Associated Press’in (AP) haberinde, eski Obama yönetimi Ulusal Güvenlik Konseyi siber güvenlik yetkilisi Anthony Ferrante’ye ait özel siber güvenlik şirketi FTI Consulting’in Bezos’un telefonunda yaptığı incelemelerin yetersiz olduğu görüşüne yer verildi.
Vice News Motherboard haber portalının ulaştığı FTI Consulting’in adli (forensic) raporuna göre, araştırmacıların Bezos’un telefonunda herhangi kötü amaçlı bir yazılıma veya telefonunun casus yazılım komut sunucularıyla gizlice iletişim kurduğuna dair herhangi bir nihai kanıta ulaşamadığı öne sürüldü.
Haberde, görüşlerine yer verilen siber güvenlik uzmanları, üst düzey bilgisayar korsanlarının kötü amaçlı yazılımlarını genellikle kök dosya sistemine gizlediklerine dikkati çekerek, FTI Consulting’i, telefonun bu alanını yeterince inceleyememiş olmakla eleştirdi.
FTI Consulting’den yapılan açıklamada, müşterilere yönelik tüm çalışmaların gizli olduğu belirtildi.
KENDİNİ YOK EDEN CASUS YAZILIMLAR
Haberde, iPhone güvenlik uzmanı Guardian Güvenlik Firewall CEO’su Will Strafach, FTI Consulting araştırmacılarının kök dosya sistemini tamamen incelememelerinin kapsamlı bir adli rapor hazırlamadıkları anlamına geleceğini savundu.
Strafach, seçkin hackerların, hassas verileri komut sunucularına gizlice gönderdikten sonra kendini silen kötü amaçlı casus yazılımlar oluşturabileceklerini vurgulayarak, “Ne yaptığını bilen herkes, istediği verileri aldıktan sonra kendini yok edip, ardında hiçbir iz ve kanıt bırakmayan yazılım yapabilir.” yorumunu yaptı.
Haberde, İsrailli bilgisayar korsan şirketi NSO Group tarafından yapılan Pegasus adlı gelişmiş mobil casus yazılımların, tespit edilmeden çalışacak şekilde tasarlandığına vurgu yapılarak, Bezos’un telefonunun hacklendiği aynı haftalar içinde Suudi Arabistan hakkında Pegasus’u muhaliflere ve insan hakları aktivistlerine karşı kullandığı yönünde haberler çıktığına işaret edildi.
İsrailli NSO Group ise teknolojisinin Bezos’un telefon hackinde kullanıldığı yönündeki iddiaları reddetti.
BAŞKA ÖNEMLİ İSİMLER DE HACKLENME RİSKİ ALTINDA
Öte yandan, kamuoyunda öne çıkan diğer isimlerin de Bezos benzeri hacklenme riski altında olduğu öne sürülerek, Veliaht Prens’in ABD ziyareti sırasında çok sayıda ABD’li eğlence uzmanı, teknoloji yöneticisi ve spor takımı sahibiyle toplantılara katıldığı hatırlatıldı.
İsmini açıklamak istemeyen Trump yönetiminde üst düzey bir yetkili, ABD Başkanı Donald Trump’ın Başdanışmanı ve damadı Jared Kushner’in de Muhammed bin Selman ile WhatsApp aracılığıyla iletişim kurduğunun altını çizdi.
ABD Adalet Bakanlığı üst düzey yetkilisi Adam S. Hickey’in iddialara yönelik federal inceleme başlatılıp başlatılmayacağı konusunda yorum yapmadığı belirtilirken, haberde, Trump’ın Suudi hükümetinin ABD’den silah alımı nedeniyle Kaşıkçı cinayeti konusunda Veliaht Prensi kınamadaki isteksizliğine de dikkat çekildi.
BEZOS’UN TELEFONUNUN HACKLENMESİ
Özel siber güvenlik şirketi FTI Consulting, 1 Mayıs 2018’de Prens Bin Selman’ın WhatsApp hesabından gönderilen bir MP4 video dosyasını, Bezos’un kişisel telefonunda açmasının ardından telefonda anormal ve olağan dışı etkinlik tespit edildiğini ve sonraki aylarda büyük miktarda verinin telefondan dışa aktarıldığını belirlemişti.
Şirketin hazırladığı raporu inceleyen Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard ile BM İfade Özgürlüğü Özel Raportörü David Kaye, yaptıkları ortak açıklamada, iddialarla ilgili derhal soruşturma açılması çağrısında bulunmuştu.
ABD’nin Wall Street Journal gazetesine konuşan adları açıklanmayan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a yakın Suudi yetkililer de Bezos’un telefonunun “hacklenmesine” ilişkin planlardan haberdar olduklarını ileri sürmüşlerdi.
Yetkililer, hackleme operasyonunu Veliaht Prens’in eski danışmanı ve eski Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud el-Kahtani’nin organize ettiğini, bunun gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya yönelik daha geniş baskı kampanyasının parçası olduğunu savunmuştu.
KAŞIKÇI CİNAYETİ
Washington Post yazarı Cemal Kaşıkçı, Suudi Arabistan’ın İstanbul’daki konsolosluk binasında 2 Ekim 2018’de vahşice öldürülmüştü.
Suudi Arabistan’da Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili davada 5 sanık hakkında idam, 3 sanık hakkında ise toplam 24 yıl hapis cezası verilirken, Muhammed bin Selman’a yakın isimler serbest kalmıştı.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından haziran ayında açıklanan 101 sayfalık raporda, Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı’yı kasten ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.
Raporda, aralarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın da bulunduğu üst düzey yetkililerin soruşturulması için güvenilir kanıtlar olduğuna işaret edilmişti.