Madrid Otonom Üniversitesinde Arap ülkeleriyle ilgili çalışmaları yürüten Profesör Luz Gomez’in kaleme aldığı “Mursi, Mısır demokrasisinin budanmış yolu” başlıklı yorum yazısında “Batı, eski Mısır Cumhurbaşkanının ölümüne ağlamalı.” ifadesi kullanıldı.
Yazıda, Mursi için “2013 Temmuz darbesinin öncesinde ordunun ültimatomunu reddetmesine rağmen Mısır devriminin saygınlığını güvence altına aldı. Bu öyle bir saygınlık ki Mursi’nin kendi siyasi görüşü olan ve pek çok düşmanı bulunan muhafazakar İslamcı Müslüman Kardeşler’in siyasetinin bile üzerinde.” ifadesine yer verildi.
Mursi’nin “Mısır’ın demokratik olarak seçilmiş tek ve ilk sivil cumhurbaşkanı olduğu” hatırlatılan yazıda, şunlar kaydedildi:
“Ancak garip bir şekilde insan hakları savunucularının ve Batılı liderlerin onun ölümünden dolayı başsağlığı dilemediğini göreceğiz ama daha korkutucu olanı Mısırlıların bir kısmı da bunu yapacak. Mısır’ın geleceği daha karanlık olamaz. 2011’in demokratik rüyasında devam etmek için nedenler yok. Belki de Mursi, basit bir şekilde, Mısır demokrasisinin bugünkü budanmış yolunu başlatan dürüst bir başkandı.”
MURSİ’NİN ÖLÜMÜ
Mısır’da askeri darbeyle iktidardan uzaklaştırılan 67 yaşındaki Mursi, “casusluk” suçlamasıyla yargılandığı mahkeme salonunda vefat etmişti.
Muhammed Mursi, eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’i istifaya zorlayan 2011 yılındaki halk devriminin ardından 2012’de ülke tarihinde demokratik yollarla göreve gelen ilk Cumhurbaşkanı olmuştu.
Mursi, 3 Temmuz 2013’te dönemin Savunma Bakanı ve ardından Cumhurbaşkanı olan Abdulfettah es-Sisi tarafından gerçekleştirilen askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılmıştı.
Mısır devlet televizyonunda, “Muhammed Mursi’nin iyi huylu bir tümörü bulunduğu, sürekli tıbbi gözetim altında olduğu ve ölümünün kalp krizinden kaynaklandığı” iddia edilmişti.
Mısır Başsavcılığı, daha önce yaptığı açıklamada, Mursi’nin hastaneye getirildiğinde vefat etmiş olduğunu bildirmişti.