Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı, Kırklareli Milli Eğitim Müdürlüğünün telekonferans yöntemiyle gerçekleştirdiği ‘Pandemi Günlerinde Eğitim Zirvesi’ konferansında yaptığı konuşmada, koronavirüs salgını döneminde Milli Eğitim Bakanlığının eğitim alanında çok ciddi adımlar attığını söyledi. Türkiye’nin hızlı müdahale stratejisini diğer ülkelerin hiçbirinde çok fazla göremediklerini anlatan Boyacı, yaklaşık 18 milyon öğrenci, 1 milyona yakın öğretmen ve 52 bin okula sahip Türk eğitim sisteminin gelişmelere çok hızlı bir tepki verdiğini belirtti.
Avrupa’da, özellikle İspanya’da bununla ilgili çeşitli uygulamalar yapıldığına dikkati çeken Boyacı, şöyle konuştu:
“Ama Avrupa genelinde bu büyüklükteki bir öğrenci ve öğretmen kitlesine ilişkin maalesef çok ciddi bir girişimde bulunulmadı. Dünya eğitimi yeniden şekillendirmeye çalışıyor. Diğer ülkeler, Türk milli eğitim sisteminin deneyimlerini bize sorar hale geldi. Türkiye’nin beğenelim veya beğenmeyelim, eksiğiyle gediğiyle bu süreç içerisinde geliştirdiği müdahale stratejileri dünyada örnek oldu. Elbette bunların mükemmel olduğunu söyleyemeyiz. Elbette sıkıntılarımız var, elbette bunların daha iyileri yapılabilir. Özellikle geldiğimiz nokta itibarıyla MEB’in diğer bakanlıklarla, özellikle Sağlık Bakanlığı ile gerçekleştirdiği faaliyetler dünyada gerçekten bu dönem içerisinde otantik, telif bir model olarak dünyaya örnek niteliği taşıyor.
EĞİTİMDE TEMEL SORUNLARI BÜYÜK ÖLÇÜDE ÇÖZDÜK
Türkiye geçen 20 yılda eğitimde temel sorunlarını büyük ölçüde çözdü. Mesela 1990’lı yıllarda ciddi bir öğretmen açığı vardı o kapandı. Her yıl 1 milyon 200 bin öğrenci okula başlıyor, okul ve derslik ihtiyacımız vardı. Büyük ölçüde kapandı. FATİH Projesi arzu edilen değişim ve dönüşümü tam olarak amaçları doğrultusunda sağlayamadı ama Türkiye’nin 52 bin okulu internet omurgasına sahip oldu ve öğretmenler için devasa bir bilişim sistemi oluşturuldu. Bakın bunu küçümsemeyin. Dünyanın hiçbir ülkesinde 52 bin okulu dijital altyapı üzerine işleyen başka bir sistem yok. Öğretmenlerin gayret ve azimleriyle daha iyi işler yapabilir. Milli olan ve bizi biz yapan kültürel kodlarımızdaki değerleri canlandırmaya, bunları modern anlamda inşa etmeye, öğrencilerimize ve öğretmenlerimize sunmaya gayret gösterdik. Burada önemli olan gönül köprüleri kurmak. Bu köprülerde ilerlemek önemli.”