Karagözoğlu, HAVELSAN ve BTK iş birliğiyle düzenlenen “5G ve Uygulamaları” temalı “4’üncü Teknoloji Sohbetleri”nin açılışında yaptığı konuşmada, kurum olarak 5G ve uygulamalarına önem verdiklerini söyledi.
Türkiye’nin 5G konusunda belirlediği 2023 hedeflerine ulaşması konusunda büyük hassasiyet gösterdiklerini ifade eden Karagözoğlu, “Biz tamamen yerli ve milli imkanlarla, dünyayla birlikte 5G teknolojisini kullanmak istiyoruz.” diye konuştu.
Karagözoğlu, 5G’nin sadece mobil iletişimi etkileyecek bir teknoloji olmadığını, sağlıktan otomotive, eğlenceden hizmet sektörüne kadar akla gelebilecek bütün alanlarda hayata nüfuz edecek bir nitelik taşıdığını bildirdi.
Otonom araçlar, artırılmış gerçeklik ve yapay zeka uygulamalarının 5G ve ötesiyle yeni bir boyut kazanacağına dikkati çeken Karagözoğlu, “5G teknolojisi, insanları, nesneleri, ulaşımı, sağlığı ve her şeyi, her yerde, yüksek hızda, en az kesintiyle birbirine bağlayacak.” ifadelerini kullandı.
“5G tüm nesneleri birbirine bağlayacak”
5G teknolojisiyle sadece insanların değil, tüm nesneler birbirine bağladığında yeni bir çağa girileceğini vurgulayan Karagözoğlu, 2025 itibarıyla dünyada 100 milyar farklı bağlantının olacağını, bu bağlantıların sadece yüzde 10’unun insanlar arasında gerçekleşmesinin öngörüldüğünü dile getirdi.
Karagözoğlu, 2020 sonrası dünyada kilometre karede dolaşacak verinin 4 yılda bir 16 kat artacağını belirterek, bu talebi karşılamak üzere önceki nesle göre 25 kat fazla frekansa ve 2 bin kat fazla baz istasyonuna gereksinim duyulacağını anlattı.
Bu kapsamda 2023 sonunda, 5G şebekesi abone sayısının yaklaşık 1 milyara ulaşacağını ve küresel mobil veri trafiğinin ayda 100 eksabaytın üzerine çıkmasının beklendiğini ifade eden Karagözoğlu “Diğer yandan 2025’te ABD’de tüm aboneliklerin yüzde 49’unun 5G’li olması, Avrupa’da ise 245 milyon 5G bağlantısının gerçekleştirilmesi öngörülüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Karagözoğlu, Türkiye’nin şebekesinin yerli ve milli olmasının hem cari açığı azaltmak hem de güvenliği sağlamak için çok önemli olduğunu dile getirdi.
“Bağımsızlığımız için kendi çözümlerimizi geliştirmeliyiz”
HAVELSAN Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay da yeni haberleşme teknolojilerine geçişte, zamanlamanın önem taşıdığını söyledi.
Mobil haberleşmenin sadece teknolojik bir şey olmadığına işaret eden Atalay, “Bugün Çin ile ABD arasında Huawei sembolize edilerek yapılan mücadele aslında görülenin çok daha ötesinde anlamlar içeriyor.” dedi.
Atalay, Türkiye’nin menfaatlerinin maksimize olduğu yerde durulması gerektiğini vurgulayarak, çok uluslu teknoloji şirketlerinin oyunlarıyla zamanlamada hata yapılmaması gerektiğini bildirdi.
5G’nin teknolojik bir evrimin de habercisi olduğuna dikkati çeken Atalay, “Çeşitli istatistiklere göre 2025’te 50 milyar bağlantılı nesneden bahsediliyor. Bağlantılı nesnelerin içinde milyarlarca sensör sürekli veri üretiyor olacak. Bunlardan da yapay zeka ve benzeri teknolojilerle insanların hayatını değiştirecek pek çok şey çıkacak.” diye konuştu.
Atalay, 5G ekosisteminin Türkiye’de de oluşmaya başladığını ve bu konuda BTK ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı bünyesinde 2 yapıda çalışmaların sürdürüldüğünü ifade etti.
5G’nin getireceği teknolojik imkanların, ekonomik faydalar sağlayacağını vurgulayan Atalay, şunları kaydetti:
“5G ve ötesinde milyonlarca baz istasyonundan bahsedeceğiz. Esas trafiği mikro baz istasyonları taşıyacak. Bir ekipman ihtiyacı var ve bu bir pazar oluşturuyor. Bunun da ötesinde milyarlarca nesnenin trilyonlarca sensörün ürettiği verilerin güvenliği söz konusu. İşin teknoloji bağımlılığı boyutu var. Milli bağımsızlığımız için kendi çözümlerimizi geliştirmeliyiz. Bunun için de başta teknoloji şirketlerimiz olmak üzere herkesin iş birliği içinde olması lazım. Ortak bir sinerjiyle bunu yapmamız gerekiyor. Yoksa rakiplerimizle mücadele kolay değil.”
HAVELSAN Ar-Ge Teknoloji ve Ürün Yönetim Direktörü İzzet Gökhan Özbilgin de etkin Ar-Ge çalışmaları sonucu yaşamı kolaylaştıracak teknolojilerin kısa zamanda gözle görülebilir sonuçlar vereceğini belirterek, “HAVELSAN olarak yapay zekadan karma gerçekliğe, otonom sistemlerden derin öğrenmeye birçok konu üzerinde çalışıyoruz. Bu konularda takip eden değil, oyun kuran olmaya hedefliyoruz.” dedi.