◊ Siz Türkbükü denince ilk akla gelen isimlerdensiniz. Öncelikle bu macera nasıl başladı, sizin tabirinizle bu “köy”le yolunuz nasıl kesişti, anlatır mısınız?– Cemal Yarar: Bodrum’a Gölköy’deki Maça Kızı sayesinde geldim, ekibin başındaydım. Daha sonra Ship a Hoy’a geçiş yaptım. Oradan da buraya.
◊ Oradan buraya derken…
– Cemal Yarar: Ship a Hoy’u biz Mavi ile birleştirdik, büyüdük biraz tabii. Sonra Zafer Tarlan ayrıldı, ben burada kalıp yola devam ettim.
◊ Nedim Bey, siz de 20 yılı aşkın süredir Bodrum’dasınız. Hatta buraya canlı müziği getiren ilk işletmecisiniz.
– Nedim Binler: Biz 20 sene evvel Bodrum’a Şaziye olarak geldik. İlk sanatçımız Kenan Doğulu’ydu.
◊ Ne zaman açılmıştı?
– Nedim Binler: 1998’de. Bodrum için çok büyük bir yatırımdı. O tarihte o sanatçıları buraya getirmek zordu; gidiş geliş uçak paraları, konaklama masrafları, konser ücretleri falan derken takdir edersiniz ki epey yüksek meblağlar tutuyordu.
◊ Ticari açıdan risk aldınız yani…
– Nedim Binler: Öyle denilebilir. Fakat biz kendimize güvendik. O tarihlerde kimsenin bilmediği Ortakent’te Şaziye’yi açtık. 8 yıl boyunca full gittik.
◊ Türkbükü’ne geçiş nasıl oldu?
– Nedim Binler: 8 yılın sonunda canlı müzik işini bırakmaya karar verdik ve burada Sess’i açtık.
◊ Neden başka yer değil de burası?
– Nedim Binler: Türkbükü, Şaziye zamanı da misafirlerimizin çoğunun yaşadığı bölgeydi. Yani potansiyel gördüğümüz için burayı seçtik.
◊ Burası her sezon pahalılık sebebiyle hedef tahtasına oturtuluyor. Bu yaz yine benzer haberlerle gündemdeydi. Eleştiriler sezonu etkiledi mi?
– Cemal Yarar: Türkiye’nin genel durumundan turizm de etkilendi fakat yine de ilginç bir şey oldu, Türkbükü bu sene son 5 yılın en iyi sezonunu yaşadı.
◊ Eleştiriler konusunda ne diyeceksiniz? Haksızlar mı?
– Cemal Yarar: Türkbükü çok kozmopolit bir bölge. Burada çok pahalı işletmeler de var, çok ucuz işletmeler de. “Lahmacun pahalı” deniyor, fakat arka bölümlerdeki işletmelerde gayet ucuza da lahmacun yiyebiliyorsunuz.
◊ Kalite aynı, onu mu diyorsunuz?
– Cemal Yarar: Yok, öyle demiyorum. Tabii ki kalite farklılığı vardır. Diğer yandan mekanın markası da fiyatlara yansıyor.
◊ Nedim Bey, sezon sizin için nasıl geçti peki?
– Nedim Binler: Kendi işletmem adına şunu söyleyebilirim, biz 7 senenin en iyi sezonunu geçirdik.
◊ Ya diğer mekanlar… Onların yüzü de sizinki kadar gülüyor mu?
– Nedim Binler: Diğer mekanlar da çok iyi denemese bile iyi bir sezon geçirdi, kötü değildi. İki bayram da yaz sezonuna denk geldi. Bayram doluluklarını 10’ar gün yaşadık.
◊ Siz şu fahiş fiyatlar konusunda ne söyleyeceksiniz?
– Nedim Binler: Sizin de belirttiğiniz gibi Türkbükü’nde adı çıkan çok pahalı mekanlar da var, makul mekanlar da. Ben ucuz demeyeceğim, makul… Ucuz başka bir şey bana göre, o nedenle makul kelimesini tercih ederim.
FİYATLARI ZATEN BİLİYORLAR TERCİH ETMEYEBİLİRLER
◊ Bazı ünlüler de fiyatlardan şikayetçi oldu ama…
– Nedim Binler: Olabilir, bazı fiyatlar bazı yerlerde cidden fazla gelebilir. Fakat demin Cemal Bey’in de söylediği gibi çok daha makul fiyatlı bir sürü yer var burada. O pahalı denilen mekanlar zaten yıllardır biliniyor. O zaman o mekanları tercih etmeyebilirler. Sonuçta alternatifi çok olan bir belde burası. Yani kimsenin Türkbükü’nden ürkmesine, çekinmesine gerek yok.
