Değişik sektörleri içeren, 100 milyon gönderimi aşan bir veri üzerinden yapılan araştırmaya göre; genel e-posta okunma oranı pandemi sonrası %13’ten %20’ye çıktı. Cohn & Wolfe’un yaptığı araştırmaya göreyse; bir tüketici bir markayı olumlu bir şekilde algılarsa, ona ait bir hizmeti ya da ürünü satın alma olasılığı diğerlerine oranla 2 ile 4 kat daha fazla oluyor.
Bu iki araştırma sonucunu birleştiren işverenlerin gündemi e-posta pazarlamasına farklı bir bakış getirdi. E-posta dolaşımının artışını fırsat bilen işverenler için dijital imzalar reklam ve hatta satış mecrası olarak kullanılmaya başlandı. E-posta sonlarındaki dijital imzalara eklenen banner ve linkler sayesinde, markayı tanıtmak, kampanyaları duyurmak, reklam oynatmak, sosyal medya ve web sitesi trafiğini artırmak mümkün.
Hatta bu imzalara eklenen e-ticaret sitesi linki aracılığıyla mailin gönderildiği kişiye özel kampanya oluşturmak ve satış yapmak da mümkün. Bugün pazarlamacıların %86’sı, e-posta imzalarını kampanyalarını tanıtmak için kullandığını belirtiyor. Peki bu dijital imzalar hayatımızda neleri değiştirdi dersiniz?
*Artık e-postalarda koca bir alanı kaplayan dijital imzalar görmeye başladık.
*İmzaların dikkat çekmesi için oldukça renkli ve hareketli tasarımlar yapılıyor. Hatta imzalarda GIF oynatmak ve yaşayan bir link eklemek mümkün.
*Eskiden kurumlarda IT departmanlarının yönettiği ve iş yükü olarak görülen dijital imzalar artık insan kaynakları, pazarlama ve satış departmanlarının kontrolüne geçti.
*Dolayısıyla e-posta imzalarını yönetecek özel yazılımlar geliştirildi.
Konuyla ilgili PEAKUP’tan yapılan açıklama ise şöyle:
Günümüzde her bir e-posta bir reklam aracı olarak kabul ediliyor. Pazarlamacıların % 86’sı e-posta imzalarını etkinlikleri tanıtmak için en etkili kanal olarak görüyor. Bu nedenle de e-postalarda kullanılan imzalar büyük önem taşıyor. Bu imzalar direkt kişinin ekranına düşüyor. Yani e-posta imzası sayesinde iletmek istediğiniz mesajı hedef kitlenize iletme oranınız neredeyse %100.