AA muhabirine açıklamalarda bulunan Emre Sakçı, öncelikle ülkesi, ardından da kulübü için havuzda mücadele verdiğini kaydetti.
Türkiye’yi ve Fenerbahçe’yi olimpiyatlarda en iyi şekilde temsil edeceğini dile getiren Emre, “Bayrağım ve kulübüm en önemli değerlerim. Olimpiyatlarda öncelikle bayrağımı temsil edeceğim ama biraz da kulübümün imkanlarıyla orada olacağım. Oradaki hedefim, elimden gelen en iyi performansı sergilemek. Ben en iyisini yaptıktan sonra içim rahat edecek. Kimse bir madalya sözü veremez, öyle bir şey haddime değil. Öyle bir imkanım da yok. İnsanları kandırmış olurum ama sonuçta hedefim final. Olimpiyatlarda final veya yarı final yüzmek beni mutlu eder.” diye konuştu.
Ailesinin uzun yıllar Fenerbahçe ile temasta olduğunu ve bunun sonucunda sarı-lacivertli formayı giydiğini aktaran Emre, şöyle devam etti:
“Ege Üniversitesinde yüzüyordum ve oradan Fenerbahçe gibi Türkiye’nin en büyük kulübüne geçtim. Eski takımımda elimden gelenin en iyisini yapmak için çıkıyordum. Yine öyle ama burada beklenen bir de şampiyonluk var. Sen alamazsan takım arkadaşların şampiyonluk alıyor. ‘Fenerbahçe’nin yüzücüsüyüm.’ dediğimde, çok gurur veren güzel tepkiler alıyorum. Fenerbahçe armasını üzerimde her zaman gururla taşıyorum. Sorumluluğumun farkındayım. İnsanların bu armaya ayrıcalıklı bakıyor olması benim için de ayrı bir gurur. Bu konuma birkaç yılda gelinmedi. Fenerbahçe bir tarih, ulu bir çınar. Bütün branşlara yapılan yatırımlar kulübü bu günlere getirdi.”
– “Fenerbahçe’nin mottosu şampiyonluktur”
Emre Sakçı, Fenerbahçe’nin hedefinin her zaman şampiyonluk olduğunu aktardı.
Sarı-lacivertli kulübün amatör branşlara verdiği öneme dikkati çeken 22 yaşındaki yüzücü, “Fenerbahçe sadece ne bir futbol, ne de bir yüzme kulübü. Fenerbahçe bir spor kulübü. Bütün branşlara katttığı çok önemli şeyler var. Bu sporların hepsinde her zaman şampiyonluk için sahneye çıkılıyor. Bizim toplantılarımız hep bu doğrultuda oluyor. Fenerbahçe hiçbir zaman hiçbir yerde ikincilik için mücadele etmez. Her zaman en iyisini yapmaya çalışıyorsunuz ama bazen olmayabiliyor. Fenerbahçe’nin mottosu şampiyonluktur. Fenerbahçe’nin amatör branşlara verdiği destek ve yaptığı yatırımlar tartışılmaz. Bütün spor kulüplerine örnek olmuş ve onları teşvik etmiştir.” ifadelerini kullandı.
Amatör branşlara olan desteği nedeniyle kulüp başkanı Ali Koç ve yönetimine teşekkür eden Emre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecine ilişkin ise şunları kaydetti:
“Hepimiz için zor bir süreç. Aslında hazırlıksız yakalandığımız bir süreç de oldu. Bu arada eksiklerimi tamamlamaya çalışıyorum. Evde kendi imkanlarımla antrenmanlarıma devam ediyorum. Su konusunda eksiğimizi tam olarak kapatma şansımız yok. Çoğu kişinin bu imkanı yok. Kara antrenmanları yaparak, kondisyon antrenmanlarıyla bu eksiğimizi kapatmaya çalışıyoruz. Bu dönemi eksiklerimi tamamlama açısından fırsat olarak görüyorum.”
– “Yüzmeyi çok özledim”
Milli sporcu, sezonun kendileri açısından çok yoğun geçtiğini ve uzun süre evde kalmanın bir lüks olduğunu anlatırken, yüzmeyi özlediğini dile getirdi.
Havuza giremediği için bu eksikliği farklı tekniklerle kapatmaya çalıştığını anlatan Emre, “Bu süreç evde olma açısından iyi geldi ama açıkçası artık çok sıkıldım. Yüzmeyi çok özledim. Fizyoterapide kullanılan esnek bir lastiğimiz var. Biz de ısınmak için kullanıyoruz. Havuz olmadığı için biraz onunla yüzmeye başladım. Yüzme tekniğimi onunla direnç sağlayarak korumaya çalışıyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Emre, olimpiyatların ertelenmesine olumlu açıdan baktığını de vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Olimpiyatların ertelenmesine çalışma yönünden değil, keyif alma açısında bakmaya çalışıyorum. Çünkü olimpiyat benim hayalim. Sonuçta şu anda hayalimi yaşıyorum. Bu hayalimi yaşarken sürenin 1 yıl daha uzaması, benim için keyifli oldu. Tabii kimse ertelenmesini istemezdi ama eldeki imkanlar buydu. Sonuçta bu şartlar altında olimpiyat yapılması söz konusu olamazdı. Olimpiyatın ruhuna ve mantalitesine aykırı. O yüzden 1 yıl erteleme, olması gereken şeydi. Ben buna ‘1 sene daha olimpik yıl yaşamak’ olarak bakıyorum.”