Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi Başkanı ve Emekli Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarına ilişkin açıklamasını değerlendirdi.
Biden’ın ‘soykırım’ ifadesini kullanmasına yönelik Doç. Dr. Yaycı, “Biz hiçbir zaman zalim, mezalim ve soykırımcı bir millet olmadık. Her zaman hakların dinlerine ve dillerine saygı gösterdik. Bizden daha merhametli bir millet yoktur.” dedi.
“40 YILLIK SENATÖRLÜK HAYATI BOYUNCA YA HAZIRLAYICISI YA İMZACISI”
Yaycı açıklamalarında Türk-Amerikan ilişkilerinin derin yara aldığını ifade etti. Ayrıca ABD Başkanı Biden’ın 40 yıllık senatörlük hayatı boyunca sözde Ermeni soykırımı tasarılarının ve 1974 sonrası Türkiye’ye ambargo uygulanması da dahil, tüm Rum ve Yunan lehtarı tasarıların ya hazırlayıcısı ya da imzacısı olduğunu bilmek gerektiğini söyledi.
“SÖZDE PONTUS SOYKIRIMINI DA DİLE GETİRECEKTİR”
Yaycı, sözlerine şu ifadeler ile devam etti:
“Bu açıklamaları normaldir. Biden başkan seçildikten sonra buna hazırlıklı olmak gerektiğini ifade etmiştim. Açıklama, Türk-Amerikan ilişkileri açısından büyük bir darbedir. Biden sadece bu söylemle de yetinmeyecektir. Hiç olmamış, sanal, sözde Pontus Soykırımı’nı da gündeme getireceğini bilmek lazım. O nedenle tedbirli olmalıyız.”
“HUKUK GERİ İŞLEMEZ”
“Biden’ın soykırım demesi hukuken hiçbir şey ifade etmez. Çünkü Birleşmiş Milletler’de (BM), Soykırım Sözleşmesi 1948 yılında kabul edildi. Doğu Perinçek’in İsviçre davasında da teyit edildiği üzere, bir olayın soykırım olarak tanımlanabilmesi için, yetkili mahkemenin mutlaka karar vermiş olması gerekir. Ama herhangi bir yerel mahkemeden böyle bir karar söz konusu değil. Uluslararası ceza mahkemesi bugün gelip bakamaz çünkü hukukun geriye işlemezlik ilkesi vardır.”
“ASIL SOYKIRIMA UĞRAYANLAR TÜRK VE MÜSLÜMANLARDIR”
“Asla soykırım olmamıştır. Aslında soykırıma uğrayanlar Türk ve Müslümanlardır. Bunun çok açık bir şekilde dile getirilmesi lazım. Erzurum, Elazığ, Kahramanmaraş, Kars gibi Türkiye’nin birçok ilinde Ermenilerin yaptığı zulümler belgeleriyle vardır. Türkiye, proaktif bir politika izlemelidir.”
“HEMEN ENSTİTÜ AÇMALIYIZ”
“İMZA KAMPANYASI DEVAM EDİYOR”
Yaycı, Biden açıklama yapmadan önce ona mektup yazdığını söyleyerek, “’Başlığı da iddia edilen soykırım koca bir yalandı ama Ermenilerin Türklere ve Müslümanlara yaptığı soykırım tamamen gerçektir’ diye attık. Mektupta böyle bir şeyin olmadığını kendi bilim insanları ve kurumlarının söylediğini dile getirdik. Zamanında Ermeni çete liderleri Türksüz ve Müslümansız bir Anadolu istediklerini söylemişlerdir. Bütün gayretleri de bu yöndedir. Mektupla imza kampanyası da başlattık. İmza kampanyası devam ediyor, sitemize girip destek olabilirler. Yeterince imzaya ulaşıldığında mektup Biden’ın e-postasına düşecek.” ifadelerini kullandı.
“OTURALIM KONUŞALIM TEKLİFİNİN KABUL EDİLEMEMESİ GEREKİYOR”
“Şimdi tazminat davaları açmaya kalkacak. Sigorta şirketleri, Türkiye’ye dava açacak, cesareti bulacak. Türkiye’de bile bazı hukuk şirketlerinin tazminat ve sigorta davası için hazırlık yaptığı duyumları alıyoruz. Burada büyük paraların döneceği söyleniyor. Türkiye’nin hiçbirini kabul etmemesi gerekiyor. Türkiye, ‘oturalım, konuşalım’ teklifini kabul ettiği an, ‘onlar da soykırımı kabul ediyor’ diyecekler. Bunun hukuki bir geçerlilik sayıp, bizi soykırımcı ilan edecekler. Kesinlikle müzakere edilmemesi, masaya oturulmaması lazım.”
“ÖZÜR KAMPANYALARININ ARKASINDA SOYKIRIM LAFINI KULLANANLAR VAR”
Bu konuda devlet yetkililerinin en ufak niyet bile belirtmemesi gerekiyor. Yoksa mahkeme kararının yerine geçer, aleyhimize kullanılır. Bazı çevreler ‘özür dileyim, oturup, helalleşelim’ diyecektir, özür kampanyaları yapılacaktır, hepsinin arkasında soykırım lafını kullanan kesim var.”
“AÇIKLAMADA CONSTANTINOPLE DİYOR”
“ABD yaptığı açıklamada İstanbul için ‘Constantinople’ diyor. Bu açıklamayla ABD, Türkiye’nin varoluşuna direkt karşı olduğunu gösteriyor. Amerika, Türkiye için doğrudan tehdit oluşturuyor. Burası İstanbul’dur. Türk topraklarıdır. Biden yönetimi aklını başına almalıdır. Biden’nın ‘ömrümüz Kürt devletini görmeye yetecek’ dediğini de hatırlatırım. Bundan sonra tüm bunlara hazırlıklı ve tedbirli olmalıyız.”