Bakan Çavuşoğlu, “25 Mayıs Afrika Günü” dolayısıyla Afrika’da bazı basın organları için “Afrika’yla Birlik Şimdi Her Zamankinden Daha Gerekli” başlıklı bir makale kaleme aldı.
Tüm Afrikalıların Afrika Günü’nü kutlayan Çavuşoğlu, Kovid-19 salgınının dünyanın her yerinde ortaya çıkardığı olağanüstü koşulların, bu yıl Afrika Günü’nün simgelediği dayanışmayı daha da anlamlı kıldığını vurguladı.
Çavuşoğlu, Afrika’nın son yıllarda birçok alanda kaydettiği ilerlemelerin ve Türkiye’nin kıtayla gelişmekte olan ortaklığının, mevcut zorlu sınamalara rağmen geleceğe ümitle bakılmasını sağladığını vurgulayarak, “Kamu kurumlarımızla, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörümüzle, Afrika kıtasıyla iş birliğimizi geliştirmeye öncelik verdik. Afrika ile ekonomik ve ticari ilişkilerimizi geliştirme, kalkınma ve insani yardım, yükseköğretim bursu ve Türk Hava Yolları sefer sayılarında artış sağlanması konularında yoğun çaba gösteriyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin Afrika ile ilişkilerini kazan-kazan anlayışı ve karşılıklı saygı temelinde daha da ileriye taşımayı hedeflediğine işaret eden Çavuşoğlu, ilişkileri en üst seviyeye getirmekteki kararlılığını rakamlara bakarak da anlamanın mümkün olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“2002 yılında sadece 12 büyükelçiliğimizin bulunduğu Afrika’daki büyükelçilik sayımızı 42’ye çıkardık. 2008 yılının başında 10 olan Ankara’daki Afrika büyükelçiliklerinin sayısı ise bugün 36’ya yükseldi. Sadece 2015-2019 yılları arasında yapılan karşılıklı üst düzey ziyaretlerin sayısı 500’ü aştı. Son 18 yılda ikili ticaret hacmimiz tam 6 kat arttı. Türkiye Maarif Vakfı bugün Afrika’nın dört bir yanında 144 eğitim kurumu ve 17 öğrenci yurdu işletiyor. 54 Afrika ülkesinden Türkiye Bursları programı kapsamında Türkiye’de öğrenim görmüş binlerce Türkiye mezunu bulunuyor. Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansının (TİKA) Afrika’daki temsilcilik sayısı ise 22’ye ulaştı.”
“TÜRKİYE AFRİKA’NIN HAKLI DAVASINI BAŞINDAN BERİ DESTEKLİYOR”
Çavuşoğlu, “Türkiye’nin tarihi ve beşeri bağlarının bulunduğu Afrika’ya ilgisinin ve Türk halkının Afrika kıtasına yönelik dostluk duygularının yeni olmadığına ancak bu somut gelişmelerin, 2002 yılından itibaren Türkiye’de sağlanan siyasi istikrarın ve bunun dış politikadaki devamlılığının bir sonucu olduğuna” dikkati çekti.
Türkiye’nin Afrika Birliğinin stratejik ortağı haline gelmesiyle ve ilk Afrika-Türkiye Ortaklık Zirvesi’nin 2008’de İstanbul’da düzenlenmesiyle Türkiye ve Afrika ülkelerinin, ilişkilerin daha ileri aşamaya geçmesi yönündeki karşılıklı iradelerini açık şekilde ortaya koyduklarını belirten Çavuşoğlu, “Dışişleri Bakanlığı görevine geldikten kısa süre sonra, 2014 yılı Kasım ayında Malabo’da düzenlenen ikinci Afrika-Türkiye Ortaklık Zirvesi’nde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a refakat ettim. Kıtada pek çok dost edindim.” ifadelerine yer verdi.
Çavuşoğlu, Afrikalı devlet başkanlarının 25 Mayıs 1963’te Afrika Birliği Örgütünü kurduklarında, birlik halinde hareket ederek Afrika’nın meselelerine sahip çıkmayı, özgürlük mücadelelerini desteklemeyi, Kuzey ülkelerine emtia satarak mamul mal ithal etmeye dayanan sömürgeci ekonomik modelden kurtulmayı amaçladıklarını, Türkiye’nin başından beri Afrika’nın bu haklı davasında yanında yer almaya karar verdiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
“Nitekim Addis Ababa’da düzenlenen o tarihi Zirve, Türkiye’de de yankı bulmuştu. Türk basınındaki haberler ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki tartışmaların tutanakları incelendiğinde, bağımsızlığını yeni kazanmış olan Afrika devletleriyle ilişkilere önem verildiği, Afrikalıların kendi kendilerini yönetme gayretlerinin, Türkiye’nin 40 yıl önce, 1923’te Cumhuriyetimizin kuruluşunda verdiği mücadeleye benzetildiği, Apartheid’in şiddetle kınandığı görülecektir.”
