26 – 27 Kasım 2019 tarihlerinde IEEE Istanbul Üniversitesi – Cerrahpaşa ve Mühendislik Fakültesi bünyesinde düzenlenen Gelişen Teknoloji Günleri (GETEK) etkinliğinde konuşan PeerBie Kurucusu Semih Seçer, “2020 yılında sosyal medyadaki yoğun uygulama trafiği, kalabalık iletişim ve yönetilmesi gereken teknolojik araçların fazlalığı üç konuyu öne çıkarıyor: Bilginin bize özel olanına erişmek, bize uygun kanallar içerisinde hareket etmek ve bu sırada hayatımızı verimli yönetmek. Sosyal medya ve dijital medya tüketim alışkanlıklarımız her geçen gün yeni bir ivme kazanıyor. Hayatımızın bir parçası olan veya ilgi duyduğumuz her içeriği çok hızlı tüketiyor, ihtiyacımız doğrultusunda doğru içeriğe en hızlı şekilde ulaşmak için gayret gösteriyoruz. Burada önemli olan, kullanıcıların aradıkları içeriklere verimli ve hızlı bir biçimde ulaşabilmeleri. Yani veriyi kullanıcının kendi faydasına kullanmasını sağlamak” açıklamalarında bulunarak 2020’ye dair öngörülerini paylaştı.
Kişiselleştirilmiş, özelleştirilmiş içerik ve deneyim
Semih Seçer, “Yeni dönemde, şimdiden duymaya başladığımız kullanıcıya özel veri geliştirme ve sunma en önemli konulardan biri olacak. Artık sadece ailemiz, mahallemiz veya okul arkadaşlarımızla sosyalleşmiyoruz, evet çok farklı ağları bir araya getiriyoruz. Ama şu an sistem tıkandı, çok fazla ağ, çok fazla görev, sayısız takip edilecekler listesi var. Kullanıcı bu karmaşık sistemde kendine özel veriyi, kendi görevi için verimli kullanmak istiyor ve bu istek önümüzdeki günlerde sosyal medyanın dinamiklerini değiştirecek”.
“Doğru zamanda doğru ‘kanalda’ olmak”
“Sosyal ağları ve kalabalıkları sevsek de, içinde bulunduğumuz sosyal ağlar günün sonunda birebir iletişim ve etkileşime dönüştükçe bizim için verimli olarak kabul ediliyor. Özelleştirilmiş ağlar ve onun alt birimleri olan kanallar kullanıcıların ‘özel’leştirilmiş iletişim ihtiyacını karşılayacak.”
“Anons dinlemek istemiyoruz, daha çok etkileşim istiyoruz”
Kullanıcılar, bir araya geldikleri tüm ağlardan artık tek taraflı bilgi almak istemiyor diyen Seçer: “Bu istek 2020’de daha da güçlenecek. Kullanıcılar, daha çok konuşmak, fikrini aktarmak, dinlemek ve dinlenmek isteyecek. Bir taraftan gelen tek yönlü ‘anons’ kullanıcıların artık doğasına çok ters” ifadelerini kullandı.
“Bizden olanları bulmak için birden çok uygulama istemiyoruz ”
Kullanıcılar artık daha komptakt, kendi takipçileri, arkadaş veya ailesi ile etkileşime gireceği ortamları tercih edeceğini belirten Seçer: “Bu ortamı da algoritmaların kendi isteğinden bağımsız filtrelemesinden rahatsız olacak. Bilmediğimiz kadar korkuyoruz. Bildikçe rahatlıyor, doğru kararlar vermeye daha yakın oluyoruz.” dedi.
Türkiye’nin sahip olduğu genç nüfus oranı sayesinde dönüşüme adapte olma yeteneği yüksek bir ülke olduğunu vurgulayan Seçer, “Ülke olarak adaptasyon gücümüz ve yeteneğimiz çok yüksek. 23 sene göçmen yaşamış biri olarak çok farklı kıtaları ve toplumları deneyimleme fırsatım oldu. Yeniliklere adapte olma gücü aynı zamanda dönüşüm için bize değerli bir içgörü sağlıyor” ifadelerini kullanarak “son yapılan araştırmalar mobil teknolojilerin kullanıcıların hayatlarına rahatlık ve konfor getirdiğine dair düşüncelerini ortaya koyuyor. Kullanıcıların rol ve sorumlulukları artıyor, vakitleri gittikçe kısalıyor. Bu durum kullanıcıların bilgi, ürün veya hizmete erişmeleri için harcayabilecekleri efor ve vakte de yansıyor. Daha az efor ve süre ile kendileri için gerekli olana ulaşabilmek istiyorlar” dedi.