Türk doğal gaz sektörü açısından kritik bir eşik olarak nitelendirilen 2021’de Türkiye’nin uzun vadeli doğal gaz kontratlarının önemli bir bölümünün süresi sona erecek. Bu kontratların yeniden müzakere edilmesi sürecinde kontrat yapısında esneklik ve fiyatlarda indirim yapılması, Türkiye’nin taleplerinin başında geliyor.
Bu yıl sonu itibarıyla Türkiye’nin 58 milyar metreküp seviyesinde bulunan uzun dönemli ve petrol fiyatına endeksli doğal gaz kontratlarının 15,9 milyar metreküplük kısmı 2021’de sona eriyor. Bu durumun, gelecek yılın sektör ve doğal gaz maliyetleri açısından belirleyici olması bekleniyor.
Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) Azerbaycan ile olan 6,6 milyar metreküplük gaz kontratının süresi Nisan 2021’de dolacak. BOTAŞ’ın Rus şirket Gazprom ile 4 milyar metreküplük ve Nijerya ile 1,3 milyar metreküplük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sözleşmesinin süresi de 2021’in sonunda bitecek.
BOTAŞ’ın 2007’de özel sektöre devrettiği 4 milyar metreküplük sözleşmelerin süresi de aynı şekilde gelecek yıl sonunda tamamlanıyor.
Diğer yandan, bu yıl eylülde sona eren 2,1 milyar metreküplük LNG Katar sözleşmesinin akıbetinin de yeni yılda netleşmesi bekleniyor.
Böylece, Rusya, Katar ve Nijerya ile süresi biten toplamda 11,4 milyar metreküplük yenilenmesi muhtemel gaz sözleşmesi mevcut. Bu rakam, Türkiye’nin toplam gaz kontratlarının yüzde 20’sini oluşturuyor.
Türkiye’nin Rusya ile doğal gaz kontrat müzakereleri devam ederken, BOTAŞ ve özel sektör şirketlerinin bu müzakerelerdeki taleplerinin başında, uluslararası ticaret merkezlerindeki fiyatlara endeksli formüllere dayalı esnek bir kontrat yapısı oluşturulması ve fiyatlarda indirim yapılması geliyor.
“2021 KRİTİK BİR EŞİK”
Danışmanlık şirketi APLUS Enerji’nin ortaklarından Volkan Yiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enerji sektörü paydaşları ve devlet kurumlarının uzun vadeli doğal gaz sözleşmeleri için 2021’in kritik bir eşik olduğunu söyledi.
Türkiye’nin son yıllarda LNG altyapısında yaptığı yatırımların kaynak çeşitliliği ve esneklik açısından önemli adımlar olduğunu belirten Yiğit, “Diğer yandan depolama tesislerinin hacminin her geçen yıl artırılması da sistemin esnekliğini artıracak ve düşük fiyat dönemlerindeki avantajlardan yararlanmamızı sağlayacaktır. Bu alanda yürütülen stratejinin meyvelerinden ilkini bu yıl LNG fiyatlarının tarihin en düşük seviyesine gerilediği ikinci çeyrekte aldık ve tedarikimizin büyük bir miktarını LNG ile yaparak, gaz maliyetimizi düşürdük, sözleşme pazarlıklarında elimizi güçlendirecek kazanımlar elde ettik.” diye konuştu.
Yiğit, Türkiye’nin mevcut doğal gaz kontratlarındaki “al ya da öde” yükümlülükleri ve doğal gazın başka bir ülkeye ihraç edilememesi kısıtlarının birer engel oluşturduğunu dile getirerek şöyle devam etti:
“Bu açıdan esnek bir kontrat yapısı Türkiye’nin en önemli taleplerinden. Pazarlıklardan bir diğer beklentimiz de doğal gaz satış fiyatında olası bir indirim. Bu beklentimizin sadece bitecek sözleşmeler için mi geçerli olacağı, devam eden Rus gazı sözleşmeleri için de geçerli olup olmayacağı ise pazarlıklar sonucu ortaya çıkacak. Bizim indirim beklentimizi destekleyen unsurlardan biri, Rusya’nın son olarak bu yılbaşında Bulgaristan’a sağladığı yüzde 40 indirim. Rusya diğer Avrupa ülkeleriyle bu pazarlıkları sürdürürken de hatırı sayılır indirimler yapmak zorunda kalmıştı. Elbette ülkemizin Rusya ile ilişkileri sadece doğal gaz ticaretiyle sınırlı değil. Devam eden Akkuyu nükleer enerji santrali projesi, savunma sanayi iş birlikleri ve tedarik anlaşmaları ile siyasi konuları da bir arada düşünmek zorundayız. Bu nedenle yalnızca enerji piyasasının dinamiklerini düşünerek bir yorum yapmak maalesef imkansız fakat ben pazarlıklardan ümitliyim. En azından yenilenecek sözleşmeler için avantajlı koşulların sağlanmasını bekliyorum. Rusya ile bitecek 8 milyar metreküplük doğal gaz sözleşmesinin en az yarısının yenilenmesine kesin gözüyle bakıyorum. Diğer yarısı için ise pazarlık sürecinin daha kritik olduğunu düşünüyorum. Bu pazarlıkların ve varılacak sonucun 2025’te tamamlanacak 16 milyar metreküplük Mavi Akım kontratı için de referans oluşturacağını düşünüyorum.”