Bugünkü Afrika’nın, ileri görüşlü liderlerin altmışlı yıllardan itibaren hayal ettikleri bütünleşme düzeyine ulaşmada önemli ilerlemeler kaydettiğini vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, “Türkiye, Afrika ile ortaklığının başından beri, kıtanın kendisi için belirlediği hedefleri koşulsuz destekleme politikasını seçmiştir. Bizim ortağı olmaktan gurur duyduğumuz Afrika, 1963 ruhunun ve Afrika Birliğinin 2063 hedeflerinin Afrika’sıdır.” değerlendirmelerinde bulundu.
Başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere Türkiye’nin üyesi olduğu kuruluş ve oluşumlarda Afrika’nın önceliklerini gözetmeye devam edeceklerini, bu anlayışla, 3. Afrika-Türkiye Ortaklığı Zirvesi’ni en kısa sürede gerçekleştirmeyi arzu ettiğini belirten Çavuşoğlu, 2016 ve 2018 yıllarında İstanbul’da düzenlenen ve başarılı sonuçlar veren Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumlarının üçüncüsünü de ekim ayında düzenlemeyi planladıklarını kaydetti.
“TÜRKİYE, KOVİD-19’A KARŞI DOST AFRİKA’YA YARDIM ETMEYE HAZIR”
Kovid-19’un dünyayı hazırlıksız yakaladığına dikkati çeken Çavuşoğlu, Afrika ülkelerinin, salgın hastalıklarla mücadele konusundaki deneyimleri sayesinde gerekli önlemleri zamanlıca aldığını kaydetti.
Çavuşoğlu, kıtada vaka ve ölüm sayısının an itibarıyla nispeten düşük seyrettiğini hatırlatarak, “Bunun bu şekilde devam etmesi ve hastalığın kıtadan bir an önce silinmesi en içten temennimiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin, salgının ilk aşamasını geride bırakan, halen yeni vaka sayısını tedavi kapasitesinin altında tutabilen devletler arasında yer aldığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Salgının ilk aylarında dahi bazı ülkelere malzeme yardımı yapabilen Türkiye, önümüzdeki dönemde bu konudaki yardım kapasitesini artırmayı hedefliyor. Halen ABD ve Çin’den sonra en çok ülkeye yardım elini uzanan Türkiye, dost Afrika ülkelerinden gelen ve gelecek bu tür taleplere imkanlar ölçüsünde ve en kısa sürede yanıt vermeye çalışıyor.” değerlendirmelerinde bulundu.
“1963 RUHU, HEPİMİZ İÇİN GEREKLİDİR”
Çavuşoğlu, salgının bütün dünyada olumsuz ekonomik ve toplumsal sonuçlar doğurduğunu belirtti.
Ekonomik faaliyetlerin koruma önlemleri nedeniyle yavaşlamasının doğrudan sonucunun, istisnasız her ülkenin üretiminin ve gelirlerinin azalması olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“İkincil bir sonuç, sanayi üretimi ve ulaştırma için gerekli olan maden ve petrol gibi emtia fiyatlarında meydana gelen düşüştür. Bu düşüş, ihracat gelirleri için söz konusu malların satışına bağımlı olan ülkeleri, bu bağlamda bazı Afrika ülkelerini daha fazla etkiliyor. Bunlar uluslararası toplumun bir araya gelerek birlikte çözüm aramasını gerektiren sorunlardır. Kovid-19 sonrasının dünyası eskisinden daha az değil, daha çok uluslararası iş birliği gerektiren bir dünya olmalıdır. Türkiye, diğer ülkelerle birlikte bu alanda üzerine düşeni yapmaya hazırdır.”
Önceki haftalarda uluslararası düzeyde ortaya çıkan tablonun, iş birliğinin değil rekabetin ön plana çıktığı, dünyayı sıfır toplamlı bir oyun gibi gören anlayışın hakim olduğu bir tablo olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Oysa tarih, bu tür acımasız rekabetlerin, soğuk savaşların zararlarını hepimize gösterdi.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“1963 ruhuyla Afrika kıtası, birlik içinde bu sınamanın da üstesinden gelecektir. Afrika’nın yalnız kendi halkının refahına değil, önümüzdeki yılların dünya düzenine de büyük katkı sağlayacağına, Türkiye-Afrika ortaklığının da dayanışmanın daha fazla önem kazanacağı salgın sonrası yeni düzende örnek gösterileceğine yürekten inanıyorum. İşte bu yüzden 25 Mayıs 1963 ruhu hepimiz için gereklidir. Bütün Afrikalıların Afrika Günü’nü en kalbi duygularımla tekrar kutlarım.”