Güvenlik endişeleri (yüzde 41), yönetim zorlukları (yüzde 38), merkezden yönetilen BT sistemleri ve azalan özelleştirme yetkisi (yüzde 32) CIO’ların bulut hizmetlerine dair en önemli endişeleri arasında yer alıyor. Bu durum, buluta geçiş konusunda strateji oluşturma ve uygulama gibi dijital dönüşüm inisiyatiflerinde kendini gösteriyor.
Dünya çapında kurumların ortalama yüzde 30’u bir veya iki tane bulut sağlayıcısıyla çalışırken, ancak çalışmaya katılanların yüzde 9’u en az on bulut sağlayıcısıyla çalışıyor.
Türkiye’deki CIO’ların yüzde 78’i bulut bilişimin şirketlerinin dijital dönüşüm stratejisi açısından kritik öneme sahip olduğunu düşünüyor. Çünkü bulut, kurumların BT altyapılarını sadeleştirmelerini ve ihtiyaç halinde ölçekleyebilmelerini sağlarken yeni teknolojileri de deneme imkanı sunuyor. Kurumsal mobilite ve pazara daha hızlı ürün sürme imkanları da bulut hizmetlerinin benimsenmesindeki diğer sebepler olarak öne çıkıyor.
Pazar dönüştükçe kurumlar da bulut kullanımını benimseme yolculuğunda 5 aşamadan geçerek önemli bulut becerilerine ve bilgisine sahip oluyor. IDC’nin “Optimize Edilmiş” olarak adlandırdığı bulut olgunluğunun son aşaması, kurumlara en çok fayda sağlayan bölüm oluyor. Özel, genel veya hibrit bulutları BT ekiplerine, uygulamalarına ve kurumsal ihtiyaçlarına göre kullanıma alan ve farklı ortamlardaki dağıtık kaynaklarını başarılı bir şekilde yöneten kurumlar, olgun bulut stratejisine sahip olanlar arasında yer alıyor.
Raporun bulguları aynı zamanda çoklu bulutu benimseme yaklaşımının büyüyen bir trend olduğunu, gelecekte ise kapsamı artacak olan otomasyon, analitik, DevOps, çeviklik, mikroservisler, konteynerler, sunucusuzlar, Hizmet olarak Konteynerler, DBaaS (Hizmet olarak Veritabanı) SQL, DRaaS (Hizmet olarak Felaket Kurtarma) ve hibrit bulutun etkili olacağını öngörüyor.