Ekonomik güven endeksi aralıkta geçen yılın aynı ayına göre 11.8 puan artarak yaklaşık 1.5 yılın zirvesi olan 93.8’i gördü.
Tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks olan ekonomik güven endeksi, 2018’in başında 105.2 seviyesinde bulunuyordu. Geçen yılın ikinci yarısında spekülatif kur atakları, jeopolitik gelişmeler ve küresel ticaret savaşlarının etkisiyle ekonomik güven endeksi, 2018’nin ekim ayında 75.2 seviyesine kadar gerilemişti. Hükümetin ve ekonomi yönetiminin aldığı tedbirler ve uyguladığı politikaların pozitif etkisiyle makro verilerde olumlu gelişimler görüldü.
FAİZ DÜŞÜŞÜ VE ENFLASYON
Faizlerdeki düşüş, enflasyonun uzun bir aranın ardından tekrar tek haneye gerilemesi ve azalan jeopolitik riskler, Türk lirası varlıklara güveni artırmanın yanı sıra ekonomik güvende de artışlar yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ekonomik güven endeksi aralıkta geçen aya göre 2.4, geçen yılın aynı ayına kıyasla 11.8 puan yükseldi. Ekonomideki toparlanma reel kesim güven endeksinde de kendisini gösterdi. Reel kesim güven endeksi aralıkta geçen aya göre 2.8 puanlık artışla 108.7 ile 21 ayın en yüksek seviyesine çıktı.
Hem tüketici hem de üretici tarafında geleceğe yönelik pozitif bekleyiş artarken ekonomik güven endeksinin hesaplamasında kullanılan alt endekslerde de artışlar yaşandı. Gelecek 3 ayda üretim hacmini gösteren endeks değeri, aralıkta 127.3 ile 26 ayın en yüksek seviyesine ulaştı. İstihdamın ve ihracat siparişlerinin gelecek 3 ayda artacağına yönelik beklentilerde de iyileşmeler görüldü. Öte yandan kamu bankaları öncülüğünde gerileyen konut kredi faizlerinin inşaat sektöründeki etkisi de inşaat sektörü güven endeksine yansıdı. Endeks, aralıkta 68.9 ile Temmuz 2018’den bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
BANKALAR 2020’DEN UMUTLU
Akbank: İhracat ve reel sektöre destek odağımızda
AKBANK Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, 2020’nin ekonomi ve sektör açısından olumlu bir yıl olacağını belirterek, gelecek yıl Türkiye’nin tekrar büyüme moduna geçeceğini ve burada ertelenmiş talebin önemli bir katkısının olacağını söyledi. Binbaşgil, enflasyonda da önemli iyileşmeler kaydedildiğini belirterek, “Gerileyen faiz oranlarının da ekonomik aktiviteye destek olmasını bekliyoruz. Bankacılık sektörü güçlü. Sektörün sermaye yeterlilik rasyosu ekim itibarıyla yüzde 18.5 ile yüksek seyrini sürdürüyor. Bankalarımızın ekonomimizin gelişimine katkıda bulunacak iştahı ve sermaye yeterlilik oranı var” dedi. Sektörün özellikle TL kredilerde olmak üzere büyümeye devam edeceğini ve ülke gelişimine desteğini sürdüreceğini söyleyen Binbaşgil, büyümenin yanı sıra düşen kaynak ve kredi maliyetlerinin de bankaların performansına olumlu katkıda bulunacağını dile getirdi. Akbank’ın, zorlu piyasa koşullarına rağmen iyi bir yılı geride bıraktığını kaydeden Binbaşgil, şunları söyledi: “2019’da da kuvvetli bilanço yapısını korurken, bir yandan da dünyadaki teknolojik trendler paralelinde geleceğe hazırlandıklarını ve altyapıya önemli yatırımlar yaptık. Yılın ikinci yarısında gerileyen enflasyon ile paralel olarak düşen faizlerle birlikte kredilerde de büyüme trendine girdik. Üçüncü çeyrek sonu itibarıyla ekonomiye sağladığımız desteği 214 milyarı nakdi olmak üzere toplam 259 milyar TL seviyesine çıkardık. Dördüncü çeyrekte de kredilerdeki büyüme devam etti. Son derece kuvvetli sermaye yapısına sahip olan bankamız, bu yılın başında yaptığı 3 milyar TL tutarındaki bedelli sermaye artışı ile özkaynaklarını daha da güçlendirdi.”