2021’İN İLK ÇEYREĞİNDE EN DÜŞÜK GAZ ALIM MALİYETİ OLUŞABİLİR
Petrole endeksli kontratlarda petrol fiyatlarındaki değişimin 6 ila 9 ay geriden gelerek gaz fiyatlarına yansıdığına dikkati çeken Yiğit, petrol fiyatlarında bu yıl yaşanan düşüşün ardından 2019’da 1000 metreküpü 285 dolar seviyesinde olan gaz ithalat fiyatının bu yıl 210 dolar seviyesine gerilediğini ifade etti.
Bu rakamın 2021’in ilk çeyreğinde son dönemlerin en düşük seviyesine ulaşarak 1000 metreküp için 170 dolara kadar ineceğini düşündüğünü belirten Yiğit, bu dönemden sonra petrol fiyatına endeksli olarak gaz fiyatlarının artmasını ve 2021 sonunda 1000 metreküp için fiyatın 200 doların üzerine çıkmasını beklediklerini bildirdi.
Yiğit, Azerbaycan ile biten kontratın ise Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı projesi kapsamında ithal edilen 6 milyar metreküplük yeni kapasiteyle yenilendiğini kaydetti.
LNG İTHALATINDA REKOR
Türkiye’nin LNG kapasitesi dikkate alındığında teknik olarak 2021’de bitecek sözleşmelerin tamamının yenilenmesine ihtiyaç olmayabileceğini söyleyen Yiğit, “Düz bir hesapla uzun vadeli sözleşmelerimizin 40 milyar metreküp seviyesine düştüğünü düşünsek dahi eksik kalan kısmı spot LNG ithalatıyla rahatlıkla yönetebilecek bir sistemimiz bulunuyor. Öyle ki 2020’nin 9 ayında yaklaşık 12 milyar metreküp LNG ithal ederek bu alanda yeni bir rekor kırdık ve bu sistemimizin esnekliği açısından yukarıda bahsettiğimiz stratejik yatırımların ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.” dedi.
Yiğit, Türkiye’nin toplam doğal gaz ithalatında LNG’nin payının giderek arttığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Kovid-19 salgınının en yoğun dönemlerinde tarihin en düşük seviyesine gerileyen LNG fiyatları, ekonomik toparlanma beklentisi, aşı konusundaki gelişmeler, kış mevsiminde ısıtma amaçlı doğal gaz kullanımının artması ve piyasalar arasındaki arbitraj imkanları nedeniyle kargo bulma konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle son aylarda tekrar artış trendine girdi. Piyasalardaki bu oynaklık aslında Türkiye’nin gaz stratejisinde LNG’nin yerini çok daha iyi göstermesine fırsat sağladı. Bizim uzun dönemli sözleşmelerin yenilenmesi noktasındaki en büyük beklentimiz, bize esnekliği verecek sözleşmelerin imzalanabilmesi, diğer bir deyişle al ya da öde gibi yükümlülüklerin kaldırılması veya hafifletilmesi.”
“ARZ GÜVENLİĞİ AÇISINDAN SORUN OLMAZ”
ADG Anadolu Doğalgaz Danışmanlık şirketinin ortağı ve şirket müdürü Gökhan Yardım da esnek kontrat yapısının önemini vurgulayarak, Türkiye’nin dünyadaki gaz piyasasındaki gelişmelere paralel olarak “fiyatların petrol fiyatlarından ziyade serbest piyasada belirlenen merkezlere odaklı fiyatlara istinaden belirlenmesi” talebinde bulunduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin, süresi biten kontratlarını yenilemese bile arz güvenliği açısından bir sorun yaşamayacağını belirten Yardım, “LNG altyapımız ve Karadeniz’deki keşfi de düşündüğümüzde bir sorun olmaz ama bu konuya komşuluk ilişkileri açısından da yaklaşılması gerekiyor. İki tarafın da istekli olması lazım.” diye konuştu.
Yardım, Türkiye’nin LNG altyapısının enerji arz güvenliği açısından büyük önem kazandığını vurgulayarak, Türkiye’nin ucuz LNG fırsatlarından yararlandığını kaydetti.