AK Parti milletvekilleri, şirketlerin borçlarının yapılandırılması, varlık barışının süresinin 31 Aralık 2019’a kadar uzatılması, TCMB’nin ‘yedek akçe’sinde düzenleme yapılması, yurt dışı çıkış harcının 50 liraya çıkarılması, ülkeye getirilen telefonların kayıt süresinin 4 ayla sınırlandırılması gibi düzenlemeleri de içeren kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Meclis Başkanlığına sundukları kanun teklifinin detaylarını paylaştı. Tasarıda öne çıkan maddeler şöyle:
- Merkez Bankasının yıllık safi karının yüzde 20’sinin ihtiyat akçesine ayrılacağına yönelik uygulama sona eriyor. Son yıl karından ayrılan ihtiyat akçesi hariç, birikmiş ihtiyat akçeleri her yıl kara katılarak dağıtılabilecek
- Ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın karından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazineye verilecek
- Yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından çıkış başına alınan harç miktarı 50 liraya çıkarılacak
- Finansal güçlük içinde bulunan firmalara, yapılacak çerçeve anlaşma kapsamında bazı teşvikler verilecek ve borçlarının yeniden yapılandırılmasına olanak sağlanacak- SGK, kamu idareleri ile TCMB’nin ilgili mevzuatlarında belirtilen görevleri yapabilmeleri için ihtiyaç duydukları sağlık verisi dışındaki kişisel veriler ile ticari sır niteliğindeki verileri paylaşılabilecek
- Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun Mobil Cihaz Kayıt Sistemi’nde kayıtlı olmakla birlikte elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş olan cihazlara elektronik haberleşme hizmeti verilmesi 4 ay içinde engellenecek
- Kullanıcıların düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde 250 TL kayıt ücretini Hazine ve Maliye Bakanlığına yatırmaları halinde, bu cihazlar elektronik kimlik bilgisi ilgili abonenin numaraları ile eşleştirilerek kullanılabilecek
İhtiyat akçesi hazineyeMerkez Bankasının yıllık safi karının yüzde 20’sinin ihtiyat akçesine ayrılacağına yönelik hüküm, “Türk Ticaret Kanununda öngörülenden daha yüksek oranda ve sermaye ile sınırlı olmaksızın ihtiyat akçesi ayrıldığı, bu meblağ devamlı büyüdüğü” gerekçesiyle kaldırılıyor.
Son yıl karından ayrılan ihtiyat akçesi hariç, birikmiş ihtiyat akçeleri her yıl kara katılarak dağıtılabilecek.
Teklifle, Türk Ticaret Kanununda sermayenin yüzde 20’sine ulaşıncaya kadar ayrılması düzenlenen ve Merkez Bankasının 25 bin TL’lik sermayesi dikkate alındığında 5 bin TL gibi simgesel bir tutara tekabül edecek olan birinci tertip yedek akçenin, Merkez Bankası için hiç ayrılmaması öngörülüyor.
İkinci tertip yedek akçenin yüzde 10 oranında ayrılmasını öngören mevcut düzenleme ise Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu biçimde ve “fevkalade” nitelemesi olmaksızın korunuyor.
İhtiyat akçelerinin, son yıl kardan ayrılan hariç olmak üzere, kara katılarak ödenmesi suretiyle devamlı olarak büyümesinin de önüne geçilmesi amaçlanıyor.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar ayrılmış bulunan ihtiyat akçelerinin tamamı, birikmiş fevkalade ihtiyat akçelerinin ise son yılın karından ayrılan kısmı hariç tamamı Genel Kurul kararı aranmaksızın Hazineye verilecek.
Varlık barışıTeklifle yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının Türkiye’ye getirilerek milli ekonomiye kazandırılması amaçlanıyor. Bu varlıklarını, 31 Aralık 2019’a kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, bunları serbestçe tasarruf edebilecekler.
Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin yüzde 1 oranında hesapladıkları vergiyi, vergi dairesine beyan edecek, aynı sürede ödeyecekler.
Bu varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan, kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 31 Aralık 2019 tarihine kadar kapatılmasında kullanılabilecek. Defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılacak.
Kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının teklifin yasalaşmasından önce Türkiye’ye getirilerek karşılanmış olması halinde, bu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla düzenlemeden yararlanılacak.
Defter tutan mükellefler, Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilecekler.
Vergi incelemesi yapılmayacakVergi dairelerine beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 1 oranında vergi alınacak. Vergi, gider yazılamayacak, başka bir vergiden mahsup edilemeyecek, Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek.
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak.
Bu hükümden yararlanılabilmesi için; bildirilen veya beyan edilen tutarlara ilişkin vergi vadesinde ödenecek, varlıklar bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilecek veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilecek.
Cumhurbaşkanı, bu düzenlemedeki süreleri, bitim tarihlerinden itibaren 6 aya kadar uzatabilecek.
Kurum ve kuruluşların bilgi işlem sistemlerine erişimTeklif, Türkiye Cumhuriyeti Merkezi Bankası’nın “temel görev ve yetkilerinde” de değişiklik yapıyor.
Teklifle, bir para politikası aracı olan zorunlu karşılıkların etkinliğini daha da artırmak üzere, bankaların ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından uygun görülecek diğer mali kuruluşların bilanço içi veya dışı uygun görülen kalemlerinde meydana gelen değişikliklerin sıkça farklılaşan piyasa koşullarına göre zorunlu karşılığa tabi tutulması mümkün hale getiriliyor.
Buna göre, Merkez Bankası, bankaların ve bankaca uygun görülecek diğer mali kuruluşların bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerini esas alarak zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirleyecek.
Banka talepleri gerçek zamanlı ve anlık karşılanacak. Bu taleplerin karşılanması için bankaca kurum ve kuruluşların bilgi işlem sistemlerine erişim sistemleri kurulabilecek.
Bankalar ve elektronik ödeme araçlarını çıkaran kuruluşlar dahil olmak üzere bankaca uygun görülecek diğer mali kuruluşlar, banka nezdinde açılacak hesaplarda “yükümlülükleri esas alınarak” nakden zorunlu karşılık tesis ederlerken teklifle, “hesaplarda bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerini esas alarak” bunu yapacaklar.
Zorunlu karşılığa tabi bilanço içi veya bilanço dışı uygun görülen kalemlerin kapsamı, zorunlu karşılıkların oranı, tesis süresi ve tesis edilen karşılıklara gerektiğinde ödenecek faiz oranı, mevduat veya katılım fonlarından olağanüstü çekilişler ve birleşme, devir, bölünme hallerinde yapılacak işlemler de dahil olmak üzere uygulamaya yönelik her türlü usul ve esas, bankaca belirlenecek.
“Belirtilen bu kuruluşların taahhütlerine karşı bulunduracakları umumi disponibilitenin nitelik ve oranı, gerektiğinde bankaca tespit edileceğine” dair hükümde yer alan “taahhüt” ibaresi de teklifle çıkarılıyor.
Firmalara ödeme kolaylığıBankacılık Kanununa eklenen geçici maddeyle, Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri ile diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkan verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilecek.
Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenecek.
Bu hükümler, iki yıl süreyle uygulanacak. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumlarının tespit edilmesi ve bu kapsamda borçlarının yeniden yapılandırılması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağına kanaat getirilmesi şart olacak. Borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanamayacağına kanaat getirilen borçlular, finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınmayacak.
Finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumunun tespiti ve finansal yeniden yapılandırmanın uygulanabilirliğine ilişkin değerlendirme, bağımsız denetim kuruluşlarına, Çerçeve Anlaşmaları kapsamında belirlenecek yeterli bilgi ve uzmanlığa sahip kuruluşlara veya borçlu tarafından kabul edilmesi halinde alacaklı kuruluşlara yaptırılacak.
Bu madde kapsamında finansal yeniden yapılandırmalarda; kredilerin vadelerini uzatmak, kredileri yenilemek, ilave kredi vermek, anapara, faiz, temerrüt faizi, gecikme cezaları ve kar payları ile kredi ilişkisinden doğan diğer her türlü alacağı indirmek veya bunlardan kısmen veya tamamen vazgeçmek mümkün olacak.
