Kent merkezindeki Ahmet Turan Gazi Mahallesi’nde oturan evli 4 çocuk babası sınıf öğretmeni Fuat Türkay, 1996 yılında Celal Bayar Ortaokulu’ndan emekli oldu. Türkay’a 2017 yılında Kangal Halk Eğitim Merkezi’nce ’hayat boyu öğrenme kursları’ kapsamında bağlama eğitim vermesi için teklif götürüldü. Teklifi değerlendiren Türkay, 2017 ve 2018 yıllarında toplamda 8 ay öğrencilere ve yetişkinlere bağlama kursu verdi. 2019 yılının ocak ayında SGK tarafından gelen yazıda emekli maaşının kesileceğini öğrenen Türkay, SGK’ya giderek nedeni hakkında bilgi istedi. Türkay, SGK’dan ’65 yaşını doldurmuşsun ve o yüzden kamu işinde çalışamazsın’ cevabı ile karşılaştı. Türkay’dan o tarihte 65 yaşını doldurduğu halde kamu işinde çalıştığı gerekçesi ile kurs süresince aldığı emeklilik maaşının toplamı olan 24 bin 451 TL’yi geri ödemesi istendi. Kurstan toplam 4 bin TL gelir elde eden Türkay, yaptığı girişimlerden sonuç alamayınca SGK’ya borcunu aylık taksitler halinde ödemeye başladı. Kalp ve böbrek yetmezliği rahatsızlığı bulunan emekli öğretmen mağdur olduğunu dile getirdi.
’HALK EĞİTİM BUNU BİLMELİYDİ’
Mağdur olduğunu ve zor durumda kaldığını ifade eden Türkay, şöyle konuştu:
“Yaklaşık 27 yıl devlet okullarında, 5 yıl da yine devlet okullarında dışarıdan dersler vermek üzere öğretmenlik yaptım. Şu anda hiçbir işim yok. SGK ile bir problemim var. 2017 yılında Kangal ilçesinde oturduğumda halk eğitim merkezi bana bağlama kursu vermem için teklif yaptı. Bağlamada usta öğreticiyim. Daha önce de çeşitli kurslar verdim. Daha sonra gidip başvurdum ve kabul edildi, onaylandı, kursa başladım. Bana 4 bin TL’ye yakın ücret ödendi. Daha sonra 2019’un ocak ayında bana SGK’dan bir yazı geldi. Emekli maaşımın kesileceğine dair bir yazıydı. Ben şaşkınlıkla sordum ve cevap istedim. Bana, “65 yaşını doldurmuşsun ve o yüzden kamu işinde çalışamazsın” denildi. Ben de cevaben bu konuda bilgim olmadığını söyledim. Bu konunun bilincinde olduğu halde beni görevlendiren devlet kurumu bunu bilmeli ve reddetmeliydi. Bundan onların sorumlu olduğunu düşünüyorum. Maaşım yine 6’ncı ayda bilgim dahilinde olmadan kesilmeye başlamış. Aylık 800 TL benden kesinti yapılıyor.”
’DEVLET İNSAN İÇİN VARDIR, MAĞDURİYETİM GİDERİLSİN’
Mahkemeye başvurduğunu belirten Türkay, “Bu konuda İdare Mahkemesi’ne gittim. Mağduriyetimi anlattığım birçok belge var. Başvurum reddedildi. Şimdi de Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne başvurdum. Sonuç çıkar mı çıkmaz mı belli değil. Devlet insan için ve vatandaş için vardır. Ben zaten her ay maaşımdan para yatırmak zorundayım. Bunu da akrabalarım ve yakınlarımın desteği ile yapabiliyorum. Ayrıca kirada oturmaktayım ve aylık 400 TL kira ödüyorum. Eşimden ayrı yaşıyorum ve boşanma aşamasındayız, aylık 1200 TL de nafaka ödüyorum. Bir de aylık 1400 TL kredi borcu ödüyorum. Her ay eksideyim. Mağdur durumdayım. Kalp ve böbrek yetmezliği hastasıyım. Sağlığım da çok bozuk. Hastalıklarım nedeniyle de ayrıca masraf oluyor ve ben bunları kaldıramıyorum. Mağduriyetimin giderilmesini bekliyorum” diye konuştu.