◊ Fiyatları aşağı yukarı bilerek mekanlara gelen, sonra sosyal medyada isyan eden ünlüler için ne söylemek istersiniz?
– Nedim Binler: Siz ne dersiniz Cemal Bey?
– Cemal Yarar: Bu topu bana atma şimdi Nedim abi (gülüyor). Ne diyeyim ki, alışığız biz. Ne yazık ki her yıl bu tür polemiklere sokuyorlar buradaki işletmecileri ve işletmeleri, diyecek söz yok.
BİZİMKİSİ BİR MARATON VURKAÇ İŞİ DEĞİL
◊ Burada her gün bir ünlüye rastlamak mümkün galiba…
– Cemal Yarar: Evet, mümkün.
– Nedim Binler: Kesinlikle. Teknede olsun, denizde olsun, gündüz beach’te gece restoranlarda, sonra gece kulüplerinde olsun… Ünlülerin senden benden bir farkı yok ki, onlar da tatil yapıyor, çoğu da burayı tercih ediyor.
– Cemal Yarar: Ünlüleri yakından görebilmek için de akın akın insanlar geliyor, orası bir gerçek.
◊ Ünlü müdavimleriniz kimler?
– Nedim Binler: İsim vermek doğru olmaz şimdi. Hem zaten o insanları herkes biliyor, buraya gelen herkes onları görüyor. Ayrıca hepsi artık bizim de dostumuz. 20 senelik bir işletme olmak demek, misafirlerinle de dost olman demek.
◊ Günümüzde müziğinden mekanına her şey kısa sürede tüketilip unutulurken, siz bu istikrarı nasıl sağlıyorsunuz?
– Nedim Binler: Tek bir şey söyleyeceğim; işin sırrı güven. Bu bir maraton işi, 100 metre işi değil, vurup kaçma işi değil. “3 ay içinde iyi para kazanayım, onun için de fiyatları yüksek tutayım, gerisi beni ilgilendirmez” demiyorum şahsen. Aynı mekanı kışın da işletiyorum, aynı misafirler bize kışın da geliyor çünkü… O yüzden burada onları mutlu etmeye mecburum. Benim mesleğim bu. 25-30 senedir bu işi yapıyorum, Allah güç verdiği sürece de yapacağım. Dolayısıyla fiyat ve güven politikamızdan ödün vermiyoruz. Millet evlatlarını buraya yolluyor, bir bakıma onları bana emanet ediyor. Kadın kadına gelinebilen, güven içinde eğlenilebilen bir mekan olması önemli. Bunu başardığında iş güzel devam ediyor.
KAZANAN BODRUM YA DA ÇEŞME DEĞİL TÜRK TURİZMİ
◊ Her sene illa ki bir Bodrum-Çeşme kıyaslaması yapılır. Bu sene kazanan kim?
– Nedim Binler: Kazanan Türkiye, kazanan Türk ekonomisi ve Türk turizmi.
– Cemal Yarar: Bence de kazanan turizm. Bunun Çeşme’si, Bodrum’u olmaz, ayrım yapılmaz.
◊ Burada birkaç demirbaş adres var, kalanı sürekli ya el değiştiriyor. Bu rekabet ortamı yaratmıyor mu?
– Nedim Binler: Dediğiniz gibi Türkbükü’nün dört-beş tane demirbaşı, olmazsa olmaz mekanı var. Aralarda gelip burada kısmetini arayan işletmelerimiz oluyor tabii. Bazıları kalıcı oluyor, bazıları gidici.
◊ Tutunamayanlar nerede hata yapıyor?
– Nedim Binler: Burada ilk seneden işi oturtmak kolay değil. Belli bir müşteri kitlesi, onların görmek istediği, alıştığı bir servis, ilgi ve ihtimam var. Bunları hemen sağlamak kolay olmuyor.
◊ Rekabet demiştik…
– Nedim Binler: Sandığınız gibi acımasız bir rekabet söz konusu değil. Aksine yıllardır burada var olan işletmeler arasında her zaman bir yardımlaşma, dayanışma vardır.
◊ İşletmelerin değil de tavla ustası işletmecilerin rekabeti söz konusu anladığım kadarıyla…
– Nedim Binler: Tavla vakit geçirmek, kafayı boşaltmak için bir eğlence biçimi burada… Gündüzleri çayına, kahvesine, ayranına, dönerine oynadığımız bir oyun. Ama son yıllarda bayağı moda oldu gerçekten.
