Ömür GEDİK: Ece doğum günü hediyesinden bahsederken işin içine boy muhabbetini koyup böyle nispet yapan cümleler kurmasa da olurdu aslında. Çünkü hafta sonu nereye gitsem sevgilisinin aldığı Porsche konuşuluyordu. Cömert sevgili kimisinde kıskançlık, kimisinde ise hayranlıkla herkesin dilindeydi yani.
Cengiz SEMERCİOĞLU: Görmemişin Porsche’si olmuş tutmuş vitesini kopartmış durumu işte… Belki de Ece yere yakın olduğu için sevgilisi yere yakın bir otomobil almıştır kendisine, kolay binsin diye… Siz bunları yapıyorsanız insanların da sosyal medyadan size yaptıkları densizliklere kızma hakkınız yok demektir.
Cengiz Semercioğlu – Ömür Gedik – Onur Baştürk
Onur BAŞTÜRK: Ece Seçkin boyuyla dalga geçen kızlara laf yetiştirmeye çalışırken onların kazdığı kuyuya düşmüş! Şahane bir şekilde onların seviyesine inip yerlerde sürünen bir yanıt vermiş. 1.50 şansı sevgiliden lüks otomobil hediyesi almak mıdır yani? İnsan kendini ve o kariyerini bu kadar mı ezikler? Pek yazık olmuş.
Ani şöhret dengesini bozdu
Reynmen, kız arkadaşıyla görüntülenince çıldırdı. Bir muhabirin telefonunu zorla alıp görüntüleri sildi. Başka bir muhabiri de darp etti. Olay sonrası muhabirler karakola giderek Reynmen’den şikayetçi oldu. Reynmen’in bu garip öfkeli tavrına Konsey ne diyor?
Cengiz Semercioğlu: Kendini bilmeze beylik vermişler önce babasını asmış… Reynmen de dün şöhret oldu bugün gazetecilere saldırıyor. Hızla gelen şöhret ve popülarite böyle dengesini bozar insanın işte… Ama Reynmen üç gün sonra bu şöhretin geldiği gibi gidebileceğini bilmiyor daha… Umarım “bir zamanlar gazeteciler benim fotoğrafımı çekiyordu” diyeceği günleri olmaz.
Onur Baştürk: Reynmen, YouTube medyasının insanı. Dolayısıyla bizim tarafın medyasını istemiyor, sevmiyor, oralarda görünmek istemiyor. Sosyal medyayla ünlenen tüm genç bireylerde var bu. Hayli profesör edasıyla konuştum, ama valla öyle. Reynmen’in öfkesi bundan bence. Ama tabii ikisi arasında denge kurması gerekiyor. Böyle kabadayı hareketlerle bir yere varamaz. Ya da pardon varabilir de. Burası Türkiye, unuttum bir an.
Ömür Gedik: Şiddetin çocuğa, hayvana, kadına olanı kadar erkekten erkeğe olanı da korkunç ve asla kabul edilemez. İşini yapan bir emekçiye saldırmak ise olacak iş değil. Özür dileyeceğine bir de karakoldan çıkarken gülüyordu Reynmen. Kendisini kınıyor ve meslektaşımıza da geçmiş olsun diyorum.
Disiplin ve azim abidesi
Ve haftanın starı Ajda Pekkan. Harbiye konseri performanslarıyla Ajda yine gündemdeydi. Ajda’nın disiplinli haline yorum bırakalım…
Ömür Gedik: Alkış alkış alkış. Ajda Pekkan’ın bu yılki konserlerine giden herkes son yıllardaki en iyi Ajda performansını izlediklerini söylüyor. Bunu hem bu yoğun konser maratonunda antrenmanlı olmasına hem de sanırım Ajda denince artık herkesin kabul etmek zorunda olduğu Benjamin Button özelliğine bağlamak lazım.
Cengiz Semercioğlu: Ajda Pekkan bu ülkede yeri dolmayacağını bir kez daha kanıtladı Açıkhava’daki son konseriyle… Toplum tarafından kendisine verilmiş bir sıfatı bu kadar hak eden başka bir isim yok… O gerçekten Süper Star… Ve her zaman genç… Allah sahnelerden eksik etmesin…
Onur Baştürk: Ne demeli ki? Bir disiplin ve azim abidesi kendisi. Keşke bir de bu disipline eşlik eden istikrarlı ve zıpkın gibi bir ekibi olsaydı. O zaman daha da uçardı bence…
Yeni bir akımın öncüsü olabilir
Gülşen, Azur’u Londra’da anaokuluna yazdırdı. Oğluyla fotoğrafını “Okuldaki ilk gün” notuyla paylaştı. Gülşen’in “direkt yurtdışı eğitimi” tavrına ne diyorsunuz?
