Türkiye’nin Cenoteleri Antalya Serik’te…
Yeraltı mağaralarına biriken sular ile oluşan doğal yapılar olan cenoteler, masmavi ya da yeşil tonda renkleri ile insanları adeta büyülüyor. Meksika’da bulunan cenotelere gitmek her gezginin hayalidir. Ülkemiz doğal güzellikler bakımından o kadar zengin ki, işte bu cenoteleri andıran doğal havuzları Serik’te keşfetmek mümkün.
Doğal havuzların hemen hemen hepsi Akbaş Göleti ile Etler Şelalesi arasında bulunan Kocadere üzerinde bulunuyor. Kral Havuzu ve Viking Havuzu olarak anılan noktalar sosyal medyanın da etkisi ile özellikle geçtiğimiz yaz çok popüler oldu. Ama ben özelikle Gökbüvet Şelalesi’ne hayran kaldım.
Gökbüvet’teki ortam tam olarak tropik Uzak Doğu ülkelerinde gizli yollardan geçilerek ulaşılan, filmlerde gördüğümüz cennetvari yerleri andırıyor. Bu havuzlara ulaşmak ciddi bir yürüyüş, efor ve hatta zaman zaman kaya tırmanışları yapmayı gerektiriyor. Fakat bu yolculuk sonunda gördüklerinize fazlası ile değiyor. Bu bölgelerde telefon şebekeleri de zayıf olduğu için oluşabilecek herhangi bir aksiliğe karşı yalnız gitmemekte fayda var.
Büyüleyici bir güzellik Zeytintaş Mağarası
Doğal havuzlara çok yakın bir mesafede, Akbaş köyünün güneyinde bulunan mağara, Manavgat Yolu yapılırken tamamen tesadüf eseri bulunmuş. Zeytintaşı Mağarası’nın en büyük özelliği oluşumunun hâlâ devam ediyor olması. Bu yüzden mağarada fotoğraf çekimi yapılmasına izin verilmiyor. Yapı itibari ile kimyasal özelliklerinden dolayı mağara doğal güzelliğini kendisi koruyor ve kirlenmiyor. Özellikle mağaranın en sonunda bulunan bembeyaz galeri, ilginç sarkıtları ve dikitleri ile tek kelimeyle büyüleyici…
Aspendos Antik Kenti ve Sillyon
Etkileyici bir yapı olan Aspendos Tiyatrosu, Serik’te görülmezse olmazların başında geliyor. Sadece Türkiye’nin değil tüm Akdeniz dünyasının en iyi korunan Roma Dönemi tiyatrosuna sahip olması ile ünlü olan Aspendos Antik Kenti, antik dünyanın en iyi atlarını yetiştirmesi ile ünlü, zengin bir şehirdi. Bu yüzden şehrin adının da Persçe ‘at’ ve ‘kutsal’ yer anlamına gelen ASPA-AT ve SPANTA’dan türetildiği belirtiliyor. Antik tiyatronun muazzamlığı içinde insan kendini adeta tarihi bir yolculukta hissediyor.
Antalya-Alanya yolu üzerinde, kuzey yönünde tabelalarını görebileceğiniz Aspendos Antik Kenti’ne giriş ücreti 50 TL. Müze kartı olanlar için ise giriş ücretsiz. Tarihi Aspendos Köprüsü ve tarihi su kemerleri de Aspendos Antik Kenti’ne çok yakın mesafede bulunuyor.
Serik’te ziyaret edilebilecek kültürel varlıklardan biri de Serik ilçe merkezine 15 kilometre mesafede bulunan, dev bir kayalık tepede konumlanmış Sillyon Antik Kenti. Antik zamanda Bergama Krallığı’na bağlı olan bölgenin en zengin kentlerinden Sillyon, bugün harabe ve bakımsız durumda olsa da konumu itibari ile etkileyici bir görünüme sahip. Özellikle fotoğraf çekmeyi sevenlere bol malzeme veren Sillyon Antik Kenti’ne giriş ücretsiz.
Serik’e çok yakın mesafede bulunan Manavgat ilçesine bağlı Side Antik Kenti ve müzesi ve Köprülü Kanyon da bu listeye dâhil edilebilecek diğer güzellikler. Antalya turizm zenginlikleri bakımından ülkemizin en zengin şehirlerinin başında geliyor. Ilıman sonbahar günlerinde yaz günlerinin kalabalığına takılmadan, doğanın dinginliğini hissederek Serik ilçesinin güzelliklerini keşfedebilirsiniz.