E-spor dünyasını hakir görenler de yok değil. “Uyuşturucudan daha fazla bağımlılık yaptığını” söyleyen İngiltere Prensi Harry de bu kişilerden biri. Ancak genç ve yetenekli oyuncular için, neredeyse milyar dolarlık endüstride büyük paralar kazanmak için bir şans.
‘Bugha’ ismiyle tanınan Kyle Giersdorf, ABD’nin Pennsylvania eyaletindeki küçük bir kasabada yaşayan 16 yaşındaki bir lise öğrencisi. Geçen ay itibarıyla ise bir milyoner!
Kyle, Temmuz ayında toplamda 30 milyon dolar ödül dağıtarak rekor kıran Fortnite Dünya Kupası’nı kazandı. Kazandığı birincilik ödülü 3 milyon dolardı. Bu aynı zamanda e-sporda bir kişiye verilen en yüksek miktardaki para ödülü oldu.
Rakamlar büyük görünebilir, ancak bu rekor kırılmak üzere. Şanghay’da bu hafta düzenlenen Dota 2 oyununun The International (TI) isimli turnuvasındaki vadedilen ödül miktarı, Fortnite Dünya Kupası’nı geçti. Vadedilen toplam ödül miktarı 33 milyon doların üzerinde.
Ancak bu kolay kazanılan bir para değil.
‘Başka bir şeye benzemeyen bir test’
‘Jabz’ ismiyle bilinen 20 yaşındaki Anucha Jirawong, Tayland’ın başkenti Bangkok’ta yaşayan profesyonel bir oyuncu. Fnatic isimli ekibi, TI’ya katılacak birkaç üst düzey takımdan biri.
Jabz BBC’ye yaptığı açıklamada, 13 yaşından beri bilgisayar oyunları oynadığını söylüyor. Sadece bir hobi olduğu zamanlarda bile hafta içi günde 7, hafta sonu günde 13 saat bilgisayar oyunu oynadığını anlatıyor.
Profesyonel olarak oynamaya başladığından beri bu saatler daha da arttı.
“Genellikle 10.00 gibi uyanıyoruz, duş alıp kahvaltı ediyoruz ve 10.30’da (takım) toplantısı yapıyoruz. Bunu çevrimiçi olan takımlarla 3 eğitim maçı ve bolca değerlendirme takip ediyor.”
“Genellikle 18.00 gibi eğitim maçlarının arasında akşam yemeği yiyoruz. Saat 22.00 gibi son değerlendirmeleri yapıyoruz. Daha sonra kendimi daha da geliştirmek için saat 01.00’e kadar tek başıma beğenilen oyunları oynuyorum.”
‘Kpii’ ismiyle bilinen 26 yaşındaki Avustralyalı oyuncu Damien Chok’un benzer bir programı var. BBC’ye, birkaç saat tek başına oynadıktan sonra, 8 saat boyunca Mineski isimli takımıyla birlikte pratik yaptığını anlatıyor.
Bu, alışılmadık bir durum değil. TI turnuvasına katılan bir takımı yöneten Jack Chen, çoğu yarışmacının genellikle günde 8 ila 16 saat arasında pratik yaptığını söylüyor.
BBC’ye yaptığı açıklamada, “Oyuncuların kariyerlerini ve bırakacakları mirası belirleyen etkinlik bu. Hayranlar üzerinde sonsuza kadar bir etki bırakıyorsunuz ve dünyanın en iyileriyle test ediliyorsunuz” diyor.
‘Her hata toksik bir şekilde eleştiriliyor’
Yarışmayı “hayat değiştiren nitelikte” olarak tanımlayan Chen’e göre, yarışmanın olumsuz yönleri de var.
“Yarış sert ve bu bir noktada oyunun işe dönüşmesi anlamına geliyor. Herkesin fedakarlıkta bulunması gerekiyor, yoksa gelişmekte olan bir alanda bir başkasına karşı üstünlük sağlaması mümkün olmayabilir.”
Buna aniden gelen ünü ve onunla birlikte artan takipçi sayısını da ekleyin.
ABD merkezli spor kanalı ESPN’de gazetecilik yapan Tyler Erzberger, geçen yıl oyuncuların karşı karşıya olduğu yoğun eleştiriyle ilgili kaleme aldığı yazıda oyuncuların sahnede oynadıklarını hatırlatarak, her hatanın toksik bir şekilde Reddit, Twitter ve diğer online forumlarda detaylı şekilde incelendiğini belirtiyor.
Erzberger, üst düzey yarışmacı Justin ‘Plup’ McGrath sahnede panik atak geçirdiğinde, endişelerini dile getirmişti.
“Dünyanın hiçbir yerinde bir spor dalı yok ki, bir gün tek başına oynayan bir genç, ertesi gün birinin hesabını keşfiyle milyonların eleştiri oklarının hedefi haline gelsin” diyor.
Profesyonel e-sporcu olmanın akıl sağlığı üzerindeki etkisiyle ilgili yapılmış büyük bir çalışma henüz yok. Ancak pek çok uzman bunu kaygı ve tükenmişlik sendromuyla ilişkilendiriyor. Pek çok profesyonel oyuncu 20’lerinin ortalarına bile gelmeden emekli oluyor.
‘Sabah 03.00’te kimse kendini geliştiremez’
Doug Gardner, TI turnuvasına hazırlanan Dota 2 takımlarıyla çalışan bir psikolog. Gardner BBC’ye, gözlemlerine dayanarak bu yoğun eğitim dönemlerinin hem oyunun kalitesi hem de oyuncuların sağlığı açısından yarardan çok zarar getirebildiğini söylüyor.
“İnsanlar, Dota 2 ya da diğerleri olsun, daha fazlasının daha iyi olacağını düşünüyor” diyor. “Ben ise bir noktadan sonra faydanın azaldığını düşünüyorum. Bilişsel, fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak etkileniyorsunuz.”
Gardner, bir Dota 2 takımıyla geçen yılki turnuva için ilk kez çalışmaya başladığında, takım üyelerinin birbirleriyle kavga ettiğini, uyuşuk olduklarını, sabahın ilk saatlerine kadar “akılsızca” oyun oynadıklarını söylüyor. Günleri genel olarak şu şekildeydi: Ye, uyu, oyun oyna ve tekrar et.
“Kişisel olarak bir kişinin sabahın 2’sinde, 3’ünde, 4’ünde yaptıkları işte daha iyi hale geleceklerini düşünmüyorum” diyor.
Genç oyuncuların zararlı olabilecek alışkanlıklar edindiklerini görünce, Amerikalı futbol ve beyzbol oyuncularıyla yaptığı çalışmaları temel alarak onlar için yeni bir rutin geliştirmiş.
Öğleye doğru uyanıp, hemen Dota 2 oynamaya başlamalarındansa, takım üyeleri 09.30’da kalkıyorlar ve 10.00’da spor salonuna gidiyorlar. Ardından 12.00-18.00 arasında, 6 saat boyunca Dota 2 oynuyorlar. Akşamları ise istedikleri gibi vakit geçirebiliyorlar.
Bu rutinin oyuncuları sadece daha mutlu, daha sağlıklı ve birbirleriyle daha uyumlu yapmadığını, aynı zamanda oyundaki performanlarının da iyileştiğini anlatıyor.
Profesyonel oyun oynama, tartışmaları da beraberinde getiriyor ancak Gardner genç bir spor dalı olduğu düşünüldüğünde, oyuncuların gelecekte “daha fazla pratik yapmaktan çok, daha kaliteli pratik yapmaya” yoğunlaşmalarını umuyor.