Ömür Gedik: Üniversite, hadi bilemedin lise için yurtdışına göndermeyi biliyorduk da anaokulundan yurtdışı eğitime yollayanına pek alışık değildik. Gülşen şaşırttı doğrusu. Yeni bir akımın önünü açmış olabilir.
Cengiz Semercioğlu: Ozan’ın işleri nedeniyle Gülşen de Londra’da yaşayacak bir süre, Azur’u orada anaokuluna yazdırmasından daha doğal ne olabilir. Kaldı ki İstanbul’da yabancı dil eğitimi veren bir anaokuluna gönderseler üç aşağı beş yukarı aynı parayı verirlerdi. Dolayısıyla şaşıracak bir şey yok durumda…
Onur Baştürk: Tatlı bir “Oha!” çektim ben. Tabii ki kime ne günün sonunda. Gülşen ve eşinin seçimi.
Ama her ikisi de popüler figür ve seçimleri dikkat çekiyor. Londra’da anaokulu da pek görülmemiş bir şeydi. Görmüş olduk!
Bireysel şiddetle mücadele edilmeli
Şevket Çoruh İzmir’de sokak hayvanlarını arabayla ezmeye çalışanlara müdahale etti ve darp edildi. Bu korkunç olayı nasıl değerlendirmeli?
Onur Baştürk: Ya ne kadar korkunç ne kadar moral bozucu bir olay bu! İnsanlar delirdi artık. Zaten hayvanları ezmeye çalışanlardan ne bekliyoruz ki?
Şevket Çoruh ve arkadaşına büyük geçmiş olsun.
Ömür Gedik: Hayvanları insanlardan korumak isterken saldırıya uğramak tüm hayvanseverlerin karşı karşıya olduğu bir tehlike. Benim de fiziki değil ama sözlü şiddete uğradığım zamanlar oldu.
Biz bile bu kadar tehdit altındayken, sokakta, kapatıldıkları evlerde, barınaklarda savunmasız halde, vicdan yoksunu insanlara rağmen yaşamaya çalışan hayvanların halini gelin siz düşünün.
Cengiz Semercioğlu: Daha geçen hafta İstiklal’de gencecik bir çocuğu bıçakladılar.
Duyarlı bir vatandaş gibi hayvana şiddete müdahale eden Şevket Çoruh’a saldıranlar da bir bıçak çıkarıp sallayabilir, Şevket bugün hayatta olmayabilirdi.
Buradan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya çağrımdır; Bireysel şiddete karşı ülke çapında büyük bir mücadele kampanyası başlatılmalı.
Berkay’ın tacizi kanıtlaması çok zor
Arda Turan’la davası sonuçlanan Berkay, çıkan karara itiraz edeceğini söyledi… Arda ise karardan dolayı memnundu. Davadan çıkan bu sonuca Konsey nasıl bakıyor?
Cengiz Semercioğlu: Berkay karara itiraz etse de, cinsel istismar suçundan Arda’ya ceza aldırması imkansız. Çünkü bir gece kulübünde gece 02.30’da yaşandığı söylenen sözlü bir tacizin kanıtlanması çok zor. Üst mahkemede de Arda cinsel taciz suçlamasından aklanır, Berkay da mutsuz kalır. Bu defter de böyle kapanır.
Onur Baştürk: Sonuçta ceza aldı mı aldı Arda. Bunda sevinecek, esas beni yaralayan suçtan sıyrıldım denilecek bir durum yok. Gerçi ceza sözde bir ceza oldu, ama olsun, buna da şükür.
Ömür Gedik: Berkay’ın sosyal medyada paylaştığı videoyu izledim, hayli sinirliydi ve bu işin peşini bırakmayacağını söylüyordu. Arda’nın ise çıkan karardan mutlu olması normal. Bu kavganın yankıları daha süreceğe benziyor. İzleyeceğiz.