Dubai’nin kuyumcular çarşısı yüzyılı aşkın bir süredir baharat, inci ve altın tüccarlarının uğrak noktalarından biri oldu. Ticaret ağı o kadar sağlam ki Dubai, “Altın Şehri” olarak anılmaya başlandı. Resmi rakamlara göre altının ticaret hacmi 2020’nin ilk 9 ayında 41 milyar euroya ulaştı.
Altın, petrolden sonra en değerli ihracat kalemi. Şehir, coğrafi yapısının getirdiği avantajı kullanıp altın rafinerisinden kuyumculuğa yatırım yaparak değerli maddeyi kazanca dönüştürmeyi başardı.
El Ethiad’da, altın rafine edilerek külçe haline getiriliyor. Bankaların yanı sıra kuyumculara da tedarik sağlanıyor. Tüm bu işlemler bu merkezde yürütülüyor. Burası ayrıca altının sevkiyatından, sertifikalandırılmasından ve kalite kontrolünden de sorumlu.
El Ethiad Altın Rafinerisi’nin sahiplerinden Salah Khalaf, altınla ilgili tüm sürecin, altyapısı, istikrarı ve güvenliği sağlam olan bu şehirde döndüğünü söylüyor ve ekliyor: “Herkese sadece altına yatırım yapmasını öneririm.”
Bu rafineride farklı boyutlarda külçe altın üretiliyor. Diğer yatırım araçları gibi altının da fiyatı değişken. Ancak mevcut piyasaya göre 10 kilogramlık bir külçe altının şu anki değeri 454 bin euronun biraz altında.
“Herhangi bir anda piyasada 40-50 ton altın bulunuyor”Şehrin en büyük toptancısı, Abdullah ailesi tarafından 1955’te kuruldu. Jawhara’daki şirket altın, mücevher ve elmas ticaretinde uzman.
Jawhara’nın Ceo’su ve Dubai Mücevher Grubu Başkanı Tawhid Abdullah, ister toptancılarda olsun ister perakende pazarında, herhangi bir anda piyasada 40-50 ton altın bulunduğunu aktarıyor; “Büyük rakamlardan dolayı da fiyatları düşürebiliyoruz. Sonuçta dünyanın en rakebetçi sektörü.”
Şehirde kuyumculuk ve altın sektörü etkili bir şekilde denetleniyor. Kar amacı gütmeyen Dubai Altın ve Mücevher Grubu’nun 700 üyesi bulunuyor.
Tawhid Abdullah’a göre hükümetin kurallarına uymak, yasalara saygı göstermek ve işi doğru yapmak mükemmel ürüne ulaştırıyor.
Her yıl dünyanın altın stoğunun yüzde 20 ila 40 Dubai’den geçiyor. Ve çoğu, altın pazarlarında yerini alıyor. Sadece 1 kilometrekarelik alanda 300 dükkan bulunuyor. Dubai’de borsa saat 06.00’dan 23.00’e kadar açık, dolayısıyla altın tüccarları bu zaman diliminden de faydalanıyor. Avustralya’dan ABD’nin batısına kadar, tüm zaman dilimlerini kapsayan nadir borsalardan biri.
Cazip fiyatlar altına ilgili arttırıyorRhodes Precious Metals Consultancy (RPMC) firmasının kurucusu Jeffrey Rhodes’a göre altın sektörünün kalbi Birleşik Arap Emirlikleri’nde, hatta Dubai’deki kuyumcular çarşısında atıyor. Rhodes, sektörün başarı hikayelerinin arkasında şehrin alt yapısı ile yöneten liderlerin olduğu kanısında.
Rhodes’a göre diğer bir etken ise fiyatlar: “Çünkü burası dünya genelinde altını en ucuza alabileceğiniz bir yer. Dünyada altıın vergilendirmesi yüksek. Altın alabileceğiniz, paranızın karşılığını en iyi şekilde görebileceğiniz bir yer.”
Dubai’de turistelerden altın için gümrük vergisi alınmıyor. Çoğu ya kuyumcular çarşısında ya da şehrin diğer tarafındaki Altın ve Pırlanta Parkı’nda alışverişini yapıyor.
Kiran Pithani ile kardeşlerinin 2005 yılında kurduğu Cara adlı mücevher firmasının Altın ve Pırlanta Parkı’nda birden fazla şubesi ve atölyesi bulunuyor.
Tasarım mücevherlerin yüzde 85’ini bu atölyelerde üreten Pithani, altına her zaman rağbet olduğunu hatırlayor: “Kura endeksli değerli madenlerden biri. Salgın döneminde de insanlar yatırım tercihini altından yana kullandı.”
Salgında, her sektörde olduğu gibi mücevherde de talep azaldı. Fakat 2020’in son çeyreğinde altın ticareti yeniden hız kazandı ve Dubai de bu trendin devam edeceğine inanıyor.