Adanalı dış ticaret uzmanı Osman Yiğit İnselöz, 5 yaşındaki çocuğuna daha fazla vakit ayırmak için, çalıştığı milletlerarası şirketten istifa ederek “mobil oto yıkama” işi yapmaya başladı.
Memleketler arası bir medikal firmasının Asya bölge sorumlusu olan dış ticaret uzmanı Osman Yiğit İnselöz, yurt dışı seyahatleri nedeniyle 5 yaşındaki kızına vakit ayıramadığı için çalıştığı şirketten istifa etti.
İstifasının akabinde ABD’de gördüğü taşınabilir oto yıkama sistemini Adana’da uygulamaya karar veren İnselöz, aldığı minibüsü taşınabilir araç yıkamada kullanılacak ekipmanlarla donattı.
Araçları park halinde bulunduğu yerde yıkayıp temizleyerek müşterilerine teslim eden İnselöz, ağır talep üzerine taşınabilir araç sayısını artırmayı hedefliyor.
İnselöz, AA muhabirine, 17 yıl dış ticaret uzmanı olarak vazife yaptığını ve bunun çok fazla yurt dışı seyahati gerektiren bir iş olduğunu söyledi.
5 yaşındaki kızının bu seyahatlerden ve durumdan rahatsız olması üzerine vazifesinden ayrıldığını anlatan İnselöz, “Mesleğim haricinde tek bildiğim bir şey vardı, o da otomobil yıkamak. Üniversitede birinci otomobilimi aldım. O vakitten beri otomobilimi kendim yıkıyordum. ABD’ye gittiğimde bu iş modelini gördüm. Müşteri bulunduğu yerde arıyor sizi, siz randevulaşıyorsunuz. Gidiyorsunuz müşterinin aracını temizliyorsunuz geliyorsunuz. İstifa edince aklıma yapılacak tek iş bu geldi.” diye konuştu.
“Arabayı yıkatmaya gidecek vakti olmayan herkes benim müşterim”
Birinci başta bir iş yeri açmayı düşündüğünü aktaran İnselöz, şöyle devam etti:
“Daha sonra biraz gelişim olsun istedim. Zira pazarlamada bir esas vardır. Bir gereksinime cevap verdiğiniz ölçüde pazarda tutunabilirsiniz ve bir gereksinime cevap verişinizin yeterliliği ölçüsünde ya da büyüklüğü ölçüsünde pazarda yükselebilirsiniz. Bir de şöyle bir düstur daha var iktisatta, bâtın muhtaçlıklar. Nedir bu bilinmeyen gereksinimler? Toplumda bir muhtaçlık var ama bunun farkında değil. Ben tam burada devreye girdim. Şu an Türkiye’deki herkes otomobilini oto yıkamaya götürmenin kaygı olduğu konusunda hemfikir. Git, orada sıra bekle, gel. Bu erkeklerin durumu, bayanlarda o da yok. Gidip orada da bekleyemiyorlar, gidip arabayı bırakıyorlar, geri geliyorlar, sonra geri git. İnsanların oto yıkama için harcadıkları süreyi düşürmeye muhtaçlıkları olduğunu fark ettim ve bu işi yapmaya karar verdim.”
Küçük bir minibüs alarak işe başladığını söz eden İnselöz, şunları kaydetti:
“Minibüsün içerisine 300 litre bir su tankı koydum. Zati 300 litre bir su tankı aşağı üst 8-10 araç yıkamaya kâfi olabiliyor. Kovid-19 sürecinin akabinde beşerler artık hizmete gitmekten fazla hizmeti kendilerine çağırma alışkanlığına geçti. Arabayı yıkatmaya gidecek vakti olmayan, yarın diye diye otomobilini 1-1,5 ay yıkatmayan herkes benim müşterim. Bunların içerisinde özellikler bayanlar ağır ilgi gösteriyor. Şirketim benim varsayım ettiğimden çok daha süratli büyüyor.”
“Benim için çok hoş bir rahatlık oldu”
Müşterilerden Hoş Ilgaz Karagöz de taşınabilir oto yıkama sistemiyle tanışmadan evvel kahırlar yaşadığını belirtti.
Ağır çalışma saatleri nedeniyle otomobilini oto yıkamaya götüremediğini vurgulayan Karagöz, şöyle konuştu:
“Aracı götürmek, götürdükten sonra orada bekleyememek, geri gelmek, tekrar almak için gittiğinde oradaki sorun. Zira orada bayanların bekleme üzere bir olayı kelam konusu olmuyor. Yani bir erkek gittiğinde, çayını da içiyor, sohbetini de yapıyor. Tekrar aracı yıkandıktan sonra alıp gidiyor. Onun için bu benim açımdan çok hoş bir rahatlık oldu. Haftada bir tertipli aracımı yıkatabiliyorum.”
İş yerine gittiğinde aracını yıkatmak için tek yapması gereken şeyin İnselöz’ü telefonla aramak olduğunu vurgulayan Karagöz, “Bir saat sonra mis üzere kendi iş yerimin yan tarafında aracımı temizlenmiş, hijyen içinde dezenfekte edilmiş halde teslim alıyorum. Bu sistemi birinci duyduğumda içimden ‘evet çok hoş fakat fiyatı çok yüksek olur herhalde’ diye düşünmüştüm. Fiyatın düşük olduğu, öteki oto yıkamalarla kıyaslayınca ortaya çıktı.” sözlerini kullandı.
