Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan ve kuruluşu Milattan Önce 3650 yılı olarak bilinen Gaziantep, dünyanın en eski ve en kadim 10 şehri arasında yer alıyor. Yurt dışı yayınlarında da dünyanın yaşayan en eski şehirleri arasında gösterilen ve çeşitli uygarlıkların izlerini antik kentlerinde taşıyan Gaziantep, yemek kültürü ile de UNESCO Yaratıcı Şehirler ağına dahil olarak dikkatleri üzerinde topladı.
Arkeolojik çalışmalarda dünyanın en eski yerleşim merkezlerinden birisi olarak kabul edilen Dülük Antik Kenti, turizmde hedefleri büyüten Gaziantep kent merkezine sadece 10 kilometre uzakta. Tarih boyunca Hititler, Medler, Asurlular ve Persler gibi büyük devletlere ev sahipliği yapmış olan antik kentte dünyada bilinen, yeraltına inşa edilen Mitras tapınaklarının en büyüğü yer alıyor.
Kaya kilise ve kaya mezarları gibi antik dönemlere ait yapıların bulunduğu Dülük Antik kentinin yanı sıra Gaziantep’in simgesi haline dönüşen ‘Çingene Kız’ mozaiğinin bulunduğu Roma döneminden kalma Zeugma Antik Kenti’nin keşfedilmesi ile kente turist akını yaşanmasını sağladı. Dünyaca ünlü tarihçilerin ve arkeologların uğrak noktası olan kent, hem kültür turizmi hem de gastronomi turizmi açısından bölgenin lokomotifi oldu.
“TARİH BOYUNCA 18 BÜYÜK DEVLET BU TOPRAKLARDA HÜKÜM SÜRDÜ”
Gaziantep Turizm Derneği Başkanı Sıtkı Severoğlu, Gaziantep’in bilinen 18 büyük devlete ev sahipliği yaptığını belirterek şunları söyledi: “Gaziantep dünyanın en eski kentlerinden birisi. Kent merkezinde bugüne kadar yapılan çalışmalarda sadece şu anda Gaziantep’in bulunduğu yer olarak ele almamamız gerekiyor. Gaziantep’i yakın çevresinde bulunan arkeolojik kentlerle birlikte çok önemli arkeolojik bulgulara ulaşıyoruz. Milattan Önce 7500- 8000’lere varan bir takım buluntulara ulaşıldı. Yakın zamanda yapılan bazı çalışmalarda Gaziantep kent merkezi içerisinde neolitik döneme ait bir takım buluntular var.
Gaziantep’te bugüne kadar 18 ayrı devletin hükümdarlığı sürmüş. Geç Asur döneminden Med Krallığı’na, Helenistik döneme, oradan Selevkoslar dönemine, oradan Komagene Krallığı’na, oradan Doğu Roma İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu, İslami dönem, İslami dönemden sonra tekrar geçişler var yine Doğu Roma İmparatorluğu, Büyük Selçuklu Devleti yine bir geçiş Urfa Haçlı Kontluğu kontrolüne giriyor. Anadolu Selçuklu Devleti bir dönem hüküm sürüyor. Daha sonra bir dönem Eyyübiler, Gaziantep’te hüküm sürüyor daha sonra Memlüklülür ve Dulkadiroğluları arasında aşağı yukarı 150 sene süren bir çekişmenin ardından Dulkadiroğlu beyliğinin yönetimine geçiyor Gaziantep.
Bu durum Osmanlı Devleti egemenliğine girene kadar devam ediyor ve 1516 yılında Gaziantep şehri Osmanlı Devleti’nin egemenliğine giriyor. Bu kentte çok farklı kültürden gelen insanlar bu coğrafyada bu topraklarda birlikte yaşamışlar”
“5 MİLYON TURİST HAYAL DEĞİL”
Severoğlu, atılacak yeni adımlarla kente ve bölgeye gelen turist sayısının önemli oranda artacağını belirterek, “Özellikle Karkamış bölgesinde yapılacak çalışmalar Gaziantep’i turizmde uçurabilir. Biz bu bölgede yılda 5 milyon turistin hayal olmadığına inanıyoruz. Kültür turizmi için gelen insanlar para harcıyorlar, dolayısı ile Gaziantep 5 milyar dolarlık bir turizm geliri sağlayacaktır” dedi.
“KAÇIRILAN ESERLERİN GERİ GETİRİLMESİNİ İSTİYORUZ”
Geçmiş dönemlerde yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin kente geri getirilmesi gerektiğine de dikkat çeken Severoğlu, “Geçmişte bizim ülkemize çok yoğun söylediler ‘siz bu eserlerin kıymetini bilmiyorsunuz’ diye. Aslında bunu söyleyenler bu eserleri, yerinden sökerek, kırarak, parçalayarak, keserek götürdüler. Biz onların artık gelmesini istiyoruz. Bu eserler Gaziantep kültür turizminin gelişmesine çok önemli adımlar atacak” diye konuştu.