Bir ürünün çevre dostu olup olmadığına karar vermek için üretiminden kullanım dışına çıkma sürecine kadar tüm yaşam döngüsünü incelemek gerekiyor. Bu durumu göz önüne alarak elektrikli araçların üretim sürecine baktığımızda, lityum iyon bataryaların kullanımının çok fazla karbondioksit salınımına neden olduğu görülüyor.
IVL tarafından yayınlanan bir rapora göre lityum iyon pil üretimi kilowatt-saat başına 61 ila 106 kg karbondioksitin çevreye salınmasına neden oluyor. IVL’in 2017 tarihli raporunda ise 100kWh’lik elektrikli bir aracın üretiminde 15 ila 20 ton karbondioksitin çevreye salındığı belirtiliyor. Yani 2017 yılı istatistiklerinde, kilowaat-saat başına karbondioksit salınımı 150 ila 200 kg aralığındaydı. Bu da neredeyse 2 yıllık süreçte karbondioksit salınımından yüzde 50’ye yakın bir iyileşme olduğunu gösteriyor.
2018 Uluslararası Temiz Taşımacılık Konseyi (ICTT) raporunda ise pillerin üretiminde kullanılan malzemelerin emisyon seviyelerinde önemli bir paya sahip olduğu belirtiliyor. Bu durum,elektrikli araç üretiminde daha çevresi dostu üretim yollarının olduğunu, ancak seçimin ülkelere bırakıldığı görülüyor.
Yaşam döngüsü boyunca karbon emisyonu
Çin’de elektrik motorlu araçlar ile içten yanmalı motorlu araçları kıyaslayan bir çalışma, elektrikli araç imalatındaki emisyonları azaltmada altyapının rolünü daha da vurguluyor. Araştırma sonuçları Çinli üreticilerin, ABD veya Avrupa’daki üretim tekniklerini kullandıklarında emisyonlarını yüzde 66 azalttıklarını gösteriyor. Araştırma sonuçları, üretim verimliliğindeki ve pil geri dönüşümündeki iyileştirmelerin emisyon problemini büyük ölçüde ortadan kaldıracağını belirtiyor. Bu da ülkelerin, üreticiler için standartlar belirlemesi gerekliliğini ortaya koyuyor.
ICTT’nin yaptığı çalışma ise bir aracın yaşam döngüsü boyunca karbon emisyonunu gösteriyor. ICTT’ye göre elektrikli araçların çevre dostu olup olmadığı, kullanıldıkları bölgeyle de doğrudan ilişkili. Alaska gibi çok fazla temiz enerji kaynağının kullanıldığı bölgelerde elektrikli araçların tercih edilmesi çevre dostu bir planlama sağlıyor. Ancak bu durum elektrikli araçların, kömür gibi fosil yakıtların yoğun olduğu bölgelerde şarj edilmesi, tam aksine eksi yönde bir iyileşme sunuyor. Yapılan araştırmalar, Avrupa’da kullanılan bir elektrikli aracın günümüzün en verimli içten yanmalı motorlu aracına kıyasla yüzde 30 daha temiz olduğunu gösteriyor.
Norveç ve Fransa gibi düşük karbon emisyonlu elektrik üretimi yapan ülkeler incelendiğinde ise elektrikli araçların karbondioksit emisyonlarının, içten yanmalı motorlu araçlarınkinden 3’te 1 daha az olduğu görülüyor.
Sonuç olarak; söz konusu kıyaslamayı yapmak için bu araçların hangi şartlarda üretildiği ve hangi bölgelerde kullanıldığını dikkate almak gerekiyor.
Burak KESAYAK
twitter.com/BurakKesayak