Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı ve açık hava müzesi olan Edirne’de, Roma döneminde surların dört köşesindeki kulelerden bugüne ayakta kalan tek eser Makedon Kulesi için restorasyon hazırlığında sona gelindi.
Şehre ismini veren Roma İmparatoru Hadrianus döneminden bugüne kadar olan süreçte Roma, Bizans ve Osmanlı döneminin anlatılacağı proje bitiminde yapının, Edirne turizmine büyük katkı sağlaması hedefleniyor.
Röleve ve restorasyon projesi çizimleri tamamlanan tarihi yapı için ilerleyen günlerde ihaleye çıkılması beklenirken, bölge sakinleri ise biteceği günü sabırsızlıkla bekliyor.
“RESTORASYON HAZIRLIKLARI YAPILDI”
Edirne Belediyesi’nce bölgede belediye bünyesinde olan yerler restorasyon çalışmaları için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edildi. Çalışmalar ve proje hakkında bilgi veren Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, “2015 yılında biz Edirne Belediyesi olarak belediyeye ait olan o sur kalıntılarının olduğu bölgeyi İl Özel İdaresi’ne devrettik, İl Özel İdaresi Kültür Bakanlığı’na tahsis etti, Makedon Kulesi ile beraber. Uzun süren bir röleve ve restorasyon projesi çalışmalarından sonra bugün itibarıyla artık Kültür ve Turizm Bakanlığı’mız burasının bir müze olarak yapılması için hazırlıklarını yaptı. Zannediyorum, bu ay içerisinde ihalesi var. Biz de her çalışmada olduğu gibi Edirne Belediyesi olarak bu çalışmanın da içerisindeyiz. Orada bize ait olan yerlerin, bütünleşik bir müze alanı oluşturulabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na dün tahsis ettik; çünkü bu şehir ve bu ülke hepimizin.” dedi.
“YENİ TURİZM DESTİNASYONU OLACAK”
İhaleden sonra yakın zamanda müze için çalışmaların başlayacağını belirten Başkan Gürkan, “Yakın zamanda ihaleden sonra çalışmalar başlayacak ve Makedon Kulesi başta olmak üzere etrafındaki sur kalıntıları ve diğer tarihi kalıntılar yeni bir turizm destinasyonu olarak hizmete açılacak. Orada bir bilet gişesi yapılacak, bir tanıtım merkezi olacak. Bence çok güzel olacak. Edirne’ye de yakışacağını düşünüyorum.” diye konuştu.
“GELEN TURİSTLER GEZEMİYORDU”
Bölge sakinlerinden Selahattin Yaykın da tarihi kulenin uzun süredir atıl durumda olduğunu belirtti. Gelen turistlerin yapıyı gezemeden döndüğünü söyleyen Yaykın, “Ufak bir yenileme geçirdi burası, dışını yamadılar. Bakım olmadığı için yeniden atıl duruma geldi. Gelen turistler gezemiyordu. Merdiven olmayınca içine girip gezemiyorlardı. Bayağı eski bir yapı. Müzeye çevrilmesi çok iyi olur. Gelen turistler buraya da uğrar. Edirne’nin tanıtılması açısından çok olumlu olacağını düşünüyorum. Böyle atıl durumda olmasından çok daha iyi olacaktır.” dedi.
Uzun süredir bölgede yaşayan Şükrü Ateş ise kulenin 50 yıldır atıl durumda olduğunu, müze olacak olmasından dolayı çok mutlu olduklarını belirtti. Ateş, “Bu olması gereken bir projeydi. Edirne’nin en güzel yerinde perişan vaziyette duruyordu. 50 yıldır benim bildiğim bu şekilde. Müze olduğu zaman çok güzel olacak. Eskiden itfaiye tarafından da kullanılıyormuş. Yangının nerede olduğunu görmek için kuleye çıkıyorlarmış. Tabii bu anlattığım tulumbalı itfaiye zamanında. Şu an ne yazık ki atıl durumda. İnanın, bir turist geldiği zaman içeri girmemesini söylüyoruz, o kadar bakımsız içerisi. Şimdi müze yapılınca dört dörtlük olacak. Gelen turistler de gönül rahatlığıyla gezebilir.” diye konuştu.
MAKEDONYA SAAT KULESİ
Roma İmparatoru Hadrianus tarafından kurulan Hadrianopolis’i çevreleyen surların dört köşesindeki kulelerden asıl adı Makedonya Kulesi olan kule (Saat Kulesi) bugüne ulaşan tek örnek durumunda. Edirne valilerinden Hacı İzzet Paşa’nın kule üstüne yaptırdığı ahşap katlar ve koydurduğu saatler sonrasında burası (1866-1867) Saat Kulesi olarak anılmıştır.
Buradaki saat uzun süre Millet Saati olarak da adlandırılmıştır. 1894 yılında ahşap katlar indirilmiş ve yerine kagir üç kat inşa edilmiştir. Fransa’da yaptırılan yeni saatler ise kulenin yapımından 2 yıl sonra konulmuştur. Kule çevresinde sürmekte olan kazılarda Roma dönemi buluntularına rastlanılmaktadır. Kulenin batı yönünde surlardan kalan son parçalardan örnekler bulunmaktadır.