Endonezya’nın Bandung kentinde 13-16’ta, Brezilya, Filipinler, Pakistan, Güney Afrika ve Malezya gibi 14 ülkeden 180 projenin yer aldığı Uluslararası Bilim, Teknoloji ve Mühendislik Yarışması (ISTEC) düzenlendi. Yarışmada Türkiye’yi temsil eden iki lise öğrencisi, mühendislik alanında medikal mühendislik; bilim alanında da biyoloji kategorilerinde yarıştı. Okyanus Fen Lisesi 11’inci sınıf öğrencisi İpek Bengisu Gülper, ‘Yatalak hastaların ağrı ve yaralarını iyileştirici nano kumaş’ çalışmasıyla; Okyanus Anadolu Lisesi 10’uncu sınıfı öğrencisi Selin Aşık ise ‘Bitkilerde damarlanma oluşumlarını engelleyerek hızla üreyen kanser hücrelerinin tedavisi’ projeleriyle altın madalyaya layık görüldü.
‘ALTIN MADALYA DIŞINDA ÖZEL ÖDÜL DE KAZANDIM’
Yatalak hastalara fayda sağlamak istediğini söyleyen Gülper, şöyle konuştu:
“Projem, yatalak hastalar için ağaç kabuğu özütlerinden yararlanarak onların hem acısını dindirecek hem de yaralarını iyileştirecek medikal tasarım ürünü hazırlamaktı. Projemde ülkemizde ve dünyada en çok bulunan meşe ve söğüt ağacından yararlanmak istedim. Çalışmalarıma önce sargı beziyle başladım. Daha sonra yatalak hastaların yanı sıra kimyasal ilaçlardan korkan ve organik çözüm arayan insanları da hesaba katarak çalışmamı genişlettim. Mikroenkapsülasyon (sıvı veya gaz taneciklerinin kaplanarak korunması) yönteminden de faydalanarak kumaş ve yara bandı üzerindeki çalışmalarımla ağrı kesici ve yaraları iyileştirecek bir ürün elde ettim. Altın madalyanın yanı sıra yurtdışında başka yarışmalara ön elemesiz katılma hakkı sağlayan ve yarışmada sadece iki proje için verilen IYSA Özel Ödülü’nü de kazandım. Projem, askerlerimizin kıyafetlerine enjekte edilerek ya da yine aynı yöntemle olası durumlara karşı yardımcı olarak da kullanılabilir. Projemi, kanser hastalarının ağrılarına yönelik farklı ağaç kabuğu özütlerini kullanarak da geliştirmek istiyorum.”
‘PROJELERİMİ GENİŞLETMEK İSTİYORUM’
Kanserin hızla yayılmasında etkili olan damarlanmayı (anjiyogenez) önleme amacı taşıyan projesiyle ödül kazanan Selin Aşık ise halk arasında şifalı olarak bilinen zencefil ve civanperçemi bitki özütlerini çeşitli dozlarda yumurta embriyosunda denediğini anlattı. Çalışmalarında farklı kontrol gruplarında damarlanmaları inceleyerek kanserli hücreleri hedef aldığını ve kanser hücrelerindeki damarlanmayı durdurmayı başardığını belirten Aşık, şunları söyledi:
“Çalışmalarım 5-6 ay kadar sürdü ve kanser tedavisinde bir adım atmış oldum. Daha fazla bitki üzerinde çalışarak projelerini genişletmek istiyorum. Türkiye’de bol miktarda bulunan bor madeni ve tekstil atıklarını kullanarak ısı yalıtım malzemeleri üzerinde de çalışıyorum. ‘Bununla TÜBİTAK proje yarışmasına katılmak istiyoruz. Şu anda ön elemeleri devam ediyor. Başarı elde edersek projelerime devam etmek istiyorum.”