Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonuna bağlı Maden Sanayii İşverenleri Sendikası (MASİS) Başkanı Naci İlci, “Orman alanlarının sadece binde 2.5’luk bölümünde madencilik yapıyoruz. Bu alanların yarıya yakını, orman vasfı olmayan çalı çırpıdan oluşuyor. Maden işletmecilerinden alınan orman izin bedeli sayesinde ülkemizin orman varlığının geliştirilmesi için hatırı sayılır kaynak yaratılıyor” dedi. Bir grup gazeteciyle TİSK Basın Sohbetleri kapsamında biraraya gelen İlci, madenciliğin önünün açılması durumunda dış borcun kalmayacağını savundu. İlci, “Bir ülke kendi madenini üretemiyorsa, maden üreten ülkelerin müşterisi olur. Borun yüzde 75’i bizde. Madenciliğin önü açılır ve maden faaliyetlerimizi 10 kat artırırsak hiçbir sorunumuz kalmaz” diye konuştu. Maden Kanunu ve Yönetmeliği’nin 1980’li yıllarda çıktığını ve 34 kez değiştirildiğini söyleyen İlci, şu taleplerde bulundu: “Tek bir kanunla tüm sektörü yönetiyoruz. Oysa her madene göre farklı uygulamalar olmalı. Ruhsat, izin, temdit ve devir işlemlerinin çok uzun sürelerde sonuçlanması, yatırımcının ruhsat güvencesine sahip olmayışı, orman izinlerinde yaşanan aksaklıklar, yatırımcıdan talep edilen yüksek bedeller, ÇED mevzuatından kaynaklı sorunlar, yüksek ve öngörülemeyen maliyetler gibi acil çözülmesi gereken sorunlar bulunuyor.”
1 dakika okuma süresi