◊ Sizin için de “Buraların yenilmezi” diyorlar.
– Nedim Binler: (Gülüyor) Öyle diyorlar. Nazar etmesinler ama evet tavlada kuvvetliyim.
– Cemal Yarar: Bir ay önce de Mavi Otel’de Jolly Tur sponsorluğunda, Sinan Vardar ve Mete Vardar önderliğinde bir turnuva düzenlendi. Birinci gelen arkadaşımızı Küba tatiline gönderdiler.
– Nedim Binler: Ünlülerimiz de iştirak etti tavla turnuvasına, çok keyifli anlar yaşandı.
◊ Her sene tekrarlanır mı ki?
– Cemal Yarar: Niyetimiz o…
SIKINTI VAR DİYE YAN GELİP YATMAK KOLAY
◊ Turizm sektöründeki sıkıntının bu sezon itibarı ile atlatıldığını düşünüyor musunuz?
– Cemal Yarar: Evet, geçen sezon biraz sıkıntılı idi ancak bu sezon gayet iyi geçti.
– Nedim Binler: Evet, ben de bu sene itibarıyla atlatıldığını düşünüyorum. Zaten bizim bu şekilde düşünmemiz çok önemli. Sıkıntı var diye yan gelip yatmak kolay, zorluklara aldırış etmeden mücadele etmek gerek.
◊ Önümüzdeki sezonla ilgili beklentilerinizi de alayım.
– Nedim Binler: Bence her şey iyiye gidiyor ve çok daha da iyiye gidecek.
4-5 AYLIK SEZON 60 GÜNE İNDİ
◊ Zamanla popülerlikten sıkılıp buradan kopan müdavim yok mu?
– Nedim Binler: Buraya alışan başka yerde rahat edemez ki. Ne kadar gelişse de, yıllar içinde ne kadar modernleşse de burası bir koydur, bir köydür. Rahat ve huzurlu bir yerdir. Bütün günü aynı şortla geçirebileceğiniz bir köy burası.
◊ Bu rahatlıktan vazgeçmeyen dünya starları da var.
– Cemal Yarar: Burada çok önemli bir detoks merkezi var, Kate Moss ve Naomi Campbell oraya düzenli olarak gelir. Ayrıca birçok dünya starını köyümüzde yaz boyunca görmek mümkün oluyor.
– Nedim Binler: Bence işlerin daha da düzelmesi için sezonların uzaması lazım. Eskiden yaz dediğiniz zaman 4-5 aydan bahsederdik, şimdi sezon 60 güne sığıyor.
BURASI TATİLDE SAKİNLİK ARAYANLARA GÖRE DEĞİL
◊ Geceleri yüksek müzikten şikayetçi olan tatilci de var, daha hareketli yer arayışında olan tatilci de. Buraya gelenlerin tam anlamıyla beklentisi ne olmalı?
– Cemal Yarar: Bodrum yarımadasında çok koy var. Sessizlik isteyen misafirler daha sessiz sakin köyleri tercih edebilir. Burası 2000’lerin başından beri eğlence merkezi durumunda. Burada yüksek müzik sesi olur yani, hareket daha fazladır. Zaten gelenler de bu sebeple Türkbükü’nü tercih eder.
◊ Bunca yıldır bu kadar hareketli bir yerde ve sektördesiniz. Onlarca ilginç anı birikmiştir sizde…
– Cemal Yarar: Biz işletmecilerde çok anı vardır ama onlar hep işletmelerde, işletmecilerde kalır, dillendirilmez.
– Nedim Binler: Mekanlarımıza gelenler bizim misafirimizdir. Yaşananlar onlarla bizim aramızda kalır, ölene kadar da öyle gider.
SÜREYYA YALÇIN VEFALI MÜDAVİMDİR
◊ Türkbükü müdavimi denince aklınıza ilk kimler geliyor?
– Cemal Yarar: Ben 30 yıla yakındır buradayım, 20 yıldan beri Süreyya Yalçın da buralarda. En demirbaş müşterilerimizdendir. Vefalıdır yani.
– Nedim Binler: Sohbetin başında da söylemiştim, yazları burayı tercih edenler, buranın tadını bir kez alanlar zaten başka yere gitmiyor. Hatta birkaç sene sonra buradan ev alanlar, yaz boyunca kalanlar, sonrasında tamamen buraya yerleşenler var. Tabii en bilinen misafirlerimiz de Orhan Gencebay ve Sevim Emre… Tatilciler yıllardır onlara burada yürüyüş yaparken rastlar.
