Firma sahibi Ferhat Uğur, ilk defa Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda (IDEF) sergilenen BOĞAÇ’ın sınır ötesinde ve sınırda, hatta talep edilen tüm özel alanlarda görev yapabileceğini söyledi. Ferhat Uğur, daha önce de Türk güvenlik güçlerinin ihtiyaçları doğrultusunda insansız bomba imha, mayın tarama ve silahlı operasyon robotları ürettiklerini belirterek, dünyada otonom sistemlere geçişin şart olduğunu ifade etti.’6×6 TEKNOLOJİK KATIRA BENZETİYORUZ’
ABD’nin Meksika sınırında artık otonom araçlar kullandığına dikkat çeken Uğur, şöyle devam etti:
“Türkiye’de emniyet güçlerimiz bu tarz otonom araçlar kullanmak yerine bu görevi kendileri yapıyorlar. Bu bize bir yük getiriyor. Her türlü hava şartlarında silah taşıyoruz, mühimmat taşıyoruz, dolayısı ile biz onların yükünü hafifletmek istedik. Bu yüzden bir otonom araç yaptık. Üzerinde yük taşıyabiliyorsunuz. Biz bunu ’6×6 teknolojik bir katır’a benzetiyoruz. İçinde gömülü bir silah sistemi var. Dünyadaki rakiplerinde silahlar hep gövdeye monte edilmiş ve bu sebeple düşman tarafından ele geçirildiği durumlar olabiliyor. Biz, silahı içine gömelim gerektiği zaman eğer üzerine gelen bir mermi veya saldırı varsa silahlar anında dışarı çıksın ve gerekli işlemi yapsın istedik.”‘HEDEFE HER KOŞULDA ULAŞABİLİYOR’
Otonom sistemin özellikle stresli anlarda oldukça işe yaradığını kaydeden Uğur, BOĞAÇ’ın sınır operasyonları gibi gerilimin yüksek olduğu bölgelerde neler yapabileceğini şöyle anlattı:
“Herkesin bu tarz araçlarda bir uzaktan kumandası var ve kontrol ediyor. Ama saldırı anında insanların bunu kumanda etmesi giderek zorlaşıyor. Biz de askerimizin yükünü hafifletmek istediğimiz için uzaktan kumanda sistemini minimuma indirdik. Yani bağlı olduğu timin hareketlerine göre takip yapıyor. İstersek BOĞAÇ’ın bir drone’u da takip etmesini sağlayabiliriz. Bunun dışında drone önden gidip, keşif yapıyor, ardından sinyal veriyor. BOĞAÇ, onun olduğu yere gidiyor. Ters de dönse yan da yatsa suya da batsa her koşulda amfibik özelliği ve kendini kaldırıp gidebilme özelliği sayesinde hedefe ulaşmayı başarabiliyor.”‘İSTİYORUZ Kİ ASKERİMİZ OTURSUN, BOĞAÇ YOLA ÇIKSIN’
Uğur, Türkiye’nin konjonktürel yapısından dolayı savunma ve saldırı kabiliyetinin oldukça güçlü olması gerektiğini belirterek, “Artık askerlerimizi uzaktan kontrol edilebilir şeyler için göndermek istemiyoruz; çok fazla şehit verdik. Diyoruz ki; Askerimiz otursun, BOĞAÇ yola çıksın, haritada işaretlediğimiz yere gece karanlığında sessiz, aydınlatma ihtiyacı olmadan istenilen yükü istenilen yere bıraksın ve eve geri dönebilsin.”
BOĞAÇ’ın hibrit bir sistem olduğunu belirten firma sahibi Ferhat Uğur, hem akü ile hem de üzerindeki jeneratör ile elektrik üreterek çalışabildiğini belirtti. Uğur, “Saldırı olması halinde üzerindeki keskin nişancı tespit sistemi aktif hale geliyor ve içindeki silahı çıkarıp, orayı susturmaya çalışıyor, aynı zamanda kendisini siper edebiliyor. İçerisindeki her sistem yedekli. Kameranın bir tanesi kapanırsa 16 kameradan biri devreye giriyor” diye konuştu.’YÜZDE 100 TÜRK ENVANTERİ’
Uğur, BOĞAÇ’ın içindeki tüm envanterin yüzde 100 Türk malı olduğunu belirtti. BOĞAÇ’ın öncelikli olarak Türkiye için üretildiğini ifade eden Uğur, yurt dışındaki dost ve müttefik 6 ülke ile görüştüklerini ve talep olduğunu ifade etti. Amerika’nın buna benzer ürettiği bir aracı olduğunu; ancak Türkiye’ye pek uygun olmadığını belirten Uğur, “Zaten ürettiklerini sadece kendi ülkeleri için kullanıyorlar, yurt dışına satışlarda da bayağı bir zorluyorlar. Bizim gibi ülkelere robotik sistemlerin yapılması zormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Hiç öyle değil, gayet basit bir iş. Türkiye savunma sanayinde olduğu gibi robotik sistemlerde de dünyadaki en gelişmiş ülkelerden biri. Biz 45 kişi ile bunu yapabiliyoruz. Türkiye’deki diğer firmalar bizden daha iyilerini yapabilecek güçte. Amerika’daki benzerleri ile bunları her şartta yarıştırıp gözlemleyebiliriz” dedi.