Akbank’ın yeni yıla güçlü özkaynakları, likiditesi ve altyapısı ile hazır girdiğini belirten Binbaşgil, “2020, Akbank için büyüme yılı olacak. Reel sektörün ve ihracatın finansmanına özellikle odaklandığımız alanlar olacak. Ülkemizin potansiyeline inanıyor ve yatırımlarımızı sürdürüyoruz. 2 yıl üst üste geleceğimize yaptığımız yatırımlar 400 milyon doları geçti” şeklinde konuştu.
TEB: İşler rayına girdi, sıra büyümede
TÜRK Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, 2019’u, ‘işleri rayına koyma yılı’ olarak değerlendirerek, “2020 ise ‘işler rayına girdi, bundan sonra nasıl daha iyi büyürüz’ yılı olacak. Kredi kanalları ve bankaların kredi verme iştahı açık. Kredi talebi de daha pozitif bir tablo sergileyecektir. Üstelik, bunu destekleyici politikalar da var. Artık çarkların yeniden harekete geçmesi ve büyümenin tetiklenmesi gerekir. Ekonomide sıçramaların görülebileceği 2020’de yüzde 4 büyüme potansiyeli mevcut” dedi.
TEB’in KOBİ Bankacılığı’nda kaslarının her zaman kuvvetli olduğunu belirten Leblebici, şunları söyledi: “2019’da KOBİ Bankacılığı’ndaki payımızı belli bir dengede tutarak bireysel ve kurumsal bankacılıkta teknolojinin de verdiği güçle daha atak hareket ettik. Bu dönemde TEB’e özel yarattığımız, Kadın Bankacılığı ve Girişim Bankacılığı gibi segmentlerin de bize son derece faydası oldu. Bireysel Bankacılıkta, tüketici kredilerinde önemli bir büyüme kaydettik. Bu büyüme bize beraberinde yeni müşteri de getirdi. 2019 yılı sonunda büyümemizin tüketici kredilerinde yüzde 50’nin üzerinde, kurumsal bankacılık tarafında ise yüzde 26-27 civarında olacağı görünüyor. Mevduat tarafında son 5 senede aktif mevduat müşterimizi 2.5-3 katına çıkartmış durumdayız. 2020 yılında kazandığımız bu momentumu dengeleyerek devam etmek istiyoruz.”
Vakıfbank: Kaynak bulma maliyetleri azalacak
VAKIFBANK Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, büyüme beklentisiyle girilen 2020’de hane halkından reel ekonomiye tüm Türkiye’ye verdikleri destekleri artırarak sağlıklı büyümeye devam edeceklerini söyledi. Küresel piyasalardaki belirsizliklerin kısa vadede riskler yarattığını ancak orta ve uzun vadede yaşanacak gelişmelerin Türkiye başta olmak üzere, gelişmekte olan ülkelerin lehine olacağını kaydeden Üstünsalih, “Bu ülkelere, sermaye akımları hızlanacak ve borçlanma maliyetleri düşecektir. Böylece önümüzdeki dönemde Türk bankacılık sektörünün yurtdışından kaynak bulma maliyetleri de azalacaktır” dedi. Üstünsalih, Türkiye olarak bakıldığında dengelenme sürecinin ardından yeniden büyümenin konuşulduğu ve olumlu beklentilerin arttığı bir yıla girildiğini belirterek, “Önümüzdeki dönemde büyüme, enflasyon ve işsizlik gibi makroekonomik göstergelerde yaşanacak iyileşmeyle birlikte Türk bankacılık sektörü olumlu etkilenecektir” diye konuştu.
KOBİ’lerin ve reel sektörün yanındaki güç olmaya devam edeceklerini vurgulayan Üstünsalih, 2020 yılında KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıracak olan Dijital Kredi Projesi’ni devreye alacaklarını dile getirdi. Üstünsalih, “DORUK 2020’ ile ticari kredi süreç ve altyapılarının uçtan uca yenileneceğiz. Böylece, dijital teknolojileri ve otomasyonu kullanan, sektörde öncü, yeni bir kredilendirme yapısına kavuşmuş olacağız” dedi. Yeni yılda da hız ve güvenliği temel alan gerçekçi çözümlerin merkezinde yapay zekanın olmaya devam edeceğini belirten Üstünsalih, “ViBi bu anlamda VakıfBank’ın en yenilikçi üyesi olarak hayatımızdaki yerini ve rolünü güçlendirecek. Süreç robotlarımızın sayısı ve etkinliği artacak. 2020 yılında teknolojik alt yapımız, ürünlerimiz ve uygulamalarımızla hız ve verimliliğimizi daha da artıracağız. İnovasyona öncülük etmeyi ve bu alandaki ilkleri gerçekleştirmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.