ABD yönetimi, Çin ordusuyla ve insan hakkı ihlalleriyle bağlantılı oldukları gerekçesiyle çok sayıda teknoloji şirketini yaptırım listesine aldı. Listeye alınan şirketler arasında Çin’in çip üreticisi SMIC ve dron devi DJI de var. ABD Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, ABD’nin dış politikası ve ulusal güvenlik çıkarlarına zıt olarak değerlendirilen faaliyetlerden dolayı 77 kurum ve kişinin yaptırım listesine alındığı belirtildi. Açıklamada, DJI, AGCU Scientech, Çin Ulusal Bilimsel Araç ve Gereçler, Kuang-Chi Grubu adlı şirketlerin Çin’de insan hakları ihlallerinin önünü açtıkları ve bu dört şirketin yüksek teknoloji imkanlarını kullanarak izleme/gözetleme yapılması ve genetik bilgi toplanmasını sağladığı kaydedildi. Ticaret Bakanlığı, bu dört teknoloji şirketinin bazı durumlarda, ABD dış politikası çıkarlarına zıt olarak, dünya genelinde baskıcı rejimlere yardımcı olan ürünlerin ihracını kolaylaştırdığını belirtti.
ZORBA DAVRANIŞ
ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross, “Çin’in sınırları içinde ve dışındaki zorba davranışı ABD’nin ulusal güvenlik çıkarlarına zarar vererek, müttefik ve ortaklarımızın egemenliğinin altını oyuyor, insan haklarını, etnik ve dini azınlık gruplarının onurunu ihlal ediyor” ifadelerini kullandı. Açıklamada, “Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi ve başka bölgelerdeki vatandaşlarına baskı uygulamak amacıyla aktif olarak zorla çalıştırma, DNA verileri toplama, izleme/gözetleme faaliyetlerini teşvik ettiği” belirtildi.
Yaptırım listesine alınan çip şirketi SMIC, daha önce yaptığı açıklamada Çin hükümetiyle bağlantısının olmadığını iddia etmişti. Çin’in bir numaralı dron şirketi DJI da, Çin hükümetinin kendi vatandaşlarına yönelik izleme ve gözetleme faaliyetlerine yardım ettiği gerekçesiyle yaptırım listesine alındı. ABD’den gelen yaptırım adımı, ABD şirketlerinin SMIC’e gelişmiş teknoloji satmak için lisans almaları gerektiğini anlamına geliyor. Teknolojik şirketlere yaptırım adımı, Seçilmiş Başkan Joe Biden’ın görevi devralmasından yaklaşık bir ay önce geldi. Ticaret Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, yaptırım adımının Biden’ın geçiş süreci ekibiyle koordine edilmediğini söyledi.
‘ÇİN HÜKMETMEYİ HEDEFLİYOR’
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Ratcliffe, 4 Aralık’ta Wall Street Journal gazetesinde yayımladığı makalede, Çin’in 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana ABD’ye yönelik en büyük tehdit olduğunu savunmuştu. Ratcliffe, makalesinde, “İstihbarat bilgileri açık ve net: Pekin, ABD’ye ve gezegenin geri kalanına ekonomik, teknolojik ve askeri olarak hükmetmeyi hedefliyor” ifadelerini kullanmıştı. Bu arada Çin’in ABD başkanlık seçimlerine etki etmeye çalıştığı da idda edilmişti. Çin haber ajansı Şinhua’nın haberine göre, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Venbin, günlük basın toplantısında, ABD Ulusal İstihbarat Direktörü (ODNI) John Radcliffe’in seçimlerin sonucunu etkilemeye yönelik dış müdahalelerle ilgili hazırlanan raporun son teslim tarihinde yetişmeyeceğini Kongre’ye bildirmesiyle ilgili sorulan soruya yanıt verdi. Çin’in başka ülkelerin içişlerine karışmama ilkesine bağlı olduğunu vurgulayan Vang, iddiaları ‘tamamen uydurma’ şeklinde niteledi.
BORSADAN DA ATILACAKLAR
ABD Başkanı Donald Trump, Çinli şirketleri, denetim standartlarına uymamaları halinde ABD borsalarından çıkarabilecek yasa tasarısını imzaladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Trump’ın, ‘Yabancı Şirketler Sorumluluk Yasası’nı’ imzaladığı belirtildi. Söz konusu yasa, yabancı şirketlerin, ABD Kamu Muhasebesi Gözetim Kurumu’nun denetimlerine art arda 3 yıl uymamaları halinde Amerikan borsalarında listelenmesini engelliyor. Çinli şirketleri hedef aldığı belirtilen yasanın, Alibaba, Baidu, Pinduoduo ve PetroChina gibi firmaları etkileyebileceği kaydediliyor. Ayrıca yasa, kamu şirketlerinin yabancı bir hükümetin kontrolünde olup olmadıklarını açıklamalarını gerektiriyor.
BİDEN İLİŞKİLERİ YUMUŞATIR MI?
ABD’de 3 Kasım’da yapılan seçimleri Joe Biden’ın kazanmasının ardından ülkenin Çin ile ekonomik ilişkilerinin ne yönde evrileceği ve ticaret müzakerelerinde atılacak ilk adımlar merak konusu oldu. Oxford Economics Asya Ekonomileri Başkanı Louis Kuijs, ABD’de Joe Biden hükümetinin Çin için bazı olumlu etkileri olmasını beklediklerini ifade ederek, “Bir Biden hükümeti, Çin’e karşı daha öngörülebilir ve daha az agresif bir ABD politikası anlamına geliyor. Buna karşın seçim kampanyasındaki sert retorik ve ABD’nin siyasi yelpazesinde Çin’e yönelik sert duruşa verilen geniş destek göz önüne alındığında, biz özellikle ekonomik konularda ABD’nin genel duruşunun pek yumuşayabileceğini düşünmüyoruz” dedi.
Çin ile 2018’in başlarından itibaren ticaret savaşı konusunda gerilim yaşayan ABD’nin, dış ticarette rekabet üstünlüğünü kaybetmesinden duyduğu rahatsızlığı her fırsatta dile getirmesi konuyu gündemde tuttu. ABD, Çin’e karşı 1985’ten bu yana artan miktarlarda dış ticaret açığı veriyor.