Teminat azaltmak, anapara, faiz veya kar payı alacaklarını; kısmen veya tamamen iştirake çevirmek, özel amaçlı şirketler ile yatırım fonlarına ayni, nakdi ya da tahsil şartına bağlı bir bedel karşılığı devir veya temlik etmek, borçlu ya da üçüncü kişilere ait ayni değerler karşılığında kısmen veya tamamen tasfiye etmek, satmak, bilanço dışına çıkarmak, diğer alacaklı kuruluşlar ve alacaklılarla birlikte hareket ederek protokoller yapmak gibi gerekli görülen tedbirler alınabilecek.
Kredilerin teminatlarının ya da alacaklı kuruluşlar tarafından iştirak olarak edinilecek borçluların varlık ve yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerine ilişkin değerleme, taraflardan birinin talep etmesi durumunda, Sermaye Piyasası Kurulunca değerleme yapmaya yetkilendirilmiş kuruluşlar tarafından yapılacak.
Bu madde hükümlerine göre finansal yeniden yapılandırma kapsamına alman bir borçlunun borçlarının, sözleşmenin imza tarihini izleyen yılın başından itibaren iki yıl içerisinde tekrar finansal yeniden yapılandırmaya konu edilmesi halinde, bu madde hükmünde belirtilen vergi istisnaları ve teşvikler uygulanmayacak.
Sözleşmeler ile uygulamaya konulan işlemlerin gerçekleşmemesi halinde dahi, uygulanmış olan vergi, fon ve harç istisnaları geri alınmayacak.
Bu düzenlemenin yürürlükte olduğu dönem süresince, anılan madde uyarınca indirdikleri, kısmen veya tamamen vazgeçtikleri kredilerin Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yayımlanan muhasebe ve finansal raporlama standartlarına göre kayıttan düşülmesine ve kredilerin yeniden yapılandırılması dahil geri ödenmelerine ilişkin politikaları oluşturmak ve uygulamak, bunları düzenli olarak gözden geçirmek, bu hususları icra edebilecek gerekli yapıları tesis etmek ve işletmek zorunda olacak.
Düzenlemeyle bu kapsamda özel karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen krediler, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre değersiz alacak sayılacak. Teminat azaltma, anapara ve diğer alacaklardan vazgeçilerek kayıttan düşme veya benzer işlemlerle kredilerin yeniden yapılandırılması zimmet suçunu oluşturmayacak.
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununda yer alan finansal kiralama ve finansman şirketlerince karşılık ayrıldıktan sonra tahsil imkanı kalmaması nedeniyle kayıttan düşülen alacaklar, değersiz alacak sayılacak.
Yurt dışı çıkış harcına zamYurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından çıkış başına alınan harç miktarı 50 liraya çıkarılacak.
Düzenlemeyle yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından çıkış başına alınan harç miktarı 15 liradan 50 liraya çıkarılacak. Bu miktarın 3 katına kadar artırılması konusunda Cumhurbaşkanına yetki veriliyor.
Harcın çıkış başına Cumhurbaşkanınca 15 liradan düşük bir miktar belirlenmesi halinde belirlenen miktar Toplu Konut İdaresine aktarılacak, kalan miktar genel bütçeye gelir kaydedilecek.
Elektronik kimlik bilgisi değiştirilen cihazlar engellenecekBTK’nin MCKS’sinde kayıtlı olmakla birlikte düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş olan cihazlara elektronik haberleşme hizmeti verilmesi 4 ay içinde engellenecek.
Bu cihazların kullanıcıları, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde BTK’nin düzenlemeleri çerçevesinde başvuru yaparak 250 TL tutarındaki kayıt ücretini Hazine ve Maliye Bakanlığı muhasebe birimi hesabına yatırmaları halinde, cihazların elektronik kimlik bilgisi ilgili abonenin numaraları ile eşleştirilerek kullanılabilecek.
Ayrıca elektronik iletişim cihazlarına ait kimlik bilgilerinin (IMEI) başka cihazlara kopyalanması nedeniyle oluşan kayıt dışı ekonominin ve muhtemel güvenlik açıklarının engellenmesi için düzenleme yapılacak.