Dilci, gazetecilere yaptığı açıklamada, dijital yaşam kültürünün günlük hayatta önemli sonuçlar ortaya çıkardığını belirtti.
Kullanım süresi arttıkça kiloluluk oranında da artma olduğunu gözlemlediklerini anlatan Dilci, “Dijitalaniz tekniği yöntemiyle elde ettiğimiz verilere göre, 1800 aile içerisinden random yöntemiyle 67 aileyi inceleme altına aldık. 67 aileden 30 çocukta kiloluluk oranına rastlandığını gördük.” dedi.
– Hareketsiz yaşam vücutta biriken enerji akışını bozuyor
Dijital nesnelerle 4 saat ve üzeri zaman geçiren çocuklarda kiloluk oranının arttığını gözlemlediklerini vurgulayan Dilci, şunları kaydetti:
“Çocuklarımız dijital nesneler karşısında algısal hafızayı doğru ve sağlıklı kullanamıyor. Her şeyden evvel fiziksel zaman akışıyla ilgili bir farkındalığın eksik olması, ne kadar zaman o işlemin içinde kaldıkları konusunda bir algısal sorun yaşadıkları için kan akışında ve beyne giden oksijen miktarında yavaşlama olmaktadır. Bu çocuklarımızda bilinç bulanıklığına bağlı olarak zaman geçirme konusunda dopaminin de etkisiyle fiziksel ihtiyaçlarını, gereksinimlerini erteleme yoluna gittiklerini, hareket etmeden kaldıkları için birtakım kan basıncına bağlı hastalıklara davetiye çıkartmaktadır. Hareketsiz yaşam vücutta biriken enerji akışını da bozduğu için bu, dengesizlik beslenme alışkanlığına bağlı olarak ve fiziksel genetik bir yatkınlıkla da birleştiği an ciddi anlamda kiloluluk ve artan seviyede obezite şeklinde kendini gösterebilmektedir.”
Çocuklarda zaman algısının kaybolmasıyla birlikte akademik başarıda ve sosyal ilişkilerde düşüş yaşandığını, dijital bağımlılık noktasında üst seviyeye çıkıldığını vurgulayan Dilci, okullarda yaptıkları araştırmalarda yüzde 13,5 ile yüzde 25 arasında değişen bir bağımlılığa rastladıklarını söyledi.
Dilci, Ankara, Kayseri, Sivas ve Nevşehir’de yaptıkları araştırma sonuçlarının bunları doğruladığını ifade etti.
Çocukların, dijital ortamlarda uzun süre bırakılmamasını öneren Dilci, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Daha önceki yapılan araştırmalarda toplumun beslenme alışkanlıkları ve yaşam biçimine bağlı olarak obezite ve kiloluluk oranında bir artış var. Bu konuda da Avrupa’da birinci, dünyada üçüncü sıradayız ama bu oran ilerleyen zaman içerisinde giderek artacak. Yeni nesil çocuklarda yüzde 30’lara doğru varan kiloluluk ve obezite oranı ilerleyen zamanlarda daha da artış gösterebilecektir. Bu nedenle ailelerimiz çocuklarımızın dijital nesneler karşısında uzun süre kalmalarına müsaade etmemelidirler. Uzun süre uğraşı olduğu zaman bazı metabolik sorunlara bağlı olarak hem dışkı gecikmesi ve beraberinde düşünsel bozuklukla zaman algısına ilişkin yanlış ve eksik yönelimden dolayı ciddi kilo artışlarına sebebiyet verecektir.”