Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre Erbaş, İslam düşüncesinde büyük bir ideali ve ahlakı ifade eden fethin, özgürlük, adalet ve merhamet uğruna yapılan kutlu bir mücadele olduğunu vurguladı.
Fethin, Hazreti Peygamber’in Müslümanlara gösterdiği önemli bir ufuk olduğunu belirten Erbaş, “Özellikle İstanbul’un fethi, sevgili Peygamberimizin hadis-i şerifinde yer alan bir müjdedir. Bu müjdeye nail olmak için Müslümanlar asrısaadetten itibaren pek çok defa İstanbul’u İslam’la buluşturmaya çalışmışlardır. Kutlu fetih ise ümmetin büyük devleti Osmanlı’nın asil hükümdarı Fatih Sultan Mehmet Han’a nasip olmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.
Erbaş, Müslümanların ve Fatih Sultan Mehmet’in gayesinin İstanbul’u İslam’ın aydınlık ilkeleri, barış, adalet ve merhametle buluşturmak olduğuna işaret ederek, fetihten sonra İstanbul’da farklı ırk ve inanç topluluklarının birlikte huzur ve barış içinde yaşadığına dikkati çekti.
“TALİHSİZ VE ÇİRKİN BİR PAYLAŞIMDIR”
İstanbul’un halen özgürlük ve birlikte yaşama kültürüne sahip örnek bir medeniyet merkezi olduğunu kaydeden Erbaş, şu ifadeleri kullandı:
“Bu sebeple Mısır’da devlete bağlı bir kurum olan Daru’l İfta’nın, Peygamber müjdesine mazhar olan İstanbul’un fethini ‘işgal’ kelimesiyle ifade etmesi, Müslüman inancına ve ahlakına yakışmayan, tarihi gerçeklere, akıl ve vicdana aykırı, talihsiz ve çirkin bir paylaşımdır. Başta Ebu Eyyub el Ensari olmak üzere fetih ideali ile yollara düşen nice örnek şahsiyete karşı bir vefasızlıktır. Bu söylem, en hafif ifadeyle sığ ve cahilce bir yaklaşım veya İslam medeniyetinin barış ve merhamet dünyasına karşı kötü niyetli ve haince bir bakıştır.”
“HUKUK VE AHLAKIN GEREĞİNİ YERİNE GETİRMELERİNİ BEKLİYORUM”
Erbaş, iddianın sahiplerini şiddetle kınadığını belirterek, şunları kaydetti:
“İlgili devletin yetkililerinden, tarihi hakikatleri tahrif eden, Müslümanların ortak hafızasına, birliğine ve kardeşliğine en büyük zararı veren söz konusu açıklamayı yapanlarla ilgili derhal hukuk ve ahlakın gereğini yerine getirmelerini bekliyorum. Aksi halde yeryüzündeki tüm Müslümanların vicdanında mahkum ve tarihin huzurunda mahcup olacaklarını ifade ediyorum.”