Bloomberg’in arkasında büyük bir medya gücünün bulunması ve diğer adaylar gibi ekonomik desteğe ihtiyaç duymaması ‘adil’ bir yarış olup olmayacağı sorusunu beraberinde getirdi. 2 bin 700 gazetecinin çalıştığı ve 120 ülkede temsil edilen Bloomberg medyanın yayın yönetmeni John Micklethwait, çalışanlarına gönderdiği notta patronunun seçim yarışına girmesinin kurumu editoryal anlamda zorlayacağını kabul etti. Micklethwait, “Bloomberg’i, ailesini ve vakfını soruşturmama geleneğimizi sürdüreceğiz. Aynı politikayı Demokrat Parti adayı diğer isimlere de uygulayacağız. Onlara Mike’dan farklı davranamayız” ifadesiyle seçim yarışına ilişkin ipucu verdi. Bloomberg, başkanlık yarışında Demokrat aday adaylarına katılan 18’inci isim oldu.
TRUMP’A BENZER ADIM
AP’ye konuşan Bloomberg’in baş danışmanı Howard Wolfson, Bloomberg’in hiçbir siyasi bağışı kabul etmeyeceğini ve seçimi kazanması durumunda maaş almayacağını söyledi. Wolfson, “Bloomberg satın alınamaz” ifadesini kullandı. ABD Başkanı Trump da seçim döneminde bağış almayacağını söylemiş, ancak daha sonra bağışları kabul etmişti. Trump halihazırda başkanlık maaşını üç ayda bir farklı federal kurumlara bağışlıyor. Bloomberg’in serveti Demokrat Partili diğer adayların tepkisini çekiyor. Demokrat Parti’nin güçlü isimlerinden Bernie Sanders, “Eğer kendiniz için bir taban hareketi oluşturmayı başaramazsanız, başkanlık yarışında hiçbir işiniz olamaz” dedi. Michael Bloomberg, servetinden 150 milyon doları seçim yarışı için harcamayı planladığını açıklamış ve reklam spotları almaya başlamıştı. Cumhuriyetçi Parti’den 2001 ve 2005’te iki dönem New York Belediye Başkanı seçilen Bloomberg, 2007’de partisiyle yollarını ayırdıktan sonra 2009’da bağımsız aday olarak 3’üncü dönem belediye başkanlığını kazanmıştı.
BİLGİ NOTU
Forbes’un listesine göre, Bloomberg 55 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin dokuzuncu, ABD’nin en zengin altıncı ismi. Bloomberg’in toplam serveti ABD Başkanı Trump’ınkinin 18 katı.