Avrupalıların yüzde 44’ü, tüm rutin sağlık randevularını uzaktan, sanal danışmanlıkla değiştirmekte bir sorun görmüyor ya da bundan heyecan duyuyor. 45-54 yaş aralığındakiler, düzenli doktor veya hastane ziyaretlerinin sanal olarak gerçekleşmesinden en memnun olan kitle olarak öne çıkıyor. Tüketicilerin yüzde 40’ı, kanserli hücreler gibi anormallikleri tespit edebilen ve tanıyabilen makinelere daha çok güveniyor. Ankete katılanların yüzde 45’i, bir ameliyatı daha az kalifiye bir doktorun fiziksel olarak yapması yerine daha kalifiye bir doktorun robotik teknolojisiyle uzaktan yapmasını tercih ediyor. Tüketicilerin yüzde 60’ı, doktordan daha iyi sağlık tavsiyeleri ve danışmanlığı alabilmek için günlük yaşantılarına dair tamamen doğru bilgiye sahip olmasıyla ilgili bir sorunu olmadığını belirtiyor. Yüzde 58’lik bir kesim ise sensörler ve gerçek zamanlı veri görüntüleme teknolojileri medikal desteğe ihtiyaç duyulan zamanı tahmin edebildiği için kronik veya uzun süren bir hastalığa sahip bir yakınının bir sağlık kuruluşundan uzakta yaşamasıyla ilgili bir sorun görmüyor ya da bundan mutluluk duyuyor. Cevaplayanların yüzde 46’sı da önümüzdeki 5 yıl içinde deriyi delerek yapılan cerrahi müdahalelerin riskini önemli ölçüde azaltması için teknolojiye güveniyor. Tüketicilerin yüzde 51’i yaşlı ya da engelli gibi hassas kişilerin yaşam kalitesini artırabileceğini düşünüyor.
Esnekliği ve Üretkenliği Artırıyor
VMware tarafından gerçekleştirilen anketlere katılan kuruluşlar, uygulama girişimlerinin yüzde 90’ının modernizasyona odaklandığını ve bugün yüzde 80’inin uygulamaları veri merkezi, bulut ve sınır genelinde dağıtılmış bir modele aldığını bildiriyor.
VMware’in çoklu bulut altyapısı ve yönetim hizmetlerinin satın alınmasını ve tüketimini kolaylaştıran esnek bir abonelik olan VMware Cloud Universal müşterileri, VMware Tanzu Application Service ile yüzde 80’e kadar daha iyi geliştirici üretkenliği, yüzde 59 daha düşük operasyonel maliyet ve yüzde 46 daha hızlı bulut geçişi dahil olmak üzere önemli avantajlar elde edebiliyor.
VMware Cloud ile müşteriler, uygulamalarını yüzlerce VMware Cloud Verified iş ortağı arasında dağıtabiliyor. VMware Cloud müşterileri ayrıca yerel genel bulutlar arasına da dağıtıp çalışabiliyor ve geliştiricilerin tüm yerel bulut hizmetlerine erişebilmelerini sağlıyor. Yeni VMware Cloud Universal aboneliği ile müşteriler daha fazla esneklik ve taşınabilirlik elde ederek bulutlar arasında tek bir işletim modelinden yararlanabiliyor. VMware Cloud Universal ile müşteriler VMware’in çoklu bulut altyapısı ve yönetimi için kredi satın alıyor ve bu kredileri şirket içinde VMware Cloud Foundation, AWS’de VMware Cloud veya Dell EMC’de VMware Cloud dağıtımlarına kullanabiliyor.
VMware Cloud Universal’ın avantajları ise aşağıda yer alıyor:
Seçim ve esneklik: bir kez satın alınıyor ve sözleşme sırasında herhangi bir zamanda uygun hizmetler dağıtılabiliyor.
Dönüştürülebilirlik: Müşteriler, kullanılmayan şirket içi Cloud Foundation kredi dağıtımını, dönem boyunca herhangi bir noktada AWS’deki VMware Cloud’a veya Dell EMC’deki VMware Cloud’a dönüştürüp kullanabiliyor
Bulut Hızlandırma Avantajları (CAB): VMware Cloud Universal kredilerine yönelik VMware kalıcı lisanslarına yaptıkları mevcut yatırımlardan yararlanarak çoklu buluta geçiş için esneklik sağlıyor.
Yerleşik Kubernetes: Kubernetes’in basitleştirilmiş dağıtımı ve çalışması için VMware Tanzu Standard sürümü.
Çoklu bulut Yönetimi ve İşlemleri: VMware vRealize Cloud Universal for SaaS tabanlı çoklu bulut yönetimi.
VMware Success 360: müşterilerin kazanılan değeri sürekli olarak fark etmelerine ve daha hızlı sonuçlar elde etmelerine yardımcı olmak için tasarlanan VMware Success 360 başarı planlaması, sürekli kullanım rehberliği, tasarım atölyeleri ve proaktif destek içeriyor.
VMware Ülke Direktörü Murat Mediçeler, araştırma sonuçlarına ve yeni ürünlerine ek olarak şunları söyledi: “Dell, 2016’da en büyük teknoloji şirketi satın almalarından birine imza atarak 67 milyar dolara EMC’yi satın almıştı. EMC de VMware’in yüzde 81’ine sahip olduğu için bu hisselerin kontrolü Dell’e geçmişti. Bugün ise Dell yüzde 81’lik çoğunluk hissesini satışa sunuyor. Bu bölünme sayesinde VMware’in stratejik esnekliği ve sermaye yapısının verimliliği artacak. Öte yandan Dell’in ve VMware’in karşılıklı yarar sağlayan stratejik ilişkisi devam edecek. VMware’ın yeni CEO’su da Raghu Raghuram olarak belirlendi. 18 yıllık yazılım deneyimiyle aslında şirketin kurucularından sayılabilecek birisi. Önümüzdeki yıllarda kendisi şirketi çok daha yukarılara taşıyacak. 2021 mali yılının geliri, geçtiğimiz yıla göre %9 artarak 11,8 milyar dolara ulaştı. 2021 mali yılında elde edilen toplam gelirin yüzde 22’sini oluşturan abonelik ve SaaS (System as a Service, Hizmet olarak Yazılım) geliri, 2,6 milyar dolara ulaştı. 2021 mali yılındaki abonelik ve SaaS gelirleri de 2020 mali yılına göre yüzde 38 artarak 2,6 milyar dolar seviyesine ulaştı. Geçen yılın dördüncü çeyreğine göre yüzde 7 artan gelirler, 3,3 milyar dolara ulaştı. Aynı döneme kıyasla yüzde 8 artan abonelik, SaaS ve lisans gelirlerinin toplamı, 1,7 milyar dolar seviyesine ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 27 artan abonelik ve SaaS gelirleri de dördüncü çeyrekte 707 milyon dolara ulaştı.”
